Fakat, felsefenin kurucularından bir tanesi bile kusursuz değildi. | TED | لكن حتى أحد مؤسسي الفلسفة لم يكن مثاليًّا. |
Platon, kayda geçmiş en eski politik kuramcılardan birisidir ve Aristoteles ile birlikte, politik bilimin kurucularından birisi olarak görülür. | TED | أفلاطون من أوائل المُنظّرين السياسيين على الإطلاق، بالإضافة لأرسطو، حيث يُعتبر أحد مؤسسي العلوم السياسية. |
O dönemlerde Oxford'da öğrenci olan ve daha sonra the Royal Society kurucularından biri olacak olan John Wilkins, bu fikrin peşine düştü. | TED | الفكرة التالية مأخوذة بواسطة المعاصر جون ويلكنز مجرد طالب شاب في أكسفورد لكن لاحقًا، أحد مؤسسي الجمعية الملكية |
Reddit'in kurucu ortağı Alexis Ohanian, tüm aktif dostlukların ciddi olmak zorunda olmadığını gösterdi. | TED | أليكس أوهانيان، أحد مؤسسي موقع ريديت، وضح أنه ليس من الضروري أن يكون جميع المساندين جادين جدًا. |
Açıklığa kavuşturmak gerekirse, bu satın alma Bay Holt'un kurucu hisselerini etkilemeyecek. | Open Subtitles | أريدك أن تؤكد لي بأن عملية الشراء لن تجعله يستحق أن يكون ضمن مؤسسي الشركة |
Öncelikle, Ulusal Cumhuriyetçiler, partinin kurucuları Adams ve Clay'in takipçileri. | Open Subtitles | في البداية كان هناك جمهوريون تابعاً لـ آدمز وكلاي وهم مؤسسي الجماعة |
Eureka kurucularının tüm fotoğraflarını almış. | Open Subtitles | لقد صادرت كلّ صور مؤسسي يوريكا |
Aslında tanıştırıldık. Her ikimiz de ilk sanal kişisel genomik şirketlerinden birinin kurucusu olan Linda Avey'i tanıyorduk. | TED | كنا قد تعارفنا لأن كلينا كان يعرف ليندا آفي ، أحدى مؤسسي أول شركات علم الوراثة الشخصية على الانترنت. |
Pekâlâ, bu adam, Dunder Mifflin'in kurucularından, ...Bay Robert Dunder'dan başkası değil. | Open Subtitles | حسنا , هذا الشخص ليس أكثر من مجرد أحد مؤسسي داندر ميفيلن السيد روبرت داندر |
Kardiyotratik dalının kurucularından biri masamda yatıyor ve onun göğsünü kesmek üzereyim. | Open Subtitles | , أحد مؤسسي جراحة القلب على طاولتي و انا على وشك أن اشق صدره أمهلني دقيقة |
Kuantum mekaniğinin kurucularından birinin ifadesiyle gerçek diye adlandırdığımız her şey aslında gerçek olarak nitelendirilemez. | Open Subtitles | إلى إعادة صياغة واحد من مؤسسي ميكانيكا الكم، كل شيء نسميه حقيقي يتكون من أشياء التي نفسها لا يمكن أن تعتبر كحقيقية. |
Bütün Amerika mafyasını devirebilecek bilgilere sahip olan Cinayet Şirketi'nin kurucularından biri tutuklanmıştı. | Open Subtitles | واحدة من مؤسسي شركة القتل قبض عليه ولديه معلومات يمكنها اسقاط المافيا الأمريكية بأكملها |
Bir numara. Bu yürüyüşte iki numara olan Thunderclap’ın kurucularından birisi, David Cascino bizimleydi ve dedi ki, “Peki ne yapabiliriz?” | TED | رقم 2، في هذه المسيرة، أحد مؤسسي ثاندركلاب، ديفيد كازكينو، كان معنا، وقد قال، "ماذا نقدر أن نفعل؟" |
Silikon Vadisi'nde bir arkadaşım daha var. Yeni teknolojiler konusunda sık görüş bildiren kişilerden biri. Wired dergisinin kurucularından biri, Kevin Kelly. | TED | لي صديق آخر يعمل بالسيليكون فالي، وكان من أفصح المتحدثين عن التكنلوجيا الحديثة، وفي الواقع، فقد كان أحد مؤسسي مجلة وايرد ماغازين، إنه كيفين كيلي. |
Kuantum mekaniği kurucularından olan Niels Bohr diyor ki; Kuantum fiziği kafanızı karıştırmadıysa onu tam olarak anlamamışsınız demektir. | TED | أحد مؤسسي ميكانيكا الكم و هو نيلز بور، قال: "إذا لم تكن مأخوذاً بها، فأنت لم تفهمها بعد". |
kurucu Meydanı'nın normale dönmesini çok istediğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك تتطلع بلهفة أن يعود مؤسسي الساحة لطبيعتهم, |
Takdim etmeme müsaade edersen, iki kurucu NASA görev direktörü ve astronot Dr. Buzz Aldrin. | Open Subtitles | إسمح لي أن أقدم لك إثنان من مؤسسي ناسا و رائد الفضاء دكتور "باز أولدرين" |
Sadece hatırlatmak istiyorum, sen kurucu ortak değilsin. | Open Subtitles | فقط لأذكر أنك لست أحد مؤسسي الشركة |
"Eğer TPB kurucuları beraat ederlerse, bu internet özgürlüğü için zafer olacaktır." | Open Subtitles | 'إذا تمت تبرئة مؤسسي موقع 'قراصنة الخليج" "فسيكون ذلك إنتصارا لحرية الانترنت |
Aslında, şirketimizin kurucuları Chris, Robbie ve ben 15 yıl önce Birleşmiş Milletlerde tam bu soruyla ilgili bir konferans sunarlerken tanıştık. Uyduları insanlığa yardım etmek için nasıl kullanırsın? | TED | الحقيقة أن مؤسسي الشركة كريس وروبل وأنا التقينا منذ 15 سنة بالأمم المتحدة خلال تنظيمها لمؤتمر حول السؤال التالي: كيف يمكن لاستخدام الأقمار مساعدة البشرية؟ |
Philip Morris'in kurucularının nasıl hissettiğini şimdi anlayabiliyorum. | Open Subtitles | الآن فهمت شعور مؤسسي (فيليب موريس) |
Üstelik bu durum, sistemin çoğu kurucusu tarafından tasdik edildi, yani herkes neler olduğunu biliyordu da. | TED | كما كان معروفاً من قبل مؤسسي هذا النظام، الجميع يعرف أنّ هذا كان سيحدث. |