Tıpkı oğlumun kanını döktükleri gibi senin kanını dökmeyerek doğru olanı yapmaya çalıştım. | Open Subtitles | .حاولتُ جاهداً لفعل ماهو صحيح ،بدلاً من هدر دمّكِ .كما هُدرَ دمُ إبني |
Ama anneni suçlayamazsın. Kendi için doğru olanı yapıyor. | Open Subtitles | لكن لا تستطيع لوم أمُك كان عليها فعل ماهو صحيح لها |
Sadece doğru olanı yapmalısın. | Open Subtitles | الحقيقة هي أنه عليك فقط أن تفعل ماهو صحيح. |
Pekala, sanırım sen doğru olanı yapıyordun. | Open Subtitles | أن ادرس حتى اتمكن من الدخول للجــامعة حسنــاً ، اعتـقـد أنكِ فعلـتي ماهو صحيح |
Bir gün, neyin yanlış, neyin doğru olduğuna, kendin karar vereceksin. | Open Subtitles | عليك أن تتخذ قرارك ذات يوم حول ماهو صحيح و ما هو خاطئ |
Ama doğru olanı yapmakla, patronun için doğru olanı yapmak arasında ince bir fark vardır. | Open Subtitles | ولكن هناك خط رفيع بين عمل ماهو صحيح وعمل ماهو صحيح لمرشحك |
Önemli olan, senin için doğru olanı yapacağıma güveniyor musun? | Open Subtitles | المهم هو، هل تثقين بي كفاية لأن أفعل ماهو صحيح لكِ؟ |
Ama salak herif doğru olanı yapmak için savaşın ortasını seçti. | Open Subtitles | لكن ذلك الغبي ظهر في وسط المعركة ليقرر ماهو صحيح |
Çünkü pek çoğumuz korkakça doğru olanı savunmaktan kaçarız. | Open Subtitles | لأن العديد منا جبناء ... ويخشون مساندة ماهو صحيح |
Fakat, en önemlisi her zaman doğru olanı yapmayı öğrettin. | Open Subtitles | لكن الأهم من ذلك ... كنت تعلمني دائماً بأن أفعل ماهو صحيح |
Ve senin için doğru olanı mesaj göndermen. | Open Subtitles | و ماهو صحيح بالنسبه لك هو ارسال رساله |
Ben herkes için doğru olanı yapmaya çalışıyorum yurttaşlar için, şehir için, vergi ödeyenler için o marketin sahibi için doğru olanı istiyorum. | Open Subtitles | - أريد ماهو صحيح للجميع . للمواطنين , للمدينة , دافعي الضرائب . أريد كل ماهو صحيح لذلك صاحب متجر الفواكه والخضروات . |
Üzgün olduğunu biliyorum ama biz doğru olanı yaptık. | Open Subtitles | أتفهم بأنك محبط -فعلنا ماهو صحيح -أنت نعم فعلت ذلك ولكن أنا لا |
doğru olanı savunmaktır. | Open Subtitles | والمدافعة على ماهو صحيح وليس فقط القول |
Çok düşük şans varken bile doğru olanı yapmak mı? | Open Subtitles | فعل ماهو صحيح بوجود خلافات سخيفة |
Ama ilerleyebilir ve doğru olanı yapabilirsin. | Open Subtitles | لكن تستطيع المضي للامام وفعل ماهو صحيح |
Hadi şimdi doğru olanı yap. | Open Subtitles | الان انطلقي وافعلي ماهو صحيح |
doğru olanı savunurduk. | Open Subtitles | لقد وقفنا تجاه كل ماهو صحيح. |
doğru olanı yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت ماهو صحيح |
doğru olanı yapman için. | Open Subtitles | تعلمين, لتفعلي ماهو صحيح |
Ancak böyle anlarda neyin doğru, neyin yanlış olduğunu hatırlamaya çalışınca ancak böyle anlarda D.E.B. olmanın gerçek anlamını görürsün. | Open Subtitles | إنها ليست لحظات مثل هذه عندما تتذكر ماهو صحيح وحقيقى لأن لحظات مثل تلك عندما تكتشفى |