Karmaşık bir iş değil, ama doğru yapılması gerek. Her şey gibi. | Open Subtitles | إنه ليس عملا صعبا لكنه يجب أن يتم بدون أخطاء |
Bu iş değil.Senin için eşekler gibi çalıştım. Arkadaşız sanıyordum | Open Subtitles | هذا ليس عملا لقد رقصت من أجلك فيفترض ان تتخذينى صديقة |
Bu fazla bir iş değil ama içini temizlerim. | Open Subtitles | أنه ليس عملا كثيراً.. لكن سيكون عليا ان أخرجها من الداخل نظيفة |
-Bu gerçek bir iş değil. | Open Subtitles | هذا ليس عملا طبيعيا أمي دعيه وشأنه |
Harika bir iş değil ama ben de eski bir mahkumum değil mi? | Open Subtitles | بلى, على متن سفينة ليس عملا جيدا |
"Bu iş değil, maceradır." | Open Subtitles | "إنه ليس عملا ً، إنّها مخاطرة" |
- İşte bityeniği çünkü bu sadece iş değil. | Open Subtitles | لأن هذا ليس عملا فقط |
Evet, ama bu iş değil. | Open Subtitles | أجل ، لكنه ليس عملا |
Bu paralı bir iş değil. | Open Subtitles | ليس عملا جزئيا.. |
Çok ihtişamlı bir iş değil. | Open Subtitles | ليس عملا رائعا مانتحدث عنه |
Bu iyi bir iş değil. | Open Subtitles | هذا ليس عملا جيدا |
Ayakla yere vurmak zor bir iş değil. | Open Subtitles | الدوس برجليك ليس عملا متعبا. |
- Bu iş değil, ders. | Open Subtitles | - هذا ليس عملا بالطبع ولكن |
Bu bir "iş" değil demiştin. | Open Subtitles | لقد أخبرتني أن هذا ليس عملا! |
Bu iş değil. | Open Subtitles | أنه ليس عملا |
Belki bu iş yakında çocuğu olacak birine göre olmayabilir. | Open Subtitles | ربما ليس عملا ملائما لشخص لديه أبن |
Ama bu iş bir beyefendiye göre değil. | Open Subtitles | وهذا ليس عملا لرجل مهذب |