ويكيبيديا

    "لي أحد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Birisi bana
        
    • birinin bana
        
    • kimsem
        
    • biri bana
        
    • kimse bana
        
    Birisi bana gülümsediğinde tek gördüğüm bir şempanzenin hayatı için yalvarışıdır. Open Subtitles عندما يبتسم لي أحد لا أرى سوى قرد يتوسل طلباً لحياته
    Babanın çalışanlarından Birisi bana bir iş fırsatından bahsetti bugün. Open Subtitles تحدث لي أحد شركاء والدي اليوم عن فرصة عمل
    Birisi bana bu olmadan o filmi çekemeyeceğimi söylemediği takdirde, bunu yapmayacağım. Open Subtitles ما لم يقل لي أحد أنه لن يحدث أبداً، فهو الفيلم الوحيد الذي أريد القيام به
    Bu birinin bana şimdiye kadar yaptığı en iyi şey. Open Subtitles أتعلمي , إن هذا أجمل شئٍ .فعله لي أحد ما قط
    Eğer hata yapmış olan herkesi hayatımdan çıkarmış olsaydım geriye kimsem kalmazdı. Open Subtitles لو قاطعت كل من ارتكب خطأ في حياتي لما بقي لي أحد
    Editörlerinden biri bana şöyle dedi: ''Baksana hiç kitap yazmayı düşündün mü?'' TED وقال لي أحد محرريه: "مهلًا، هل فكرت من قبل في كتابة كتاب؟"
    Bir polis memurunu öldürmekle suçlandığım dışında... kimse bana bir şey söylemedi. Open Subtitles ولم يقل لي أحد أي شيء إلا أنني متهم بقتل شرطي
    Ben hiç halka açık bir yerde seks yapmadım. Birisi bana kova getirebilir mi? Open Subtitles لم أضاجع في مكان عام هلا يرمي لي أحد بوسادة ؟
    Birisi bana burada ne olduğunu anlatabilir mi? Open Subtitles هل يفسر لي أحد مالذي يحدث هنا ؟
    Birisi bana neler olduğunu anlatabilir mi? Open Subtitles هلا شرح لي أحد ما يجري؟
    Birisi bana bir kitap getirebilir mi? Open Subtitles هلّا أحضر لي أحد كتاباً؟
    Birisi bana ders notlarını göndersin. Open Subtitles ليرسل لي أحد ملاحظاتهم
    birinin bana güzel olduğumu söylediği son geceydi. Open Subtitles كانت هذه آخر مرة قال لي أحد أنني جميلة
    Bu, birinin bana söylediği en güzel şeydi. Open Subtitles هذا ألطف شيء قاله لي أحد في اي وقت مضى
    Ben de birinin bana yemek getirmesini umuyordum. Open Subtitles وأنا كنتُ آمل أن يجلب لي أحد العشاء.
    Öleceği için üzülüyorum çünkü artık oynayacak ve şeker alabilecek kimsem kalmayacak. Open Subtitles أنا متأسف لموته لأنه لن يتبقى لي أحد لألعب معه وأحصل على مكعبات سكر منه
    Bu gizli bir lütuftu aslında. Gerçi o zamanlar biri bana bunu söyleseydi muhtemelen el hareketi yapıp başımdan gitmesini söylerdim. TED كان الأمر منحةً في ظاهره فقط، حتى لو قال لي أحد ما هذا الكلام حينها، لربما شتمته وأخبرته أن يغرب عن وجهي.
    kimse bana bunu söylemedi' Open Subtitles لم يقل لي أحد أن لدي الحق أن أبقى صامتاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد