Baba önemli değil ancak anne ve çocuk burada olmalı. | Open Subtitles | الأب ليس مهماً لكن الأم والطفلة يجب أن يكونا هنا |
Geçmişte ne kadar iyi yaptığın hiç önemli değil, dışarıda bekleyen ve senin yerini almak isteyen birileri her zaman olacaktır. | TED | ليس مهماً كم كنت جيداً في الماضي، هناك دائماً شخصٌ ما يترصدك لكي يأخذ مكانك. |
Hayır, hazırlık okuluna gitmiş birine benzemiyorsun, ama bu önemli değil. | Open Subtitles | لا، أنت لا تبدو كمدرسة تمهيديةَ، لكن ذلك ليس مهماً |
Ama bunun önemi yok. Size göre burada bir işim yok. | Open Subtitles | لكن هذا ليس مهماً أتوقع أنكِ تظنين أن لا مكان لى هنا |
Para önemli değil. | Open Subtitles | المال ليس مهماً, لآنـي لن أستعيدها مرة أخري.. |
önemli değil. Bay Füzyon var ne de olsa, değil mi? | Open Subtitles | نعم, إنه ليس مهماً لدينا الخزان المصهر ,أليس كذلك؟ |
Hakkımda ne düşündüğün önemli değil. İşbirliği yapmalıyız. | Open Subtitles | ليس مهماً ما تعتقدينه فيّ علينا أن نتعاون مع بعضنا |
Evet ama bana evlilik önemli değil demeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد ذلك، لكن أردت أن تقول لي إنّ الزاوج ليس مهماً. |
önemli değil. Dadıyı benden daha çok seviyor nasıl olsa. | Open Subtitles | ليس مهماً فهو يحب المربيه عني علي أية حال |
Ne hissettiğim önemli değil. Önemli olan sadece o. | Open Subtitles | ما أشعر به ليس مهماً فقط هي من يهمنا أمرها |
Bitmiş olması önemli değil. | Open Subtitles | إن هذا ليس مهماً جداً فيما إذا انتهى المهم هو أنم يكون صحيحاً |
Bir hesap açın, banka önemli değil. | Open Subtitles | أريد أن أفتح حساباً جديداً ليس مهماً في أي بنك |
Birisinin bunlara bakınca ne hissettiği çok önemli değil. | Open Subtitles | ما يشعر به الأخرون عند مشاهدتها .ليس مهماً. |
Demek isteğim, geçmiş, sizin birlikte inşa edeceğiniz gelecek kadar önemli değil, haksız mıyım? | Open Subtitles | أقصد أن الماضي ليس مهماً مثل المستقبل الذي ستبنياه معاً, هل أنا محق؟ |
- önemli değil, yani parti iptal. | Open Subtitles | ليس مهماً فلتلغى الحفلة. أي نوع من الحفلات؟ |
Ama önemli değil. | Open Subtitles | لكن ذلك ليس مهماً في الحقيقة ، لكن على أية حال |
Fakat işverenleri hakkında varacağınız ahlaki yargıların önemi yok, | Open Subtitles | لكن ليس مهماً أن يكون القرار أخلاقي كيف تجعل أرباب عمله |
Benim söylediğimin bir önemi yok. Sizler benim ırkçı olduğumu düşüneceksiniz. | Open Subtitles | ليس مهماً ما أقوله أنتم أيها الناس ستعتقدون أنني عنصري |
Tamam, buna cinayet diyebilirsiniz. önemi yok. | Open Subtitles | حسن، يمكنك أن تسمي الأمر جريمة قتل، هذا ليس مهماً |
Kral olmak bir şey değil, asıl önemlisi güvende olmak. | Open Subtitles | ليس مهماً أن تكون ملكاً أنما أن تكون ملكاً وأنت آمن |
Teknolojiyi eğlence, üretim ya da iletişim amacıyla kullanmanız Fark etmez. | TED | ليس مهماً إن كنت تستخدم التكنولوجيا للترفيه للإنتاجية أو الاتصالات. |
O zaman ne kadar iyi çaldığının da bir önemi yoktur. | Open Subtitles | حسناً, أعتقد إذاً, أنه ليس مهماً حقاً كيف يعزف |
Sonra iki kere başa- mühim değil. | Open Subtitles | ومن ثم ترجعين إلى... ليس مهماً |