ويكيبيديا

    "ليس هناك حاجة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gerek yok
        
    • lüzum yok
        
    • bir şey yok
        
    • ihtiyaç yok
        
    Önüne koydukları yemek dolu tabağın altına bakmak istiyorsun ama... buna gerek yok. Open Subtitles تريد أن تنظر تحت الصحن الذى وضعوا الطعام عليه. ليس هناك حاجة لذلك.
    Ama artık ev satıldığına göre, hiç birinizin çalışmasına gerek yok. Open Subtitles والآن البيت قد بيع ليس هناك حاجة لأن تتدربي أو تعملي
    Aptal gibi bakmana gerek yok. Vergi memuru değilim sonuçta. Open Subtitles ليس هناك حاجة لكي تبدين خائفة انا لست موظفة الضرائب
    - Tamam, Evelyn dinle, bunu yapmana hiç gerek yok. Open Subtitles حسنا ، اسمعي ، إيفلين ليس هناك حاجة للقيام بذلك
    Mahremiyetimize önem verdiğimiz için o hafta boyunca odayı temizleme ya da benzer bir şey yapmanıza gerek yok. Open Subtitles و إننّا نفضل خصوصيتنا لذلك ليس هناك حاجة لتنظيف الغرف أو القيام بأي شيء من أجلنا خلال هذا الأسبوع
    Bütün bu kısıtlamalara aslında hiç gerek yok. TED الآن، ليس هناك حاجة لهذه القيود على الإطلاق.
    Deri iletkenliğini ve korkma tepkimelerini ölçebilirsiniz, ama gerek yok. TED يمكنك قياس سلوك الجلد والاستجابات المفاجئة، لكن ليس هناك حاجة لذلك.
    Kimsenin kaygılanmasına gerek yok. Open Subtitles جئت لزيارة لبضعة أيامِ ليس هناك حاجة لأي واحد للقلق
    Buna gerek yok ki. Neden yanlız uyuyorsun? Open Subtitles ليس هناك حاجة لذلك لماذا لا تنامين وحدك؟
    gerek yok. Open Subtitles لكن ليس هناك حاجة، ليس هناك حاجة على الإطلاق.
    Chutki, söyle ona, benim için endişelenmesine gerek yok. Open Subtitles تشوتكي، اخبريه ليس هناك حاجة له للقلق علي
    Pilotları beklemeye gerek yok.Hemen fırlatın Open Subtitles ليس هناك حاجة لإنتظار . الطيارون . أطلقهم فوراً
    Endişelenmeye gerek yok gerçektende hint filmlerini seviyor. Open Subtitles ليس هناك حاجة للقَلْق. فهيحقاًتحبالأفلامَالهندية.
    Kalkmak için kendini zorlamana gerek yok. Open Subtitles ليس هناك حاجة لإجْهاد نفسك في محاولُة النُهُوض.
    Yardımlarınız için teşekkür ederiz, Bayan Overton, ama bütün yolda bize eşlik etmenize gerek yok. Open Subtitles نُقدّرُ مساعدتَكَ، لكن ليس هناك حاجة لرُؤيتنا طول الطّريق.
    Zaten onları öldürmeye gerek yok. Hepsini içi ölmüş zaten. Open Subtitles الى جانب ذلك ليس هناك حاجة لقتلهم لأن كثير منهم ميتون من الداخل اصلا
    Yalnız bir adamın bu kadar büyük bir evde yaşamasına gerek yok Willard. Open Subtitles ليس هناك حاجة لرجل أعزب للعيش في مثل هذا المنزل الكبير، ويلارد.
    Lütfen, Bayan Forman, artık numara yapmaya gerek yok. Open Subtitles رجاءً، السّيدة فورمان، ليس هناك حاجة لمُوَاصَلَة الحزورةِ.
    Başka kimsenin ölmesine lüzum yok, Jerron. Open Subtitles ليس هناك حاجة لأحد آخر أن تموت ، وJerron.
    Endişelenmenizi gerektirecek bir şey yok Leydim, sizi uzun süre alıkoymayacağım. Open Subtitles ليس هناك حاجة للشعور بالقلق سيدتي ، فإنني لن أبقيكِ طويلاً
    Artık feneri yanık tutacak birine ihtiyaç yok yola çıkabileceğimi hissediyorum. Open Subtitles الآن بأنه ليس هناك حاجة لمراقبالفنارِ،أنا قَدْ أَنتقلُ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد