Bak, dün yaşananlar, Julian'ın ne yaptığını bilmediğini düşündürdü. | Open Subtitles | ولكن بعد ما حدث البارحة فهذا يعنى أنة لا يعرف مايفعل |
Endişelenme. O ne yaptığını biliyor. | Open Subtitles | ـ اوه يا الله لاتقلقي انه يعرف مايفعل |
Bunu yapan, ne yaptığını biliyordu. | Open Subtitles | الرجل الذي سحب هذا كان يعرف مايفعل |
Aşırı yakışıklı değil kıyafet seçimi berbat ben bile ne yaptığını bilmediğini söyleyebilirim. | Open Subtitles | إنه ليس جذاباً، لديه ذوق سيء في الملابس -حتى أنا أستطيع الإخبار أنه لايعرف مايفعل |
Umarım Porter ne yaptığını biliyordur. | Open Subtitles | أنا فقط آمل أن بورتر يعرف مايفعل |
- Bir şekilde Antoine'ı buldu. ne yaptığını bilmiyorum ama, bana yalan söylediğini ve... | Open Subtitles | لقد نجح في الوصول لمكان "أنطوان لا أدري مايفعل ولكني اعلم أنه كذب علي |
O ne yaptığını bilir. | Open Subtitles | هو يعرف مايفعل -. -انا لايهمني مايعرف |
Çocuk ne yaptığını bilmiyor. | Open Subtitles | أنةُ فتي غبي لايعرف مايفعل. |
Porter seni yardımcım yaparken ne yaptığını biliyordu. | Open Subtitles | بورتر كان يعلم مايفعل |
Ama o ne yaptığını biliyordu. | Open Subtitles | هو بالكاد كان يعرف مايفعل |
ne yaptığını bilen birinin ellerinde... | Open Subtitles | شخص يعرف مايفعل |
- Ryan ne yaptığını biliyormuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | -يبدو وكانه يعلم مايفعل |
- ne yaptığını bilmiyor. - Gerçekten bilmiyor. | Open Subtitles | -إنه يجهل مايفعل |
Deke, ne yaptığını biliyor gibi. | Open Subtitles | (ديك) يبدو وكانّه يعرف مايفعل. |
Sanırım Martin'in ne yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | أظننى أعرف مايفعل (مارتن)ّ |
Hooten ne yaptığını biliyor, | Open Subtitles | ( هوتين ) يعلم مايفعل |