mantıklı değil. O kadar şeyi Miami'ye taşıyacak vakti nereden buldu? | Open Subtitles | ذلك ليس منطقي أبدا أين وجد الوقت لنقل ذلك إلى ميامي؟ |
Yani, tek dürtüsü intikam ve bu mantıklı değil ve seksi bir bilim kadını olmasına rağmen, mantıklıydı. | Open Subtitles | أقصد أن دافعها الوحيد هو الانتقام وكما تقولين أن ذلك ليس منطقي لأنه بالرغم من أنها مهووسة بالجنس في لا تزال ذات منطق |
Yapmak üzere olduğum şey çok saçma ve mantıksız ama iç güdülerime güveniyorum. | Open Subtitles | ما أنا على وشك فعله ليس منطقي ولا عقلاني انه مجرد حدس |
Yapmak üzere olduğum şey çok saçma ve mantıksız ama iç güdülerime güveniyorum. | Open Subtitles | ما أنا على وشك فعله ليس منطقي ولا عقلاني انه مجرد حدس |
Irkçı, cinsiyetçi falan olmanın bir anlamı yok... Anlamsız. | Open Subtitles | ليس منطقي أن تكون عنصري أو مسعور جنسي ولكن , كلا |
- Akla yatkın bir açıklaması olmalı. - Aşk mantıklı değildir. | Open Subtitles | لابد أن هناك تفسي منطقى لذلك - الحب ليس منطقي - |
Hiç bir mantığı yok, biliyorsun. | Open Subtitles | إنه ليس منطقي رغم ذلك، هل تعلم؟ |
- Harika bir haber. - Bana çok anlamsız geliyor. | Open Subtitles | ـ يبدو رائعاً ـ إنه ليس منطقي بالنسبة ليّ مطلقاً |
Bu çok mantıksız. | Open Subtitles | ننتقل من هذه المحادثه إلى محادثه أكثر خصوصيه؟ ذلك ليس منطقي |
Biliyorum, sanki dövüşmeyi unutmuş gibiydim. İşte bu hiç mantıklı gelmiyor. | Open Subtitles | اعلم, وكأنني نسيت كيف اقاتل - هذا ليس منطقي ابداً - |
mantıklı değil ama, Grady gibi bir öküz, siyahi bir çocuğun yanına oturmaz ama... tavuğun kıçından çıkan yumurtayı anında yer. | Open Subtitles | هذا ليس منطقي. ثور كبير مثل غرادي لن يجلس بجانب طفل ملوّن لكنه يأكل بيض... |
ama hepimize yapardı. mantıklı değil. -Olamaz. | Open Subtitles | ولكن ليس أكثر منا هذا ليس منطقي |
Bütün eşyaları hâlâ burada. Bu hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | جميع أغراضها هنا, ذلك ليس منطقي |
Hayır, bu pek mantıklı değil. | Open Subtitles | لا، الأمر ليس منطقي |
Ama bu çok saçma. Emin misin? | Open Subtitles | هذا ليس منطقي , هل انتي متأكدة ؟ |
çok saçma geliyor. | Open Subtitles | فقد فلح الأمر هذا ليس منطقي على الإطلاق |
Eğer değilse bunun hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | لأنه إذا لم يكن كذلك فهذا ليس منطقي |
Yani insanlardan nefret etmenin bir anlamı yok. | Open Subtitles | ليس منطقي لأحد كره أحد |
- Akla yatkın bir açıklaması olmalı. - Aşk mantıklı değildir. | Open Subtitles | لابد أن هناك تفسي منطقى لذلك - الحب ليس منطقي - |
- Pek mantıklı değil bu. Aşk mantıklı değildir zaten. | Open Subtitles | ذلك غير منطقي - الحب ليس منطقي - |
Fakat bu herhangi bir şey değil. Hiçbir mantığı yok. | Open Subtitles | لكن هذا ليس أي شيء، حتى إنه ليس منطقي. |
çok anlamsız -Biliyorum bu yüzden korkuyorum ya | Open Subtitles | هذا غير منطقي سيركوز اعرف انة ليس منطقي لهذا انا خائف |
Ve ben çok mantıksız biliyorum ama ona evet diyebilirim. | Open Subtitles | واشعر , انه ليس منطقي اذا قلت , موافقة |
Hastings, bu yanlış. Poirot'a mantıklı gelmiyor. | Open Subtitles | "هستنغز " هذا شئ خاطئ بالنسبة لـ "بوارو" الأمر ليس منطقي |