Sana birşey diyeyim, Greek. Gizli bir silahımız var. | Open Subtitles | اسمح لي ان اقول لك شيئا جريك لقد حصلنا على السلاح السري. |
Size bir şey diyeyim hanımlar. | Open Subtitles | اسمحوا لي ان اقول لك شيئا، السيدات. |
Size şunu diyeyim, çocuklar. | Open Subtitles | اسمحوا لي ان اقول لكم هذا ، والأولاد . |
Bu sabahın Argus'unu okudum ve şunu söyleyim: | Open Subtitles | قرأت صحيفة الصباح واسمحوا لي ان اقول شيئاً: |
Trendlerle ilgili sana birşey söyleyim, Rico. | Open Subtitles | اسمحوا لي ان اقول لك شيئا حول الاتجاهات وريكو. |
Biliyorum ben kötü bir şey yapıyorum, ama bunu Tae Joon'a benim söylememe izin ver . | Open Subtitles | أعرف أنني وقح، ولكن اسمحوا لي ان اقول لتاي جون بنفسي. |
- Rick... Bana def ol git demeden önce bir şey söylememe izin ver. | Open Subtitles | قبل أن تقول لي أن أذهب بعيدا، فقط اسمحوا لي ان اقول لكم شيئا واحدا. |
Beni şaşırtmayı hiç bırakmadığınızı söyleyebilir miyim efendim? | Open Subtitles | اسمح لي ان اقول لك سيدي انت لم تفشل ابداً في مفاجأتي |
Mark, bir şey söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | مارك، هل لي ان اقول شيئا؟ |
Şöyle diyeyim. | Open Subtitles | اسمح لي ان اقول لك شيئاً |
Bir şey söyleyim mi? | Open Subtitles | هل لي ان اقول شيئاً. ؟ |
Öyleyse, babanın son üç ay boyunca kayıp olarak arandığını sana söylememe gerek yoktur, herhalde. | Open Subtitles | ثم لا تحتاج لي ان اقول لكم ان وأفادت التقارير أنه في عداد المفقودين خلال الأشهر الثلاثة الماضية؟ |
Nihayet onlara güvenle söylememe olanak sağlayacak bir şey buldum sanırım. | Open Subtitles | حسنا اظن انه اخيراً وجدت شيئاً ما والذي سيسمح لي ان اقول لهم بثقة |
Mark, bir şey söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | مارك، هل لي ان اقول شيئا؟ |
Bir şey söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | هل لي ان اقول شيئا |