geçici bebeğim. Sen daha ne olduğunu anlamadan camın arkasına geçeceğim. | Open Subtitles | مؤقتاً يا عزيزي، سأصعد إلى هناك وراء الزجاج قبل أن تنتبه |
Pekala, şu anda sadece ona yardım amacıyla geçici olarak çalışacağım. | Open Subtitles | أنا مدير تنفيذي في النقل الذي أخذ عملاً مؤقتاً ليرفعه قليلاً |
Zorunlu yer değişiminizi kolaylaştırmak için... yer çekimini geçici bir süre kaldırıyoruz. | Open Subtitles | الآن سوف نوقف جاذبيتكم مؤقتاً لكي نجعل من حياتكم الإلزامية تنتقل بسهولة. |
Yeni, taşınabilir Drainer kapsulünde ve Şimdilik tek kullanımlık Drainer nabız silahında. | Open Subtitles | إذن غلاف مصفاة جديد محمول وسلاح مصفاة نبضي يستخدم مرة واحدة مؤقتاً |
Herkese geçici hafıza kaybı yaşatacak şekilde tüm kulübe gaz salacağız. | Open Subtitles | سنطلق غازاً في الملهى متسببين في جعل الجميع يفقد ذاكرته مؤقتاً |
Eğer para için yapıldıysa, bir beton bina bile geçici olabilir. | TED | و مبنى الخرسانة المسلحة يمكن أن يكون مؤقتاً إن لم يعجب الناس أو إن كان هدف بنائه كسب المال. |
Sonuç olarak, geçici süreliğine tutuklandı ve ülkeden kanunsuz bir şekilde sınır dışı edildi. | TED | و نتيجة لذلك، تم اعتقاله مؤقتاً و نفيه خارج البلاد. |
geçici olarak yalnız olduğunuz için, en azından refahınızla ilgilenebilirim. | Open Subtitles | بما أنكِ وحيدة مؤقتاً, فاقل ما يمكننى فعله هو الإعتناء بشؤونكِ الإجتماعية |
Bay Applebottom, merak ediyorum da güzel eşinizle, geçici bir anlaşma yapabilir miyim? | Open Subtitles | سيد أبليبوتوم , كنت أتساءل عما إذا كنت أستطيع أن استعير منك زوجتك مؤقتاً |
Bazen aileleri geçici olarak ayırmak gerekir. | Open Subtitles | إنه في بعض الأحيان من الضروري للعوائل أن تنقسم , مؤقتاً |
geçici bir süreliğine bile olsa bunu denemeliyim. | Open Subtitles | لربما سيكون فقط مؤقتاً لكني يجب أن أحاول |
Ve pazartesi bir yargıçla görüşür görüşmez, ki o bizim yakın aile dostumuzdur, bu artık geçici olmayacak. | Open Subtitles | سوف نقوم برؤية قاضي يوم الإثنين و لن يكون الامر مؤقتاً |
Kumanda Merkezi'ndeki kaynaklarda geçici bir güç kaybı yaşandı. | Open Subtitles | لقد أغلقت مصادر الطاقة مؤقتاً فى مركز القيادة وقد عطلت محولاتكم |
Ona bir ev bulana kadar, geçici bir çözüm olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم بأن ذلك مؤقتاً حتى نجد له مكاناً مناسباً |
Hayır, bunu hep yaparız ama geçici olarak. | Open Subtitles | كلا، إننا نفعل ذلك كثيراً لكنه يكون أمراً مؤقتاً |
geçici olmasına dayanamayacağım. Kalıcı olmalı. | Open Subtitles | أعرف , أعرف ,لا أستطيع أن يكون لدى مؤقتاً , يجب أن يكون دائم |
geçici olarak kurumuş denizin ortasında, peşlerine düşün. | Open Subtitles | اذهبوا خلفهم يا رجال، إلى البحر الجاف مؤقتاً |
İyi kurtulduk arkadaşım. Şimdilik. Keyfini çıkaracak kadar ayık kalmak istiyorum. | Open Subtitles | لقد نجونا بأعجوبة يا صديقي مؤقتاً وأود الاستمتاع بذلك بلا شراب |
Hoşça kalın doktor. Violet, Şimdilik hoşça kal. Teşekkür etsene George. | Open Subtitles | "إلى اللقاء مؤقتاً يا " فيوليت "قل شكراً يا " جورج |
Bunu atlatacaktır, en azından Şimdilik. | Open Subtitles | سوف تتعافى, على الاقل, مؤقتاً. |
Hafif bir ceza alacağını garanti ediyorum, kısa bir askıya alınma sonra narkotikten ahlağa kısa bir ziyaret. | Open Subtitles | ستحصل على تأنيب وتعلّق لفترة وجيزة ثم تنقل مؤقتاً من المخدرات إلى شرطة البغاء. |
Abi o zaten geçiciydi. | Open Subtitles | كان أمراً مؤقتاً على أية حال |
Baba, ödül dolabını kırdım ve uzaklaştırma aldım. | Open Subtitles | لقد كسرت خزانة الجوائز يا أبي وتم فصلي مؤقتاً |