ويكيبيديا

    "ليس جيّداً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • iyi değil
        
    • iyi değildir
        
    • Güzel değil
        
    • hiç iyi olmadı
        
    • pek iyi
        
    • Hiç hoş değil
        
    Saplantılı olmuştum. Ve saplantılı olmak iyi değil. Open Subtitles أدركت للتو أمراً كنت مهووساً والهوس ليس جيّداً
    Bu yeterince iyi değil. Ben gidiyorum. Seni tanımak güzeldi. Open Subtitles هذا ليس جيّداً بما يكفي ، أنا سئمت، سرّني التعرّف عليكِ.
    Demek solak, bu hiç iyi değil. Kızın yaraları sol taraftandı, eleman solak olmamalıydı. Open Subtitles يبدو أنه أعسر وهذا ليس جيّداً , لقد تم ضرب الفتاة في جانبها الأيسر ويجب ألا يكون الرجل أعسراً
    Tutamayacağın sözler vermek iyi değildir, değil mi? Open Subtitles أتعرف، ليس جيّداً أبداً كشفهم إذا كنت ستحتفظ بهم؟
    - Güzel değil. Francis, anın tadını çıkar. Open Subtitles ليس جيّداً استمتع بهذه اللحظة (فرانسيس)
    Biliyorum, daha önce söylemiştim ama hiç iyi olmadı bu. Open Subtitles أعلم أنني قلتُ هذا من قبل، لكن هذا ليس جيّداً.
    sol el, iyi değil. sol elle dövülmüştü, ama o sağ elini kullanıyor. Open Subtitles يبدو أنه أعسر وهذا ليس جيّداً , لقد تم ضرب الفتاة في جانبها الأيسر ويجب ألا يكون الرجل أعسراً
    Zengin bir hafta sonu ziyaretçisinin öldürülmesi, işler için pek iyi değil. Open Subtitles تعرّض آخذي العُطل الأسبوعيّة للقتل، ليس جيّداً تماماً للعمل.
    Başarısız bir yazarın kendine acıyan ve sürekli hap yutan eşi olmak yeteri kadar iyi değil mi? Open Subtitles كونكِ زوجة كاتب فاشل ليس جيّداً بما يكفي لتتناولي حبوب مانع الحمل وتشعري بشفقة ذات؟
    Havada hala duman var, senin için pek iyi değil. Open Subtitles مازال هناك رائحة دخان في الهواء و هذا ليس جيّداً لكِ
    Pek iyi değil, özellikle bu suçlamalar yok olmazsa. Open Subtitles ليس جيّداً خاصة إذا لم تسقط هذه الإتّهامات
    Pek iyi değil. Biraz uçuk bir tip. Open Subtitles ليس جيّداً جدّاً، إنّها غريبة بعض الشيء
    Tanrım, bu sadece sırtım için iyi değil. Open Subtitles يا ربّـاه، هذا ليس جيّداً للظهر
    Tanrım, bu sadece sırtım için iyi değil. Open Subtitles يا ربّـاه، هذا ليس جيّداً للظهر
    Senin için iyi değil, çünkü yardıma ihtiyacın var. Open Subtitles ليس جيّداً لك, لأنّك تحتاج مساعدة
    İyi değil, sana bir şey sormama izin ver. Open Subtitles ليس جيّداً لكن دعيني أسألك شيئاً
    Bu hiç iyi değil. Yine oluyor. Open Subtitles هذا ليس جيّداً إنّه يحدث مُجدّداً
    Psikolojik olarak bu iyi değil. Open Subtitles من الناحية النفسية، هذا ليس جيّداً.
    İyi değil bu. Sevmedim bunu. Open Subtitles لا، هذا ليس جيّداً لا يعجبني هذا
    Uzun süre geçmişte yaşamak iyi değildir. Open Subtitles ليس جيّداً العيش على ذكرى الماضي كثيراً
    Anlayacağın işler pek iyi görünmüyor. Open Subtitles الوضع ليس جيّداً في البيت. كم قد يكون الوضع سيّئاً؟
    Peki, her ne yapıyorsan Hiç hoş değil. Open Subtitles حسنا، أيّا كان ما تفعله فهو ليس جيّداً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد