ويكيبيديا

    "ليست هناك أي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yok
        
    İnsanlar arasında, kayıt edemeyeceğim hiçbir an yok ve anlayamayacağım da hiçbir yöntem yok. Open Subtitles ليست هناك أي لحظة في حياة البشر أعجز عن تسجيلها و ليس هناك وسيلة أعجز عن فهمها
    Ancak hiç bir kıvrım veya geçit yok. Open Subtitles ولكن ليست هناك أي يتحول أو أي فتحات أو أي شيء.
    Sadece sorun ne bana onu söyle. Sorunum yok. Open Subtitles إخبريني فقط، مالمشكلة ليست هناك أي مشكلة
    Nehirden geliyoruz. - Hâlâ ondan iz yok. Open Subtitles لقد وصلنا للنهر ليست هناك أي إشارة منه, سيدي
    Hadi öyle olsun. Satamayacağım şey yok, Ted. Open Subtitles ليست هناك أي مشكلة لأنني أستطيع بيع أي شيئ يا تيد
    Çekim yok. İzleyici yok. Open Subtitles ليست هناك أي مشاهد و ليس هناك أي مشاهدين
    Efendimin izlediğine dair hiçbir iz yok. Open Subtitles ليست هناك أي دلالة على وجود من يتعقب سيدي
    Yani aslında hiç belge yok, burada bir şey saklamıyorsun? Open Subtitles إذا ليست هناك أي وثائق , فالواقع ليس لديك أي شي هنا ؟
    Ne yazık ki,spencer ın Vex oyununu kullanarak... ..derin web e girdiğinin kanıtı yok. Open Subtitles للأسف ليست هناك أي أدلة على أستعمال سبنسر غيمفيكس للوصول الى الشبكة العميقة
    Oğlumu güvende tutabileceğim bir yol yok mu yani? Open Subtitles إذن ليست هناك أي طريقة يمكنني إبقاء بها ابني في أمان؟
    Burada olan herhangi bir şeyin hiçbir sorumluluğu yok. Open Subtitles ليست هناك أي مساءلة عمّا يحدث هنا على الإطلاق
    Bunun korkunç olduğunu düşünebilirsiniz, ama dünyada kendinizi Hz. İsa sandıracak kadar uyuşturucu yok. TED ربما اعتقدتم أن ذلك كان مخيفا، لكن في الواقع ليست هناك أي مقدار من المخدرات قد تأخذه ويجعلك في مستوى ثمالة أن تعتقد أنك المسيح عيسى.
    dedi biri. Petrolün serbest piyasası yok. TED ليست هناك أي سوق مجانية للنفط.
    Bir tane hatalı nota yok. Open Subtitles ليست هناك أي علامة موسيقية واضحة
    Özel olarak sevmediğim bir yemek yok fakat dünyalılarla sıvı ve kan alışverişinde bulunmuyorum. Open Subtitles ليست هناك أي طعام محددة [جسدي] يرفض، ولكن خلط الدم أو اللعاب غير ممكن.
    Bunu söylemenin kolay bir yolu yok. Open Subtitles ليست هناك أي طريقة سهلة لأقول هذا
    Kaçırıldığı yer burası, ama o bölgede herhangi bir trafik kamerası yok. Open Subtitles - CRASH مساعدة المنشط - وهذا هو المكان الذي حصل على اتخاذها، ولكن ليست هناك أي كاميرات المرور في تلك المنطقة.
    Baba, bunu yapmanın bir yolu yok. Open Subtitles أبي ليست هناك أي طريقة لفعل ذلك
    Kişisel hiç bir mesele yok. Open Subtitles لا ليست هناك أي امور شخصيه
    East yolunda inşaat yok. Ben uydurdum. Open Subtitles ليست هناك أي أشغال في شارع(إي)، إختلقت الأمر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد