ويكيبيديا

    "ليس قبل أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kadar olmaz
        
    • önce olmaz
        
    • Önce
        
    • önce değil
        
    • vermeden olmaz
        
    • kadar değil
        
    • dek
        
    • Ta ki
        
    - Bazı cevaplar alana kadar olmaz. - Ne yani, esirin miyim senin? Open Subtitles ـ ليس قبل أن احصل على بعض الإجابات ـ ماذا، هل أنا سجينك؟
    - Ben kara kutuyu istiyorum. Ama aileni buradan çıkartana kadar olmaz. Open Subtitles أريد الصندوق الأسود، ولكن ليس قبل أن أُخرجكِ أنتِ وعائلتكِ من هنا
    Bırak beni. - Bunu halledene kadar olmaz. Open Subtitles ليس قبل أن نستطيع تسوية هذا ماذا عن كل هذا الاهتمام بجنوب أمريكا ؟
    Gitmek mi istiyorsun? Evet, hem de çok. Ama babamın o fabrikaya gitme nedenini öğrenmeden önce olmaz. Open Subtitles أجل وبقوّة، لكن ليس قبل أن أكتشف أنّ أبي ذهب للمصنع
    Arkadaşların hızlı olabilirler... ama benim kafanı delmemden daha Önce değil. Open Subtitles ربما أصدقائك يصيبوني بسرعة لكن ليس قبل أن أجعل رأسك كالزورق
    Mantıklı bir insan gibi davranacağına söz vermeden olmaz. Open Subtitles ليس قبل أن تبدئي بالتصرف مثل إنسان عاقل.
    - Bak, bana neler olduğunu anlatana kadar olmaz. - Yeter, tamam mı? Open Subtitles إنظر , ليس قبل أن تخبرني ماذا يحدث - كفى , موافقة ؟
    - Neden? - Birkaç şeyi anlayana kadar olmaz. - Ne gibi? Open Subtitles ـ ليس قبل أن تفهم بعض الأشياء ـ مثل ماذا؟
    Bütün rehineler kurtarılana kadar olmaz. Open Subtitles ليس قبل أن يخرج جميع الرهائن من هناك وهم بخير ..
    Elindekinin gerçekliğini kanıtlayana kadar olmaz. Open Subtitles ليس قبل أن أتأكد أن ما تحمله حقيقي جاك ..
    Bu sabah bir araba çarptı kadar olmaz ve hastaneye koştu. Open Subtitles ليس قبل أن يصطدم بسيارة هذا الصباح . و يأخذوه إلى المشفى
    Birkaç kilo alana ve uzayana kadar olmaz. Open Subtitles ليس قبل أن يزيد وزنك مئة باوند وتظهر لك خصيتين
    Bulabileceğim yeri biliyorum ama karanlık çökene kadar olmaz. Open Subtitles أعلم أين يمكننا ايجاد البعض ولكن ليس قبل أن يحل الظلام.
    Bak, eğer söylediği kişiyse o odada başına gelecek her şeyi hak ediyor ama bize kim olduğunu söyleyene ve burada ne yaptığını söyleyene kadar olmaz. Open Subtitles أسمعينى ، إذا كان هو من تقولى أنه هو فهو إذن يستحق ما سيحدث له فى هذه الغرفة ولكن ليس قبل أن يخبرنا بهويته
    Uzun vadeli yan etkilerini öğrenene kadar olmaz. Open Subtitles ليس قبل أن أعرف الآثار الجانبية الطويلة الأمد
    Bir sonuca varana kadar olmaz. Henüz paylaşmaya hazır değilim. Open Subtitles ليس قبل أن أصوّغ استنتاجًا فأنا لست مستعدة للمشاركة
    Zaten istesem de yaşayamam ailemin intikamını alana kadar olmaz. Open Subtitles ولم أكن لأستطع حتى لو أردتُ ذلك ليس قبل أن أنتقم لعائلتي
    Ama bu savunmasız çocuğu hastaneye götürüp hak ettiği tedaviyi almasını sağlayana kadar olmaz. Open Subtitles لبقية حياتي و لكن , ليس قبل أن أجلب هذا الطفل الضعيف إلى المشفى ليأخذ العلاج الذي يحتاجه
    İnsanlar belki bununla başedebilirler, ama dünyayı tepetaklak etmeden önce olmaz. Open Subtitles الناس ربما يمكنهم التعامل معها ولكن ليس قبل أن تقلب العالم رأسا على عقب
    Ancak, Başkanınız kararını vermeden Önce, lütfen ona şu soruyu sor: Open Subtitles ولكن .. ليس قبل أن يقرر هذا رئيسكم :من فضلك اسأله
    Kesin bir sonuca ulaşamadan bitirmişlerdi, ama Amerika halkının gözünde çizgi romanların saygınlığına çok büyük bir hasar vermeden Önce değil. TED انتهت بلا قرار أو إقناع، لكن ليس قبل أن تحدث ضررًا بليغًا لسمعة القصص المصورة في أعين العامة من الأمريكيين.
    Ölmenin sırası değil, bay Messinger. Bana Seth'in telefonunu vermeden olmaz. Open Subtitles لا تمت الآن مستر ماسنجر ليس قبل أن تعطيني رقم تليفون سيث
    Ona ne olduğunu ya da kimin yüzünden olduğunu öğreninceye kadar değil. Open Subtitles ليس قبل أن أكتشف مالذي حدث له ومن هو المسؤول
    Yemeğimizi bitirene dek değil, sevgili piskoposum. Open Subtitles ليس قبل أن نتناول الطعام أيها الأسقف العزيز
    Ta ki ondan istediğimizi alana dek. Open Subtitles على الأقل ليس قبل أن نحصل منه على ما نريد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد