ويكيبيديا

    "ليس هناك أي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • falan yok
        
    • yoktu
        
    • yoktur
        
    • bile yok
        
    • bir şey yok
        
    • bir yer yok
        
    • yok mu
        
    • hiç bir
        
    • kimse yok
        
    • filan yok
        
    • olmadığını
        
    • Herhangi bir
        
    • hiçbir
        
    -Terörist saldırısı falan yok. Open Subtitles .وتستطيع شراء ذلك من أيّ مكان ليس هناك أي هجوم إرهابي
    Hastane falan yok, dostum. Lanet korkak bir tavuk olmaktan vazgeç. Open Subtitles ليس هناك أي مستشفى لعينة توقف عن التصرف كشخص جبان
    O telefonda ne gördüğüne dair mantıklı bir açıklama kesinlikle yoktu. Open Subtitles ليس هناك أي تفسير عقلاني من أجل ما شاهدتهُ فى الهاتف
    Nokta. Ve limitsiz olmamanın da bir yolu yoktur. TED نقطة. وكذلك فانه ليس هناك أي طريقة لتصبح غير محدود.
    Kardeşlik örgütüne ne olduğu hakkında tek bir ipucu bile yok. Open Subtitles يبدو أن ليس هناك أي دليل على ما حدث لتنظيم الاخوة
    Burada onun psikopat olduğunu veya kızı olduğunu gösteren bir şey yok. Open Subtitles ليس هناك أي شيئ هنا يدل على نفسٍ مريضة أو اختطاف إبنة.
    Saklayabileceğim başka bir yer yok mu? Open Subtitles ليس هناك أي مكان آخر أنا هل يمكن أن يضمنه؟
    Ekip falan yok ortada. Tek bir adamdı ve şu anda tam karşında duruyor. Open Subtitles ليس هناك أي فريق ، لقد كان رجلاً واحداً فقط، وهو يقف أمامك
    Bir polise silah doğrulttun, anlaşma falan yok. Open Subtitles لقد سحبت سلاح على شرطي, ليس هناك أي اتفاق.
    Daha yukarıda artık elbise falan yok. Open Subtitles -أواثق؟ لأن هذا هو الطابق الاخير، ليس هناك أي ملابس فوق هذا الطابق
    - Helikopter falan yok. - Halüsinasyonun peşinden gidiyorsundur. Open Subtitles ليس هناك أي هليكوتبر - أنت كنت تطارد هلوسة -
    Yönetim kurulu toplantısı falan yok Trace. Open Subtitles ليس هناك أي اجتماع مجلس إدارة، تريس
    Brendan ölmüş olduğu için akciğerlerinde bir şey yoktu, ama sol burun deliğinin üzerinde kalıntılarını bulduk. Open Subtitles ولكن بريندان كانت ميتاً بالفعل لذلك ليس هناك أي في رئتيه، لكننا لم نجد آثار ذلك على قمة الخارجية لفتحة الأنف اليسرى.
    Belki günah diye bir şey veya erdem diye bir şey yoktur. Open Subtitles إذن .. ربما ليس هناك أي خطيئة وليس هناك أي فضيلة
    Her yeri taradık, Albay. Tek bir iz bile yok. Open Subtitles لقد قمت بتمشيط المكان بأكمله يا حضرة العقيد ليس هناك أي أثر
    - Yakışıksız hareketler. - Yakışıksız mı? Ortada böyle bir şey yok! Open Subtitles أكان شيئ معيبا أو غير ذلك ـ ليس هناك أي شيئ معيب
    İnan bana, kaçabileceğin bir yer yok. Open Subtitles ثق بي.. ليس هناك أي مكان تذهب أليه
    Yani gerçekten Ölüm Defteri'ni kullanmanın bir bedeli yok mu? Open Subtitles إذاً ليس هناك أي شيء ستأخذه فمقابل استخدامي مذكرة الموت؟
    Ve haftasonu bisiklet sürmenin hiç bir eğlenceli yanı yok. Open Subtitles وحتما ليس هناك أي متعة في ركوب الدراجات نهاية الاسبوع
    Bu kadar insanın içinde güvenebileceğimiz hiç kimse yok mu? Open Subtitles ليس هناك أي واحد نحن هل بالإمكان أن يأتمن؟
    İçeride kız filan yok. Şimdi rahatla ve neler oldu anlat. Open Subtitles ليس هناك أي فتاة بالداخل والآن تريث واخبرني بقصتك
    Ama araştırmalar ayrıca sizi yüzde 100 koruyacak hiçbir şeyin olmadığını gösteriyor. TED لكن الأبحاث تظهر كذلك أنه ليس هناك أي شيء سيحميك بنسبة 100 في المئة.
    Daha önce kliniğe geldiğine dair Herhangi bir kayıt yok. Open Subtitles ليس هناك أي دليل علي حضوره للعيادة من قبل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد