- Her zaman olduğu gibi yapacak bir şeyim yok. - Hepsi senin suçun ve senin için hiç üzülmüyorum. | Open Subtitles | ـ كالعادة، ليس لدى شئ أفعله ـ إنها غلطتك ولا أشعر ولو بالقليل من الأسف لكِ |
Diyecek bir şeyim yok Ron, hayır, sana diyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدى شئ اقوله، رون لا، ليس لدى شئ اقوله |
Başka bir şeyim yok. Sana olan her şeyimi verdim, tamam mı? | Open Subtitles | ليس لدى شئ اخر لقد اعطيتك كل شئ استطيع اعطائة لك |
Sanırım endişelenecek birşeyim yoktur. | Open Subtitles | أعتقد أنه ليس لدى شئ لأقلق منه |
Zencilere karşı hiçbir şeyim yok, bu yalnızca bir estetik sorunu. | Open Subtitles | إننى ليس لدى شئ ضد الزنوج .. ولكنها مسألة جماليات |
- Bilmiyorum. Elimde hiçbir şey yok. | Open Subtitles | -لا أعلم ، ليس لدى شئ |
Benim bir şeyim yok. Benim haberim dışında konuşmuş sizinle. | Open Subtitles | ليس لدى شئ لك لقد تحدثت اليك دون علمى |
"Etrafına bir bak ve söyle, bunun şunları şunları var. Benim bir şeyim yok. | Open Subtitles | تنظر حولك وتقول "هذه بها كذا وكذا" وأنا ليس لدى شئ |
Esas olan, kelimeler olmadan, hiç bir şeyim yok. | Open Subtitles | لكن الشئ هو بدون الكلمات ليس لدى شئ |
Beyler, başka söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | -أيها الساده.. ليس لدى شئ آخر أقوله |
Söyleyecek daha fazla bir şeyim yok demek oluyor. | Open Subtitles | ليس لدى شئ آخر أقوله عن هذا |
Benim sana verecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | أوه ، أنا ليس لدى شئ أعطيه لك |
Saklayacak bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدى شئ لأخفيه |
- Ama saklayacak bir şeyim yok. | Open Subtitles | ولكنى ليس لدى شئ لأخفيه |
Sanırım endişelenecek birşeyim yoktur. | Open Subtitles | أعتقد أنه ليس لدى شئ لأقلق منه |
Hayır, memnuniyetle sorgulanırım. Saklayacak hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | لا, ساكون ممتنه لاستجوابى ليس لدى شئ لاخفيه |
Sana da söyleyecek hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدى شئ أقوله لك |
hiçbir şeyim yok. Hiç kimsem yok. | Open Subtitles | ليس لدى شئ ، ليس لدى أحد |
Elimde hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ليس لدى شئ |