Buradaki çalışanlar, anınızı yeniden yaratmak için ellerinden geleni yapacaklar. | Open Subtitles | الموظفون هنا سيبذلون ما بوسعهم لإعادة خلق الذكرى التي اخترتها |
Cerraha göre, kurtarmak için ellerinden geleni yapmışlar ama mermi hayati organları dağıtmış. | Open Subtitles | لقد فعلوا كل ما بوسعهم لأنقاذه, لكن الرصاصة حولت أعضاء الداخلية الي حساء, |
Dedi ki; genellikle insanlar ellerinden gelenin en iyisini yaparlarmış. | Open Subtitles | قال في معظم الأحيان، إنّ الناس يفعلون أفضل ما بوسعهم. |
Takada'nın koruma ordusu ve Polis, Takada'yı bulmak için ellerinden gelenin en iyisini yapıyorlar. | Open Subtitles | فريق الحراس الشخصيين لـ تاكادا والشرطة يفعلون ما بوسعهم لإيجاد أين هي |
Haydi gidelim, hayatım. Bizim için yapabilecekleri her şeyi yaptılar. | Open Subtitles | لنذهب ، يا محبوبتي، قدّ فعلوا ما بوسعهم لنا. |
Bizi sınamak için her şeyi yapacaklar, ama onlar sadece kendi utançlarını sınayacaklar. | Open Subtitles | و سوف يفعلون ما بوسعهم لكي يختبرون قوتنا و لكنهم سيختبرون إحراجهم فقط |
Beni şikayet ettirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. | Open Subtitles | دائماً يفعلون ما بوسعهم ليجعلونني أشتكي. |
Çünkü Pazartesileri, bahis oynayanların salı günü bahisçilere para yatırabilmeleri ve kendilerini soktukları kapandan kurtulmaları için son şansıdır. | Open Subtitles | لأن الأحد هو آخر يوم للمرهنة لديهم و يبذلون كل ما بوسعهم لكي يسجلوا الرهانات يوم الثلاثاء |
Şu anda gerçekten yarışmayı kazanabilmek için ellerinden gelen her şeyi yapan break dansçılar görüyoruz. | Open Subtitles | والآن لدينا أفضل الفتيان يفعلون كل ما بوسعهم لكسب هذه المنافسة |
Her şeyi elinden almadan önce... ancak bu kadar ilerlemene izin veriyorlar. | Open Subtitles | يسمحون لك بالوصول إلى مستوى معين ثم يأخذون ما بوسعهم منك |
Eminim ellerinden geleni yapmışlardır. | Open Subtitles | كلا , لم يخذلوك انا متأكد أنهم بذلوا كل ما بوسعهم |
Ne olursa olsun senin için ellerinden gelenin en iyisini yapan bir baban ve bir annen daima olacak. | Open Subtitles | مهما حدث، يابنيّ تذكرّ بأنّه ما زال لديك أبٌ وأمّ سيبذلون ما بوسعهم من أجلك |
Ailelerimiz elinden gelenin en iyisini yapıyor ve bize onları affetmek düşüyor. | Open Subtitles | حسنًا، آبائنا يفعلون ما بوسعهم ووظيفتنا هي أن نسامحهم |
Haydi gidelim, hayatım. Bizim için yapabilecekleri her şeyi yaptılar. | Open Subtitles | لنذهب ، يا محبوبتي، قدّ فعلوا ما بوسعهم لنا. |
Ulusal muhafızlar bizi korumak için yapabilecekleri her şeyi yaptılar. | Open Subtitles | الحرس الوطني بذلوا ما بوسعهم لحمايتنا |
Eğer düzeltemezsem benden daha iyi olan doktorlardan bir takım oluşuturup sizin için her şeyi yaptıracağım. | Open Subtitles | , سأنظم فريق من الأطباء الذين هم أفضل مني و سيفعلون أفضل ما بوسعهم أيضاً و أتعرف ما سيحدث بعد ذلك؟ |
Neyse ki hâlâ hayatta ve onu öyle tutmak için ellerinden geleni yapıyorlar. | Open Subtitles | و لحسن الحظ انها مازالت على قيد الحياه و هم يبذلون ما بوسعهم لابقائها كذلك |
Çünkü Pazartesileri, bahis oynayanların salı günü bahisçilere para yatırabilmeleri ve kendilerini soktukları kapandan kurtulmaları için son şansıdır. | Open Subtitles | لأن الأحد هو آخر يوم للمرهنة لديهم و يبذلون كل ما بوسعهم لكي يسجلوا الرهانات يوم الثلاثاء |
bu işlerin nasıl yürüdüğünü bilmiyoruz ve polisin elinden geleni yapacağına inanıyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعلم كيف يمكن لأي هذه الأشياء أن تعمل و أنا متأكدة من أن الشرطة يعملون كل ما بوسعهم |