Ancak kızıl görünümlü her şey aynı bileşenlere sahip değil. | TED | لكن ليست كل مادة تبدو حمراء اللون لديها نفس التكوين. |
Ama her acı yiyeceğin aynı oranda acı olmadığını fark etmiş olabilirsiniz. | TED | ولكنك قد تكون لاحظت أنه ليست كل الأطعمة الحارة حارة بنفس الطريقة. |
Belli ki şöhret her şey değil değil mi, Bay Potter? | Open Subtitles | واضح أن الشهرة ليست كل شئ أليس كذلك يا سيد بوتر؟ |
her şey uyuşturucu baskınları ve araba kovalamaktan ibaret değil. | Open Subtitles | ليست كل مهامنا مصادرة مخدرات و مطاردة سيارات، كما تعلم. |
Hayat şehvetten ibaret değil, ama benim için Freddie yaşamın bütünü. | Open Subtitles | الرغبة والحسية ليست كل ما تدور الحياة به فريدي , كما ترى .. بالنسبة لي |
Gezegenimizdeki her turun bir beyni yok. yani eğer beyinlerimizin ne işe yaradığını bilmek istiyorsak gelin beynin neden evrildiğini düşünelim. | TED | ليست كل الأنواع على كوكبنا ذوات أدمغة، لذا إذا أردنا أن نعرف دور الدماغ، دعونا نفكر لماذا قمنا بتطويره. |
Dünyanın mükemmel olmadığını biliyordum fakat her eşcinsel hikayesi de trajik değildi. | TED | أعرف أن العالم بعيد عن الكمال، لكن بالتأكيد ليست كل قصص الشواذ مأساويةً. |
her zaman para ve zamandan tasarruf yaparak daha az yorucu yollar bulacaklardır. | TED | لحفظ المال و حفظ الوقت. ليست كل مسارات الرغبة خطيرة، |
Ayrıca, her antidepresan "paravaccine" değildir. | TED | أيضاً، ليست كل مضادات الاكتئاب هي بارافاكسينس. |
her kadın, cinsiyet eşitliği dostu değil. | TED | ليست كل النساء من مناصري المساوة بين الجنسين. |
İşte bu noktada şunu söylemek zorundayım: her şey ırkla ilgili değil. | TED | الآن هي اللحظة الإجبارية في المحاضرة حيث أقول ليست كل الأمور عن العِرق |
Biyoloji bu duruma bazı sınırlar koyuyor her kas için her teknik makul değildir ve şarkıcılar yaş aldıkça onların sesleri değişir. | TED | كما ترسم البيولوجيا بعض الحدود ليست كل التقنيات ممكنة لكل العضلات، وأصوات المطربين تتغير بتقدمهم في العمر. |
Paris'e gitmek her kızın eline geçen bir şans değil. | Open Subtitles | ليست كل فتاة تتمتع بالحظ الكافي لكي تسافر لباريس |
Yine de, çalışkanlık ve iyi notlar hayatta her şey demek değildir. | Open Subtitles | ولكن الأجتهاد والدرجات الجيده ليست كل شىء |
- Gerçekten mi? Hayır, hayır. - her böcek bir kuşla yüz yüze gelemez. | Open Subtitles | بالتاكيد ليست كل حشرة تستطيع مواجهة طائر |
her kadın seksi iç çamaşırları giymez. | Open Subtitles | ليست كل النساء مثيرات في الملابس الداخلية |
Köy, bütün bunlardan ibaret değil. | Open Subtitles | القرية.. ليست كل شئ هنا |
Ama her şey uçmaktan ibaret değil. | Open Subtitles | ليست كل الامور سهلة. |