| Metre ile santimetre arasındaki farkı bilip bilmemesi benim sorunum değil. | Open Subtitles | سواء كان يعلم أو لا, بالفرق بين الأنش والقدم,هذه ليست مشكلتي. |
| Benim sorunum değil. Kırmızı çizgiyi %40 geçti. Durması gerek. | Open Subtitles | ليست مشكلتي انها قراءه زائده ب40 درجه يجب ان نتوقف |
| Kendine yapacak başka şeyler bul, bu benim sorunum değil. | Open Subtitles | إذا كان لديكِ ذنب عن شيئ ما فإنها ليست مشكلتي |
| Herkes Tanrı yerine beni süzüyorsa bu benim problemim değil. | Open Subtitles | إذا كان الكل ينظر إلي بدل أن ينظر إلى الإله فهذه ليست مشكلتي |
| - Alınma ama arkadaşım değiller, benim derdim değil. | Open Subtitles | حسناً لا أقصد إهانة لكن ليس رجالي ليست مشكلتي |
| Lindsay, elektrik sorununu duyduğuma üzüldüm ama bu artık benim sorunum değil. | Open Subtitles | ليندزي, أنا متأسف لسماع ما يحدث لك لكنها ليست مشكلتي بعد الآن |
| Bunu kabul edemiyorsa benim sorunum değil. | Open Subtitles | إذا كانت لا تستطيع قضائه فهذه ليست مشكلتي |
| Karşıdaki yaşlı kadına da toplasan 3 kez merhaba demişimdir. Benim sorunum değil. Bunu anlayabiliyor musun? | Open Subtitles | و هذه ليست مشكلتي الخاصة ألا يمكنكِ أن تستوعبين ذلك ؟ |
| Yoo, bugün benim sorunum değil. | Open Subtitles | كلا، تلك ليست مشكلتي اليوم. إليّ بهذه الليفة. |
| Üzgünüm ama bu benim sorunum değil. | Open Subtitles | أنا آسف، ولكن هذا في الحقيقة ليست مشكلتي. |
| Benim sorunum değil. Karısı düşünsün. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتي, بل مشكلة زوجته لدي الكثير من المشاكل |
| Eğer McKeane çanakla dolu bir sandık kaybetmişse bu benim sorunum değil, | Open Subtitles | ان كان ماكين اضاع صندوقا فيه قدر هذه ليست مشكلتي |
| Yanlış yer, yanlış zaman. Bu benim sorunum değil. | Open Subtitles | اختار المكان الخاطيء والتوقيت الخاطيء ، ليست مشكلتي |
| İkincisi, karşı cinsten arkadaşlarının olmaması benim sorunum değil. | Open Subtitles | و ليست مشكلتي أنه ليس لديك صديقات إناث، حسناً؟ |
| Benim sorunum değil. Ve hemen buradan gidin. Yoksa muhafızları çağırırım. | Open Subtitles | ليست مشكلتي ، اخرجوا من هنا و إلا سأنادي الحراس |
| Bu benim sorunum değil. Neden gidip almıyorsun? | Open Subtitles | حسنا، ليست مشكلتي.لم لا تخرجي وتشتري واحدا |
| Bak,ikiz kardeşinin karısını becermiş olmana ne kadar kızmış olsam da, bu benim problemim değil. | Open Subtitles | من مضاجعتك لزوجة أخوك التوأم، إلا أنها ليست مشكلتي |
| Madem öyle dedin, yine de benim problemim değil. | Open Subtitles | حسنا منذ أن أوقفتها بهذا الطريق فتلك ليست مشكلتي |
| Bu benim problemim değil. | Open Subtitles | ليست مشكلتي ..كل الليالي التي ذهبتِ فيها |
| Bu benim derdim değil. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتي |
| Ama öğrenmezse bu onun sorunu, benim değil. | Open Subtitles | ولكن إذا لم تتعلـّم، فهذه مشكلتها، ليست مشكلتي |
| Fakat bilmeni isterim ki, kızın yoldan çıkmış ve keş erkek arkadaşı, benim suçum değil. | Open Subtitles | لكنها ليست مشكلتي أنها تحتفظ بصديق مدمن ورصيدها الإئتماني سيء وتميل للمشردين. |
| Farkında mısın bilmiyorum ama güç benim için bir sorun değil. | Open Subtitles | لا أوقن إن كنت منتبهًا للوضع هنا، لكنّ القوّة ليست مشكلتي. |