"ليس لدي ما" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bir şeyim yok
• hiçbir şeyim yok
• bir şey yok
• hiçbir şey yok
• lafım yok
• sözüm yok
• bir şeyim kalmadı

Ama korkarım bugün senin için yapabilecek bir şeyim yok.
و لكن أخشى أنه ليس لدي ما أقدمه لك اليوم

Düğüne. Giyecek bir şeyim yok ve gidip gitmemem kimsenin umurunda değil.
الزفاف، ليس لدي ما أرتديه ولا أحد يبالي إن ذهبت أم لا

Şimdi şunu düşünebilirsiniz, bu bende geçerli olmaz, çünkü saklayacak bir şeyim yok.
الآن إنك قد تفكر، إن هذا لا ينطبق علي، لأن ليس لدي ما أخفيه.

Söyleyecek hiçbir şeyim yok. Sadece lafını burada kesmek istedim.
ليس لدي ما اقوله انا فقط اردت ان اوقفك هناك

Bu dosyaları gözden geçirene kadar konuşacak hiçbir şeyim yok.
ليس لدي ما أتحدث بشأنه حتى أعيد قراءة هذه الملفات

Beni tutuklamadığı sürece ona söyleyeceğim bir şey yok.
ليس لدي ما أقوله الا اذا كنت رهن الاعتقال

Ona, sana ya da başka kimseye bu mide bulandırıcı konu hakkında söyleyeceğim hiçbir şey yok.
ليس لدي ما أقول له أو أنت أو أي شخص آخر حول هذا الموضوع مقزز كله.

Buna bir sebep belirtmediğin için, söyleyecek bir şeyim yok.
ليس لدي ما أقوله طالما لم تعطني سبباً واضح

Daha fazla söyleyecek bir şeyim yok.
ستضطر للحصول عليه منه فأنا ليس لدي ما أقوله

Söylecek bir şeyim yok, Sadece pastamı yemek istiyorum.
ليس لدي ما أقوله، أنا أريد أن آكل كعكتي فقط

Diyecek bir şeyim yok. Yanlış adamla konuşuyorsun, bayım.
ليس لدي ما أقول أنتم تتسلقون الشجرة الخطاَ

Ne bilmek isterseniz söylerim. - Saklayacak bir şeyim yok.
أنا مستعد لأن أخبركم بأي شيئ تريدون معرفتة,ليس لدي ما أخفية

Ona söyleyecek hiç bir şeyim yok tabii, şunun dışında eğer ona söyleyecek bir şeyim olsa tabii önemsemiyorum eğer söylersem...
ليس لدي ما أقوله, ما عدا الأمر الوحيد الذي قد أقوله لها

- Sana söyleyecek bir şeyim yok Kossil.
ليس لدي ما أقوله لك يا كوسيل لكن لدي الكثير لأقوله

Bunlar hakkında söyleyecek bir şeyim yok. Avukat istiyorum.
ليس لدي ما أقولهُ بهذا الشأن, أريد محامي

- Söyleyecek hiçbir şeyim yok. - Demek aynı durumdayız.
ــ ليس لدي ما أقوله ــ ولا أنا أملك شئ، كلانا لا يملك شئ ليقوله

Öyleyse, boşa zaman harcamayalım. Onunla ilgili tartışacak hiçbir şeyim yok.
دعني أوفر عنك العناء ليس لدي ما أناقشه في شأنه

Zayıf bir ihtimal, fark yaratabilir ve çünkü kaybedecek hiçbir şeyim yok.
الاحتمال البعيد الذي يمكن ان يحدث اختلافا و لانني ليس لدي ما اخسره

Bir kardeş olarak endişeni anlıyorum ama saklayacak hiçbir şeyim yok.
حسنا، أقدر قلقك الأخوي لكن ليس لدي ما أخفيه

"Ben senin için buradayım" demekten başka senin güvenini tekrar kazanmak için söyleyebileceğim bir şey yok.
كل ما أعرفه، أنه ليس لدي ما أقوله أو حتى أطمئنكِ بأنني هنا للبقاء معكِ

Olan bu. Ekleyebileceğim başka bir şey yok.
هذا ما حدث حقاً ليس لدي ما أضيفه على ذلك

Toplantıdan önce sana söyleyeceğim hiçbir şey yok.
ليس لدي ما أقوله لك قبل انعقاد ذلك الاجتماع

Size söyleyecek lafım yok. Sadece burayı derhâl terk ederseniz minnettar kalacağımı söyleyebilirim.
ليس لدي ما أقوله لك، سوى أنني أقدّر لو أنك تغادر هذه الملكية الآن

Diyecek tek sözüm yok gerçekten ama bu konuda hiç düşünmedim ve asla başka niyetim de olmadı.
و لإنه تم الإمساط بي بواسطتكِ، فأنا آسفة. ليس لدي ما أقوله حقاً، لكن، لا يوجد شىء أرغب فى فعله.

Uzun zaman önce herbir parçamı yok ettiğimden elimde sürdürebileceğim bir şeyim kalmadı.
ليس لدي ما أتخلى عنه , لاني تخليت عن كل شي عندي منذ مدة طويلة