Tüm bildiğim, orada altı saat geçirmiş olmam ve hala hayatta olmam. | Open Subtitles | كل ما أعلمه بأنني قضيت ست ساعات بداخله ومازلت على قيد الحياة |
bildiğim tek şey hiçbir şeyin ışık hızından daha hızlı olmadığı yani sakinleşebilirsin. | Open Subtitles | كل ما أعلمه أن لا شيء يسبق سرعة الضوء لذا علينا أن نسترخي |
Tüm bildiğim bu çocuğu beraat ettirmek için şansım olduğu. | Open Subtitles | كل ما أعلمه أنني قد أهب لذلك الطفل المدلل البراءة |
Bütün bildiğim hastaneler hasta insanlar dolu ve potansiyel halkla ilişkiler kabusu var. | Open Subtitles | كل ما أعلمه هو وجود أشخاص مرضى بالمستشفيات واحتمال حدوث كابوس علاقات عامة |
Bütün bildiğim Sosyal Yetkililerin onu evden alıp buraya getirdiği. | Open Subtitles | كل ما أعلمه هو أن سلطات الإيواء أخذته من منزله |
O evde olanlarla ilgili bildiğim tek şey kız arkadaşım öldürüldü ve ben ömrümün sonuna kadar burada kalacağım. | Open Subtitles | كل ما أعلمه عن ما جرى في ذلك المنزل أن خليلتي قُتِلت و ها أنا هنا محكوم علي بالمؤبد |
bildiğim şey şu, böyle para kazanmamızın bir sebebi var. | Open Subtitles | ما أعلمه هو بأن هنالك سبب لكل الأرباح التي نجنيها |
bildiğim her şeyi bilseydin, bunun sadece bir gösteri olduğunu anlardın. | Open Subtitles | إذا كُنتم تعلمون كل ما أعلمه لكنتم عرفتم بإنها مجرد حيلة |
Ama bildiğim şey şu ki, bu ailenin hayatımdaki en önemli şey olduğu. | Open Subtitles | لكن ما أعلمه الآن أن هذه العائلة هى الشيء الأكثر أهمية في حياتي |
Ben Billy falan tanımam tamam mı? Tek bildiğim bunu yaşadığım. | Open Subtitles | لا أعرف شيئاً عنه، حسنًا كل ما أعلمه أنني أعيش فقط |
bildiğim her şeyi denedim. Yeğenimizin kanında bulunan.. güç de buna dahil. | Open Subtitles | جرّبت كلّ ما أعلمه بما يشمل القوّة الكامنة في دم ابنة أخينا. |
Kesin olarak bildiğim tek şey bu günlükte iki farklı parmak izi olduğu. | Open Subtitles | كل ما أعلمه حقاً أنه هنالك بصمتان ليداً يمنى مختلفتان فى هذه الصحيفه |
Söylemediler. Tek bildiğim.. ..sorgulama komisyonuna çıkacağım. | Open Subtitles | كل ما أعلمه أنه يفترض بي المثول أمام لجنة تحقيق |
Tek bildiğim mektupta kızın gece 3'e kadar yaşayacağının yazdığı. | Open Subtitles | :كل ما أعلمه أن الرسالة تقول أنها ستعيش حتى الـ 3 صباحاً |
Tüm bildiğim mektubun dediği, kız üçe kadar yaşayacak. | Open Subtitles | :كل ما أعلمه أن الرسالة تقول أنها ستعيش حتى الـ 3 صباحاً |
Tek bildiğim tarçın ve küçükhindistancevizi koktuğun. | Open Subtitles | ما أعلمه فقط هو أن رائحتك كانت كرائحة القرفة، وجوز الطيب |
bildiğim tek şey Vic'in bana anlattıkları. Ortalık kurşun festivaline dönmüş. | Open Subtitles | كل ما أعلمه هو ما قاله لي فيغ ، أم المكان تحول إلى حلبة مصارعة ثيران |
bildiğim tek şey Vic'in bana anlattığı. Ortalığın kurşun festivaline dönüştüğünü söyledi. | Open Subtitles | كل ما أعلمه هو ما قاله لي فيغ ، أم المكان تحول إلى حلبة مصارعة ثيران |
Eğer beni öldürürsen gelecek hakkında bildiklerimi asla öğrenemezsin. Senin geleceğin. | Open Subtitles | إن قتلتني ، فلن تعرف ما أعلمه عن المستقبل مستقبلك .. |
İki ya da üç kırık kaburgan var muhtemelen sarsıntı geçirdin, bir tür delinme yaran var. Bunlar sadece bildiklerim. | Open Subtitles | إرتجاج محتمل وجرح وخزي، وهذا كل ما أعلمه عنه |
Bak, hiçbir şey bilmiyorum. Tek bildiğim burada bir sıkıntım olduğu. | Open Subtitles | لستُ أعلم أيّ شيء، ما أعلمه أنّ لديّ مشكلة هنا. |