| Geçmişim ve annem hakkında bana cevaplar sunabilecek tek kişi o. | Open Subtitles | إنه الشخص الوحيد الذي بإمكانه منحي إجابات بشأن ماضيّ ، وأمي |
| Gerçek şu ki, benim oldukça kötü bir Geçmişim var birden fazla skandalın parçasıydım. | Open Subtitles | الحقيقة هي أن ماضيّ كان جامحاً وكنت جزء من أكثر من فضيحة |
| Eğer geçmişimi biliyor olsaydın bunun bazı kötü hatıraları hatırlattığını da bilirdin. | Open Subtitles | لو علمتِ شيئًا عن ماضيّ لأدركت أن ذلك ذكرني بذكريات سيّئة جدًّا. |
| Bu yüzden geçmişimi araştırması için özel dedektif tuttum. | Open Subtitles | لهذا قمت بتعيين تحرّي خاص، ليبحث في ماضيّ |
| Sadece Geçmişimden kalan atlatamadığım şeyler var. | Open Subtitles | هناك فقط بعض الأشياء التي مازالت تجعلني أرتعش من ماضيّ |
| Eminim geçmişimle küçük bir bağlantı kurmam senin için sorun olmaz. | Open Subtitles | أنا واثق أنك تستطيع إشباع رغباتي بالقليل من التواصل مع ماضيّ |
| Fotoğrafı çalan ve o pankartı hazırlatanlar her kimlerse Geçmişim hakkında büyük bir skandal çıkarmaya çalışmıyorlar. | Open Subtitles | ،والآن، أيًا كان من سرق الصورة ،ودمّر تلك اللوحة بقصد فانهم لم يكونوا يحاولون نبش ماضيّ لكشف فضيحة كبرى |
| Fotoğrafı çalan ve o pankartı hazırlatanlar her kimlerse Geçmişim hakkında büyük bir skandal çıkarmaya çalışmıyorlar. | Open Subtitles | ،والآن، أيًا كان من سرق الصورة ،ودمّر تلك اللوحة بقصد فانهم لم يكونوا يحاولون نبش ماضيّ لكشف فضيحة كبرى |
| Geçmişim yakamı bırakmıyor. Bu sefer de evlenmek istediğim kadının... ailesine zarar verdim. | Open Subtitles | عاد ماضيّ يطاردني، وهذه المرّة آذيت عائلة الامرأة التي أودّ الزواج بها |
| İşte o zaman, kille olan Geçmişim ile yeni yeni gelişmeye ve insanların şehrin güney yakasıyla ilgili anlayışlarını değiştiren bu yeni şey arasında bir ilişki olabileceğini hissetmeye başladım. | TED | وهذا عندما شعرت بأنه ربما هناك علاقة بين ماضيّ مع الطين وهذا الشيء الجديد الذي بدأ يتطور، أننا بدأنا ببطء إعادة تشكيل كيفية تخيل الناس للجانب الجنوبي من المدينة. |
| Ve kararlıydım, Geçmişim geleceğim olmayacaktı. | Open Subtitles | وكنتُ مصمّماً أن ... أتأكّد بأنّ ماضيّ لن يكون مُستقبلي |
| Sadece bir mekik pilotu olup geçmişimi unutmak istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ أن أصبحَ قبطان مكّوكٍ و حسب و أنسى ماضيّ. |
| Eğer geçmişimi öğrenmek istiyorsan, bana sorabilirdin. | Open Subtitles | إذا أردت معرفة ماضيّ كان عليكِ أن تسأليني فقط |
| Eksiklerimle yüzleşmektense trajik geçmişimi baskıladım. | Open Subtitles | إذاً فقد كبتّ ماضيّ المأساوي، بدلاً من مواجهة إخفاقاتي. |
| Sırf Los Angeles'a gidiyoruz diye bütün geçmişimi anlatmak istemedim. | Open Subtitles | لا اريد ان ارجع الى ماضيّ القديم لاننا سنذهب الى لوس انجلوس |
| Belki de Geçmişimden daha önemli bir gizeme götürecek bir anahtara sahibim. | Open Subtitles | ربما أحمل مفتاحاً إلى لغز ربما هو أعظم من ماضيّ نفسه |
| Bu insanlar benim Geçmişimden. Senin bunu kurcalamaya hakkın yok. | Open Subtitles | ،هؤلاء من ماضيّ ماضي ليس لك أن تتدخّل به |
| Benimle, ya da geçmişimle ilgili hiçbir şey bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | أنت لا تعرف شيئاً عني عن ماضيّ |
| Yalnızca, geçmişimle iligli bir şeyi seninle paylaştım senin hakkında hiç bir şey bilmiyorum, mesela nerede büyüdün ya da Fairview'a gelmeden önce neredeydin gibi. | Open Subtitles | أخبرتكِ بشئ عن ماضيّ ولا أعرف شيئاً عن ماضيكِ مثلأينترعرعتِأوأينعشتِ.. "قبلانتقالكإلى"فيرفيو.. |
| Geçmişimde herhangi bir şiddet ya da antisosyallik belirtisi bulamayacaksınız. | Open Subtitles | لن تجدي أي أثر للعنف أو السلوك المعادي في ماضيّ |
| Ne istediğini bilmiyorum ama o hayatı geçmişte bıraktım. | Open Subtitles | ،لا أعرف ما تريد لكن تلك الحياة كانت من ماضيّ |
| Bence beni seninle beraber önüme bakmaktan alıkoyan şey de geçmişimdi. | Open Subtitles | وأظن ماضيّ هو ما كان... يمنعني من تطوير علاقتي بك. |
| Kimsenin bilmesini istemediğim geçmişimin bir parçasıydı. | Open Subtitles | لقد كان جزءً من ماضيّ ولم اكن اريد ان يعلم عنه اي شخص |
| Ne yazık ki bunu yapmanın tek yolu geçmişimdeki hatalarımı kabul etmek. | Open Subtitles | للأسفِ، الطّريقة الوحيدة التي تمكّنني من فعل ذلك هي بالافصاح عن ماضيّ. |
| Erkek arkadaşının bilmesi gereken tek şey Jenny'nin geçmişi hakkındaki sorulardan nefret ettiği. | Open Subtitles | جميع من يعرفني يعلم بأنّي أكره السؤال عن ماضيّ |