ويكيبيديا

    "ما بوسعه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • elinden geleni
        
    • geleni yapıyor
        
    • elinden gelen
        
    • iyisini
        
    • her şeyi yapar
        
    Sharpley onu çıkarmak için elinden geleni yaptı, sadece beceremedi. Open Subtitles بذل شاربلي ما بوسعه لإخراجه، لم يتمكن من فعلها فحسب.
    En zor anında bile senin yanında durabilmek adına elinden geleni yaptı. Open Subtitles حتى عندما كان عالقاً بين صخرة ومكان صلب فعل ما بوسعه ليدعمكِ
    Güney aslında insanların gitmesini engellemek için elinden geleni yaptı. TED فعل الجنوب كل ما بوسعه لمنع الناس من الرحيل.
    Babam onunla iletişime geçebilmek için elinden geleni yapıyor ama bu da onun için zor bir durum. Open Subtitles وابي يفعل ما بوسعه ليتصل معها ولكن صعب عليه جدا
    Babam bizi koruyabilmek için, elinden gelen her şeyi yaptı. Open Subtitles والدي في الحال فعل كل ما بوسعه حتى يقوم بحمايتنا
    Doktorlar olarak, arkadaşlar olarak, insanlar olarak, yapabileceğimizin en iyisini yapmaya çalışırız. Open Subtitles كأطباء، كأصدقاء و كبشر جميعنا يحاول أن يفعل ما بوسعه
    Biri hiç yaşlanmayan ve 12 yaşındaki bir kız suratında ısrar eden bir tanrıya aşıksa, zararı gizlemek için elinden gelen her şeyi yapar. Open Subtitles عندما يقع أحدهم في عشق شخص دائم الشباب الذي يَصر في وجه من بعمر إثنا عشر سنة، الشخص يعمل ما بوسعه ليخفي الضرر
    Nanahuatl'ın kendi kanını akıtacağı kaktüs dikenlerinden ve kendi kanıyla boyamak için çam dallarından başka bir şeyi yoktu, ancak elinden geleni yapmakta kararlıydı. TED لم يملك ناناوات سوى شوك الصبار ليجرح نفسه به، وفروع خشب التَّنوب ليطليها بدمه الأحمر. لكنه صمَّمَ على بذل ما بوسعه.
    elinden geleni yapacağını söyledi. Yapabildiği tek şey de bu. Open Subtitles لقد قال أنه سيفعل ما بوسعه هذا كل ما سيمكنه عمله
    Kimliğini saklamak için elinden geleni yaptı, biliyorsun. Open Subtitles . لقد فعل ما بوسعه ، ليخفي هويته ، كما تعلمين
    elinden geleni yaptı ve bunun yetmediğini görünce de... Open Subtitles , فعل كل ما بوسعه و عندما لم يكن هذا يكفي
    Kurulu ikna etmek için elinden geleni yaptığını söyledi ama fikirlerini değiştirememiş. Open Subtitles نعم ، لقد أخبرني أنه فعل ما بوسعه لاقناع المجلس ، ولكن هذا لم يغيّر من تفكيرهم
    Bu adadan ayrılmamızı engellemek için elinden geleni yaptı. Open Subtitles بذل كلّ ما بوسعه ليمنعنا من مغادرة هذه الجزيرة
    Billy'i saklamak için elinden geleni yapar, ama kendini korumak için onu feda edebilir. Open Subtitles سيفعل كل ما بوسعه ليخفي بيلي لكنه سيضحي به ان كان ذلك يعني حماية حريته
    Aynı babam gibi Jason elinden geleni yapabilmek için çabaladı. Open Subtitles كوالدي,جيسون عمل بجد ليكون أفضل ما بوسعه
    Ekibim elinden geleni yapıyor. Siz de yapmanız gerekeni yapın. Open Subtitles فريقي يفعل كل ما بوسعه إفعل ما عليك فعله
    Dwight kuralları kabul ettirmek için elinden geleni yapıyor ama o insanları öldürecek biri değil. Open Subtitles دوايت يبذل ما بوسعه للحفاظ على ابقاء عمل القوانين ولكن هذا لايحتاج منه ان يقتل
    Birkaç karınca bunu engellemek için ellerinden geleni yapıyor. Open Subtitles نمل قليل يبذل ما بوسعه ليمنع ذلك.
    Baban elinden gelen her şeyi yaptı. O avcıları haftalarca aradı. Open Subtitles أبوك فعل كل ما بوسعه لقد طارد هؤلاء الصيادين لأسابيع
    Eski eşim, elinden gelen her şeyi yapıyor ben de bunu yaptığımı bilmek istiyorum. Open Subtitles زوجي السابق يعمل ما بوسعه وأحتاج لمعرفة أني أفعل ذلك أيضاً.
    Herkes yapabileceğinin en iyisini yapıyor. Open Subtitles ايفان الجميع يفعل افضل ما بوسعه
    İyi bir adam, kendi bencil isteklerine rağmen ailesinin konumunu yüceltmek için gücü dâhilinde her şeyi yapar. Open Subtitles الرجل الصالح يفعل كل ما بوسعه ليعزز من مركز عائلته بغض النظر عن رغباته الشخصية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد