Söylemeye çalıştığım şey bu. | Open Subtitles | هذا ما أحاول قوله لك. |
Söylemeye çalıştığım şey, sana onay veriyorum, Richard. | Open Subtitles | ما أحاول قوله لك هو (أننى أعطيك مباركتى (ريتشارد |
Hodgins, sana Söylemeye çalıştığım şey şansımın zaten yaver gittiği. | Open Subtitles | (هودجينز) ما أحاول قوله لك أن حظي توفق بالفعل |
Size söylemek istediğim, Efendim, kibarca, ne yaptığımı biliyor olduğum. | Open Subtitles | إن ما أحاول قوله لك يا سيدي و بشكل مهذب هو أنني أعرف ما الذي أفعله |
Size söylemek istediğim Bay McElroy önerinizden çok etkilendim. | Open Subtitles | ما أحاول قوله لك يا سيد "مكيلروى" هو ... َ أننى منجذب جداً لما تعرضه |