onu sevmediğimi keşfetmesi, kendisi için harikulade bir başarı oldu. | Open Subtitles | هو كَانَ جُهد رائع من طرفها لإكتِشاف بأنّني لَمْ أحبها |
Benim hatırladığım hikaye, ilk seferinizden sonra onu 1 hafta aramadığındı. | Open Subtitles | والقصّة أَتذكّرُ بعد مرّتكَ الأولى كُنْتَ أنت لَمْ تَدْعُها لمدّة إسبوع. |
Hayır, hiç üzüm toplamadım, ama kendime bir salkım koparmıştım. | Open Subtitles | كلا، أنا لَمْ أزرع أي عنبِ لَكنِّي عَملتُ في قطفـه |
Bununla ilgili bir şey yapmadın sen. Glick'lerin çocuklarını tanımıyordun bile. | Open Subtitles | لا يوجد علاقه لك به أنت حتى لَمْ تَعْرفْ أولادَ جليك |
Benimle burada yarım saat beraber oturacağınıza neden tek başınıza gitmediniz ki? | Open Subtitles | الذي لَمْ تَمْررْ نفسك بدلاً مِن ذلك جلوس مَعي للنِصْفِ في السّاعة؟ |
Öyle bir yoldan haberim yoktu. Barney o yola girdi. Evet ya da hayr dememi beklemedi. | Open Subtitles | لَمْ اكن اعْرفْ ان هناك طريقُ آخرُ، لَكنَّه قادَ قبل أَنْ اقُولَ نعم أَو لا. |
o kadar yakışıklı olduğunu fark etmedim bile doğrusu. | Open Subtitles | أنا يَجِبُ أَنْ أَعترفَ، أنا لَمْ لاحظْ هو كَانَ كُلّ ذلك الوسيمِ. |
Özür dilerim, öyle demek istemedim. Ne söylediğimi ben de bilmiyorum. | Open Subtitles | أَنا آسفُ أنا لَمْ أَعْنيِها أنا لا أَعْرفُ ما الذي أَقُولُه |
Hiçbir şey. Ona zarar vermedim. Beni ısırdı. | Open Subtitles | لا شيء, أنا لَمْ آَذِه لقد عظني,أن هذا دمي |
onu koca adayı olarak düşünmedim çünkü inan bana, öyle değildi. | Open Subtitles | وأنا لَمْ أُفكّرْ به كمادّة زوجِ لأن، يَعتقدُني، هو ما كَانَ. |
onu demek istemedim.Birbiriniz için uygun olduğunuzu düşünmüyorum. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَقصد هذا.أنا لا أعتقد أنكما ستصلحان لبعضكما البعض |
Sir Stephen onu sevmeseydi, René sevmeye son verirdi. | Open Subtitles | لو السّيرِ ستيفن لَمْ يُحبّْها رينيه ممكن يَتوقّفُ عن مَحَبَّتها |
Çok tuhaf daha önce, hiç ayaklarımın altında çimenleri hissetmedim. | Open Subtitles | إنّه لشيء مُضحك، أنّني.. لَمْ أشعرْ بالعشب قط يُلامس أقدامي |
Bana iş teklifi yapmayı hiç düşünmedi bile, değil mi? | Open Subtitles | الرجل، هو لَمْ يُفكّرْ بشأن حتى يَعْرضُني الشغلَ، أليس كذلك؟ |
Sonra biliyorum ki, birşey söylemedim diye, Debra bana kızacak. | Open Subtitles | وأنا أَعْرفُ ديبرا سَيَتخبّلُ عليّ لأنني لَمْ أَقُلْ أيّ شئَ. |
Teknik ödüllerde içki servisi yoktu. | Open Subtitles | هم لَمْ يَخْدُموا كحولَ في الجوائزِ التقنيةِ، |
Bu şekilde hissettiğini fark etmedim. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُدركْ بأنّك شَعرتَ ذلك الطريقِ. |
Evet, ama Piper, o bir şey demek istemedim biliyorum. | Open Subtitles | نعم، لَكنَّك تَعْرفُ زمّاراً، هي لَمْ تَعْنِ أيّ شئَ بواسطته. |
Dün gece karar vermiştik... -Ben hiçbir karar vermedim. | Open Subtitles | ليلة أمس وافقنَا لا، أنا لَمْ أُوافقْ على أيّ شئِ |
Halkımızın nereden geldiğini neden artık bu köleliği sürdürmememiz gerektiğini anlattı. | Open Subtitles | عن مِنْ أين أتى شعبنا ولماذا لَمْ نَعُدْ نَستطيعُ العَيْش كعبيد |
Chandrapore'yi o kadar uzaktan görünce ona âşık olmadığımı fark ettim. | Open Subtitles | وعند مشاهدتي لـ تشاندرا بور بعيدة جداً أدركتُ بأنّني لَمْ أُحبّْه |
İş görüşmesine kadar emin değildim ama artık kesin biliyorum. | Open Subtitles | إذا أنا لَمْ أُقنَعْ منه قبل مقابلةِ اليومِ، أَنا الآن. |
Uyuyamadım çünkü kendimi kendimi pek iyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | ..أنا لَمْ أَنَمْ لأني لَست لست أَبْدو جيّد جداً |