Şanslısın ki, sen ve istediğin şey arasında duran tek şey... sensin. | Open Subtitles | أنت محظوظة أن الشيئ الوحيد الذي يقف بينك وبين ماتريدين هو أنت. |
Buradan bir süreliğine gitsem babana anlatmak istediğin şeyler olmadığına emin misin? | Open Subtitles | ...لو ابتعدت قليلاً عنكما أمتأكدة أنه ليس هناك ماتريدين أن تقوليه لوالدكِ؟ |
İstediğin şeyi bildiğinde, istediğin şeyi biliyorsundur. | Open Subtitles | عندما تعرفين ماتريدين تحصلين على ماتريدين |
3 yıl sonra kitapla her istediğini yapabileceksin gibi geliyor. | Open Subtitles | يبدو أنه في خلال 3أعوام ستتمكنين بفعل ماتريدين بهذا الكتاب |
Hayır, bir şeyler işittin ve görmek istediğini gördün. | Open Subtitles | أنا حقاً رأيت شخص ما أنت سمعت شيء ما ، وأردت ماتريدين رؤيته |
Ne istersen onu yap. Umurumda değil. Beni bu işe karıştırma yeter. | Open Subtitles | أفعلي ماتريدين, أنا لا أهتم فقط أتركيني بعيدة عن هذا |
Ne kadar istiyorsan harca, burayı eskisi gibi güzel bir çiftlik yap. | Open Subtitles | إذاً نفذي ماتقولين أنقفي ماتريدين ، وأعيديها مزرعة جميلة كما كانت من قبل |
Penelope, millete söylemek istediğin bir şeyler var mı? | Open Subtitles | فالنذهب يا حبيبتي بنلوبي , أهنالك ماتريدين قوله للعامة ؟ |
- İnan bana, konuşmak istediğin konu aradığımız şey kadar önemli olamaz. | Open Subtitles | - اسمعي , أعدك - مهما يكن ماتريدين قوله ليس كأهمية الشقة |
Bize Alex hakkında söylemek istediğin birşey var mı? | Open Subtitles | هل هناك ماتريدين اخبارنا به بخصوص أليكس؟ |
- Biliyorum bu istediğin şey. | Open Subtitles | أعرف بأن هذا ماتريدين لايمكن ان تقولي لا |
Seni bağışladım, kapımı açtım, bakımını üstlendim, istediğin her şeyi sağladım ama sense kendimi aptal gibi hissetmemi sağladın! | Open Subtitles | لقد سامحتك ، وأدخلتك منزلى واعطيتك كل ماتريدين ، ومافعلتية أنك ِ جعلتينى أشعر وكأنى غبية |
Korkuyu aşmaya itmek istiyorum ki istediğin şeyi yapabilesin, istediğin hayatı yaşayabilesin. | Open Subtitles | أريد دفعكِ لتتجاوزي الخوف لكي يمكنكِ ان تملكِ ماتريدين . حتى تتمكني من الحياة |
Olmaz. İstediğini almalısın. Etrafa bak sadece. | Open Subtitles | هراء, أنتي يجب أن يكون لديكي ماتريدين فقط ألقي نظرة |
Dört yıl daha sabret, sonra istediğini giyebilirsin. | Open Subtitles | فقط أربع سنوات لا أكثرِ وأنت يمكنك أن تلبسي ماتريدين |
O zaman neden söyleyip istediğini elde etmiyorsun? | Open Subtitles | اذا لماذا لاتقولينها له لتحصلين على ماتريدين ؟ |
Ve bak, ne istersen onu yap ama Jenny Humphrey tasarımlarını kendi adıyla çıkarsa insanlar ne düşünür sence? | Open Subtitles | اعني ذلك حقا .. ويمكنك عمل ماتريدين لكن ماذا تعتقدين ان الناس سيقولون |
Günde 24 saat yemek sipariş edebilirsin ne zaman istersen, ne istersen. | Open Subtitles | يمكنك طلب الطعام اربعة وعشرين ساعة في اليوم وقتما تريدين , كل ماتريدين |
Ne istersen onu almana izin vereceğim ve bende aynı veya az daha küçük değerde bir şey alacağım. | Open Subtitles | انني حتى سادعك تاخذين ماتريدين وساحضر شيئا بنفس الجوده او اقل |
Ne öğrenmek istiyorsan söylerim ama önce benim için bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | سوف أخبرك كل ماتريدين معرفته ولكن ستسدينى خدمه أولاً |
İstediğiniz her şeye sahip olabileceğinizi söylerdim bayan. | Open Subtitles | أنا أقول, أفعلي ماتريدين أيتها السيدة الصغيرة |
Gerçekten olmayan şeyleri üretmek, sadece görmek istediğinizi görmektir. | Open Subtitles | تختلقين أشياء وهمية وترين ماتريدين رؤيته فقط |
Planın bu mu? Çünkü istediklerini bu şekilde elde ediyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أتريدين الأستمرار برفع صوتك لأن هذا يجعلك تحصلين على ماتريدين , صحيح؟ |