İçmek, kırık bir kalp için yara bandı gibidir. Senin ihtiyacın olan şey sıcak ve terletici bir seans. | Open Subtitles | هذا تصرف مثالي من طرف شخص بقلب مفجوع ما تحتاجه هو القليل من الاثارة |
Şimdi tek ihtiyacın olan şey önüne kafası olmayan birinin oturması. | Open Subtitles | الان، كل ما تحتاجه هو رجل بلا رأس ليجلس أمامك |
İhtiyacın olan her şey bu bellekte. Açıklamaları takip edersen | Open Subtitles | كل ما تحتاجه هو على هذه الوحدة اتبع التعليمات وستعزز |
İhtiyacın olan ne? Besleyici bir yem mi? Bunlar dikenlerine iyi gelecek. | Open Subtitles | كلّ ما تحتاجه هو وجبة مغذية، شيئاً دسم يقوّي جسدك. |
Oyunu tersine çevirmek için bir ilahi hamleye ihtiyacın var. | Open Subtitles | ما تحتاجه هو حركة فارقة حتى تقلب موازين اللعبة لصالحك. |
Tek yapman gereken senin sözde gerçekliğine döndürecek olan kutuyu açmak. | Open Subtitles | كلّ ما تحتاجه هو فتح الصندوق والعودة إلى ما يسمّى واقعك |
Senin ihtiyacın olan evrim, devrim değil. | Open Subtitles | ما تحتاجه هو قليل من التطوير وليس الثورة |
Sadece siz, kendi hikâyenizi yazabilirsiniz ve tek ihtiyacınız olan şey bazı araçlar. | TED | فقط أنت يمكنك كتابة قصتك، وكل ما تحتاجه هو بعض الأدوات. |
İhtiyacın olan şey, hile kodları, motor becerileri ve Mario-Kart oyununda berbat olan küçük çocuğun dileğini yerine getirecek sihirli bir periye. | Open Subtitles | ما تحتاجه هو بعض الكلمات السرية مهارات القيادة و مارد سحري يلبي رغبات طفل صغير فاشل في لعبة ماريو كارت |
Tüm ihtiyacın olan şey, bildiğin bir mekân ve onu zihninde küçük parçalara bölmek ve sonra her bir parçayı o bilgiye ait bir simgeyle eşleştirmek. | Open Subtitles | كل ما تحتاجه هو موقع فعليّ تعرفه جيداً وتقوم بتجزئته بداخل دماغك لأجزاء أصغر وتربط كل جزء بمجموعة من المعلومات |
İhtiyacın olan şey birinin sana dürüst olması. | Open Subtitles | يا رجل ما تحتاجه هو شخص يكون واقعياً معك |
Yaş bu ülkeyi yönetmenin bir faktörü değil, ihtiyacın olan şey beyin. | Open Subtitles | العمر ليس عاملا لتشغيل هذا البلاد، كل ما تحتاجه هو العقول. |
Şimdi ihtiyacın olan bir iş, şu arkadaki adam gibi bulaşıkları yıkamak. | Open Subtitles | الأن ما تحتاجه هو وظيفة مثل الرجل الذى يعمل فى المؤخرة هناك فى غسيل الصحون |
Burada herşeyi getirebilecek bir adamım, fakat dışarıda ihtiyacın olan tek şey sarı sayfalar. | Open Subtitles | هنا أنا الرجل الذى يستطيع الحصول على الأشياء لكن بالخارج كل ما تحتاجه هو دليل المشترى |
ihtiyacın olan tek şey yeni bir gardrop, eğer profesyonel bir tetikçi olarak ciddiye alınmak istiyorsan tabi. | Open Subtitles | ما تحتاجه هو دولاب ملابس جديد اذا كنت تريد بجدية ان تكون محترف |
tek ihtiyacın olan daha dikkatli olmak. Seni tekrar kurtaramam. | Open Subtitles | إنَّ ما تحتاجه هو الحرص فأنا لن أحميك ثانيةً |
Neye ihtiyacın var belli Üç haftalık yasal bir marihuana reçetesi. İşte. | Open Subtitles | ما تحتاجه هو وصفة لمدة3 أسابيع من التدخين القانونى للحشيش,تفضل |
Bak evlat, sadece kafan karışmış. Tek yapman gereken sevdiğin küçük şeylere odaklanmak. | Open Subtitles | كل ما تحتاجه هو أن تركز على الجزء الذي تحبه فيها ، مثل طريقة مسكتها للسيجارة |
(Gülüşmeler) Bu robot, mağazadan alabileceğiniz Samsung Galaxy akıllı telefonu kullanıyor ve tek ihtiyacınız olan şey uygulama mağazamızdan indirilebilen bir uygulama. | TED | (ضحك) هذا الروبوت يستخدم هاتف Samsung Galaxy الذي يمكنك شراؤه من المتجر وكل ما تحتاجه هو تطبيق يمكنك تحميله من متجر التطبيقات. |
İhtiyacı olan tek şey saç spreyi. | Open Subtitles | ما تحتاجه هو مزيد من بخاخ الشعر |
İkiliyle ilgili emin olamazsın, ama tek ihtiyacın dört yoldan üçüyle ilgili güvenilir delil. | TED | مع المجموعة الثنائية فلا تستطيع التأكد بأي طريقة لكن كل ما تحتاجه هو دليل موثوق عن ثلاث من المداخل الأربع |