Hadi ordan.O çocuk daha ne gördüğünü bilmiyor | Open Subtitles | تمهل إنها طفله صغيره و لا تعي ما رأته |
Yargıç, yalnızca tanığın bu trajik kazanın yaşandığı gece ne gördüğünü onaylamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | سيدتي القاضي، إنني أحاول فقط التأكيد... على ما رأته الشاهدة حقاً... في ليلة هذا الحادث المفجع. |
Tek kişi, evet gördüğü şeyi tanımlayan ise tek kişi. | Open Subtitles | وأول... نعم يا أصدقائي أول من تنقل لنا ما رأته |
Hayır, onu demiyorum. Onun gördüğü şeyi görmediğimi söylüyorum. | Open Subtitles | لا، لم أقل ذلك، قلت أني لم أرى ما رأته هي |
Benim küçük hapishaneme baktığında gördüğü şey bir laboratuvardı. | TED | هي رأت سجني الصغير وكل ما رأته هو مختبر |
"fakat sonra gördüğü şey onu ilahi bir yumruk gibi çarpmış." | Open Subtitles | لكن ما رأته بعد ذلك كان ضربة قوية الى امعائها كانها تلقت قبضة سماوية |
Gözlerimin gördüğü şeyler için çok para verecek kişiler var. | Open Subtitles | هناك من سيدفعون الكثير مقابل ما رأته عيناى |
Seni tebrik etmeliyiz bence. Artık Cristina'nın onda ne bulduğunu öğrendim. | Open Subtitles | علينا أن نهنّئكِ (الآن أعلم ما رأته (كريستينا |
Gerçekten Prue'nun gördüğü şeyin annemin ölümüyle bir alakası olmadığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتعتقدين حقاً أنّ ما رأته لا علاقة له بموت والدتي؟ |
Ona yardım edebilmem için Sally'nin ne gördüğünü bilmeliyim. | Open Subtitles | أريد معرفة ما رأته (سالي) حتى أستطيع مساعدتها |
ne gördüğünü biliyor. | Open Subtitles | هى تعلم ما رأته. |
Lily oradayken son kez ne gördüğünü bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ما رأته "ليلي" في آخر مرّة هنا |
Charlie'nin ne gördüğünü bilmek zorundayız. | Open Subtitles | (تشارلي) ما رأته... يجب أن نعرف |
gördüğü şeyi düşündüm. | Open Subtitles | فكرتُ حول ما رأته |
Eve'in bu aynada gördüğü şeyi gördüğünüzde, nasıl uzaklaşmaya başlamıştınız? Ben yapmadım. | Open Subtitles | عندما رأيتَ ما رأته (إيف) في المرآة كيف جعلته ينصرف؟ |
"fakat sonra gördüğü şey onu ilahi bir yumruk gibi çarpmış." | Open Subtitles | لكن ما رأته بعد ذلك كان ضربة قوية الى امعائها كانها تلقت قبضة سماوية |
Bu yılki alımın dayanağı, senin duyduğun ve kızının, bir kadın, gördüğü şey mi olacaktı? | Open Subtitles | خيار هذا العام سيعتمد على ما سمعت وعلى ما رأته ابنتك، الفتاة؟ |
Kendi geçmişinde gördüğü şey gerçek miydi? | Open Subtitles | ما رأته هناك، في تاريخها الشخصي، هل كان حقيقيا؟ |
Gözlerimin gördüğü şeyler için çok para verecek kişiler var. | Open Subtitles | هناك من سيدفعون الكثير مقابل ما رأته عيناى |
- Evet ama görgü tanığının hatırladığı ve gördüğü şeyler de sorgulanmaya başladı. | Open Subtitles | أجل،لكن ما رأته الشاهدة و ما الذي تذكرته أيضا في إطار الشك |
Seni tebrik etmeliyiz bence. Artık Cristina'nın onda ne bulduğunu öğrendim. | Open Subtitles | علينا أن نهنّئكِ (الآن أعلم ما رأته (كريستينا |
gördüğü şeyin gerçek olduğunu sandığı için kaçtı. | Open Subtitles | هذا لأن ما رأته هي كان يبدو حقيقياً بالنسبة لها |