"ما رأته" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ne gördüğünü
• gördüğü şeyi
• gördüğü şey
• gördüğü şeyler
• nın onda ne bulduğunu
• gördüğü şeyin

Hadi ordan.O çocuk daha ne gördüğünü bilmiyor
تمهل إنها طفله صغيره و لا تعي ما رأته

Yargıç, yalnızca tanığın bu trajik kazanın yaşandığı gece ne gördüğünü onaylamaya çalışıyorum.
سيدتي القاضي، إنني أحاول فقط التأكيد... على ما رأته الشاهدة حقاً... في ليلة هذا الحادث المفجع.

Tek kişi, evet gördüğü şeyi tanımlayan ise tek kişi.
وأول... نعم يا أصدقائي أول من تنقل لنا ما رأته

Hayır, onu demiyorum. Onun gördüğü şeyi görmediğimi söylüyorum.
لا، لم أقل ذلك، قلت أني لم أرى ما رأته هي

Benim küçük hapishaneme baktığında gördüğü şey bir laboratuvardı.
هي رأت سجني الصغير وكل ما رأته هو مختبر

"fakat sonra gördüğü şey onu ilahi bir yumruk gibi çarpmış."
لكن ما رأته بعد ذلك كان ضربة قوية الى امعائها كانها تلقت قبضة سماوية

Gözlerimin gördüğü şeyler için çok para verecek kişiler var.
هناك من سيدفعون الكثير مقابل ما رأته عيناى

Seni tebrik etmeliyiz bence. Artık Cristina'nın onda ne bulduğunu öğrendim.
علينا أن نهنّئكِ (الآن أعلم ما رأته (كريستينا

Gerçekten Prue'nun gördüğü şeyin annemin ölümüyle bir alakası olmadığını mı düşünüyorsun?
أتعتقدين حقاً أنّ ما رأته لا علاقة له بموت والدتي؟

Ona yardım edebilmem için Sally'nin ne gördüğünü bilmeliyim.
أريد معرفة ما رأته (سالي) حتى أستطيع مساعدتها

ne gördüğünü biliyor.
هى تعلم ما رأته.

Lily oradayken son kez ne gördüğünü bilmiyorum.
لا أعلم ما رأته "ليلي" في آخر مرّة هنا

Charlie'nin ne gördüğünü bilmek zorundayız.
(تشارلي) ما رأته... يجب أن نعرف

gördüğü şeyi düşündüm.
فكرتُ حول ما رأته

Eve'in bu aynada gördüğü şeyi gördüğünüzde, nasıl uzaklaşmaya başlamıştınız? Ben yapmadım.
عندما رأيتَ ما رأته (إيف) في المرآة كيف جعلته ينصرف؟

Bu yılki alımın dayanağı, senin duyduğun ve kızının, bir kadın, gördüğü şey mi olacaktı?
خيار هذا العام سيعتمد على ما سمعت وعلى ما رأته ابنتك، الفتاة؟

Kendi geçmişinde gördüğü şey gerçek miydi?
ما رأته هناك، في تاريخها الشخصي، هل كان حقيقيا؟

- Evet ama görgü tanığının hatırladığı ve gördüğü şeyler de sorgulanmaya başladı.
أجل،لكن ما رأته الشاهدة و ما الذي تذكرته أيضا في إطار الشك

gördüğü şeyin gerçek olduğunu sandığı için kaçtı.
هذا لأن ما رأته هي كان يبدو حقيقياً بالنسبة لها