Onlar sizin için insanlar ama bana göre Değiller. Değiller işte. | Open Subtitles | أعي ذلك، هم أناس بالنسبة لك ولكنهم ليسوا كذلك بالنسبة لي |
Doğrusu, bu insanlara senden daha iyiymiş gibi davranıyorsun, ama Değiller. | Open Subtitles | بصراحة، أنت تتعامل وكأن هؤلاء الأشخاص أفضل منك، وهم ليسوا كذلك. |
Mutlu olduklarını düşünürler ama güven bana, Değiller. | Open Subtitles | يحسبون أنهم سعداء ولكن صدّقني، إنهم ليسوا كذلك |
Bazıları organizasyonda iyidir, bazıları değildir. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك بعض الناس ماهرون تنظيميا و آخرون ليسوا كذلك |
Bu, mali durumlarını yönetmek için heyecanlı, enerjik ve eğitimli olan insanlara karşı bu şekilde olmayan insanlar hakkında bir durum. | TED | وهي أن هناك أشخاص متحمسون ونشيطون تعلموا إدارة أمورهم المالية كما أن هناك من ليسوا كذلك. |
Sistemde çıkarlarsa, muhtemelen masum değillerdir. | Open Subtitles | حسناً لو كانوا في السجل والأحتمالات أنهم ليسوا كذلك .. ربما أحد المارة الأبرياء |
Bizlerden üstün oldukları öğretiliyor, ama Değiller. | Open Subtitles | و بأنهم أعلى من بقية الناس و لكنهم ليسوا كذلك |
İyi olmamaları dışında bu doğru, ve iyi Değiller. | Open Subtitles | باستثناء أنهم ليسوا كذلك و الأمر ليس كذلك |
Sizi, koruyucuları olduklarına inandırmak istiyorlar, ama Değiller. | Open Subtitles | إنهم يريدون أن تعتقدوا أنهم حماتكَ ، ولكنهم ليسوا كذلك |
Bu çocuklar masum gibi görünebilirler, ama öyle Değiller. | Open Subtitles | اولائك الاطفال قد يبدوا ابرياء ولكنهم ليسوا كذلك |
Düşmanlarımızın bizim kadar yorgun olduklarını düşünerek avunamıyoruz bile çünkü Değiller. | Open Subtitles | لا يُمكننا حتّى تعزية أنفسنا أنّ عدونا مُتعب مثلنا. لأنّهم ليسوا كذلك. |
Bazen gerçek gibi görünseler de Değiller, tamam mı? | Open Subtitles | بعض الأحيان يمكنهم أن يُشعروا بأنهم حقاً واقعيون, لكنهم ليسوا كذلك, حسناً؟ |
Gerçek olduğunu düşündüğün o hatıralar, o hayaletler gerçek Değiller. | Open Subtitles | هذه الذكريات, او الخيالات التي تعتقد انها حقيقيه جداً ليسوا كذلك. |
Ve sen benim seninle vampirler hakkında konuştuğumu sandın. Onların gerçek olduğuna inanmana neden oldum, ama Değiller. | Open Subtitles | وجعلتك تعتقدين بأنهما حقيقيون، وهم ليسوا كذلك |
Değiller. Geçen yıl, Parise götürüp evlenme teklifi etti. | Open Subtitles | ليسوا كذلك, لقد سافر بها إلى باريس العام الماضي و طلب يدها |
Bu insanlara ailem diyorsun ama Değiller. | Open Subtitles | أنت تدعوا هؤلاء القوم بعائلتك، ولكنهم ليسوا كذلك. |
Herkes stili olduğunu, komik olduğunu sanır. Çoğu değildir. | Open Subtitles | هذا اعتقاد الجميع، كما يعتقدوا بأنهم مرحون، ولكن أغلب البشر ليسوا كذلك.. |
Şehirli aileler böyle değildir, bilirsin. | Open Subtitles | أتعلمين, الناس بالمدينة ليسوا كذلك |
Bütün dünya insana benzeyen ama insan olmayan yaratıklarla insanımsılarla dolmakta. | Open Subtitles | تشبه البشر لكنهم ليسوا كذلك العالم كله، وليس نحن فقط |
Eğer arkadaşların seni sürekli belaya bulaştırıyorsa onlar senin arkadaşların değillerdir. | Open Subtitles | إذا ظللتِ تقعي في مشاكل بسبب أصدقائكِ فهُم ليسوا كذلك |
Ben bunda her zaman iyi değilim ve bence çoğu insan da öyle değil. | TED | لست دائماً بارعاً في ذلك، وأتصور أن معظم الناس ليسوا كذلك. |