Şu anda bir basın konferansı veriyor. Yarım saat içerisinde burada olacak. | Open Subtitles | انه يقيم مؤتمرا صحفيا من المفروض ان يكون هنا خلال نصف ساعة |
Başka bir basın konferansı düzenle, fikrini değiştirdiğini, ve artık Promisin kullanımını desteklediğini söyle. | Open Subtitles | إعقد مؤتمرا صحفيا تُعلن فيه أنك قد غيرت ما في قلبك و أنك الآن تدعم أخذ البروميسين |
Ben de yazdım ve yayınlandığı gün Johnson bir basın toplantısı düzenledi ve Hoover'ı FBI başkanlığına atadığını söyledi! | Open Subtitles | و نشرت الأمر و في نفس يوم صدور الجريدة أقام الرئيس جونسون مؤتمرا صحفيا و قال أنه قد ثبت هوفر في منصبه حتى وفاته |
Bütün haber kanallarına 10 dakika içinde bir basın toplantısı yapacağımızı bildirdim. | Open Subtitles | لقد اخطرت كل المنافذ الاعلامية سنعقد مؤتمرا صحفيا بعد 10 دقائق |
- Günaydın, eğer müsaade ederseniz önemli bir konferansa geç kaldığımı belirtmek isterim. | Open Subtitles | لقد تأخرت كثيرا علي مؤتمرا هام |
[Arkadaşı] Açık erişim ve açık yayım üzerine bir konferansa gitmişti. | Open Subtitles | فحضر مؤتمرا ما حول النفاذ المفتوح و النشر المفتوح لا أعرف أيّ متحدّث من طرف JSTOR كان ذاك |
- Çelişkili bilgiler alıyoruz. - Burası bir hastane, basın konferansı değil. | Open Subtitles | لدينا على معلومات متضاربة هذا مستشفى , و ليس مؤتمرا صحافيا |
12:00 için basın konferansı ayarla. | Open Subtitles | حضر مؤتمرا صحفيا الساعة 12: 00 |
Sadece New York'ta bir finans konferansı. Bir gecelik. | Open Subtitles | فقط يموّل مؤتمرا في نيويورك ليلا. |
Brass bugün öğleden sonraya basın konferansı ayarladı. | Open Subtitles | سيعقد القادة مؤتمرا صحفيا هذا المساء |
Yarın sabah konsoloslukta Güneydoğu Asya konferansı var. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} وصباح الغد، القنصلية ستستضيف مؤتمرا لجنوب شرق آسيا. |
CCPD'de basın konferansı yapılıyormuş. | Open Subtitles | ويبدو أن هناك مؤتمرا صحفيا في CCPD، |
Bagley'i ara. Bir basın toplantısı düzenleyelim. | Open Subtitles | ، اجمعو أغراضكم جميعا فلنقم مؤتمرا صحفيا |
Yarın ortak bir basın toplantısı yaparız, beni desteklersin. | Open Subtitles | غدا نعقد مؤتمرا صحفيا سويا نعلن فيه دعمك لي |
Höxenhaven dinleme olayı hakkında izinsiz bir basın toplantısı düzenledi sonra da Laugesen'ın kitabı bizi çok zor durumda bıraktı. | Open Subtitles | هوكس اقام مؤتمرا صحفيا بدون موافقتي بخصوص التنصت وبعدها خرج علينا لاغسن بكتابه وقد احرجنا جدا |
basın toplantısı düzenlememe izin vermeyi kabul etti. | Open Subtitles | انه وافق على اسمحوا لي أن تعقد مؤتمرا صحافيا. |
Troels Höxenhaven gün içinde bir basın toplantısı yapacak. | Open Subtitles | سيعقد ترولز هوكسنهيفن مؤتمرا صحفيا لاحقا اليوم |