yaptığımız şey iki evreni birbirinden ayıran zarda bir boşluk açmak oldu. | Open Subtitles | ما قمنا به هُو أننا فتحنا فُسحة في الغشاء الذي يفصل الكونين. |
Böyle aşırı abartılı bir durumla karşı karşıya kaldığımızda yaptığımız şey | TED | ما قمنا به بالطبع حين واجهنا تلك المبالغة الفظيعة .. |
Böylece yaptığımız şey aslında bizlerin insanlık olarak soyutlama,çıkarsama yapmasıdır. | TED | لذلك، في الحقيقة، ما قمنا به هو أننا، البشرية، بدأنا بالتلخيص. |
biz Wyss Enstitüsü'nde tam bunu yaptık. | TED | و في معهد فيس، هذا هو تماما ما قمنا به. |
biz işi mükemmel yaptık, ama serbest fon endüstrisi bir bütün olarak mükemmel iş yapmadı. | TED | ما قمنا به مدهش، ولكن قطاع صناديق التحوط ككل لم يبلي بشكل جيد. |
yaptığımız şey NASA'nın topoğrafya verilerini kullanarak, ince değişimlere sahip olan bu alanın haritasını çıkarmaktı. | TED | لذلك ما قمنا به هو أننا استخدمنا بيانات ناسا الطبوغرافيا لرسم خريطة للمناظر الطبيعية، تغييرات طفيفة جدا. |
yaptığımız şey bir grup gönüllüyü alıp onları ultraviyole ışığa maruz bırakmaktı. | TED | وذلك ما قمنا به أننا أخذت حفنة من المتطوعين و عرضناهم للأشعة فوق البنفسجية. |
Yani sonuç olarak, yaptığımız şey bilgi fikrini, "bilgi güçtür" yerine "paylaşmak güçtür" ile değiştirmekti. | TED | وبالتالي، ما قمنا به كان أن غيرنا فكرتنا عن المعلومة، بدلا من شعار المعرفة قوة، إلى : المشاركة قوة. |
Tek yaptığımız kişisel portreye ait özellikleri barındıran resmi aramaktı. ve bakın, hepsi birbirine benziyor. | TED | كل ما قمنا به هو البحث عن صور لديها خصائص الصور الشخصية وانظروا، إنهم متشابهين جدا |
Yani burada yaptığımız şey hemen hemen tersine Turing test. | TED | إذن، ما قمنا به هنا، هو إجراء اختبار ترونج بشكل عكسي. |
diye sorabilirsiniz. Deneysel olarak, geçen yıl yaptığımız şey bu. | TED | تقريباً .. هذا ما قمنا به في العام الماضي |
Dediler ki, "Bakın, bunun ne olduğunu bilmiyoruz, ama programla ilgili yaptığımız gözlemler itibariyle biliyoruz ki bu ihtiyacımız olan her şeydir." | TED | اترى , نحن لا نعلم ما هو , ولكننا نعلم كل ما نحتاجه ان يكون استنادا إلى الملاحظات وهذا ما قمنا به من خلال البرنامج |
Hem de sizin için yaptığımız onca şeyden sonra. Sizi evimize aldık. Öyle mi? | Open Subtitles | بعد كل ما قمنا به من اجلكم لقد شاركناكم في منزلنا |
Tek yaptığımız uzay domatesleri yetiştirmek ve Mir'i sabote etmekti. | Open Subtitles | كل ما قمنا به هو زرع بعض الطماطم في الفضاء و تخريب القمر الصناعي الروسي |
Çoğumuzun kariyeri, çocukları vardı ama biz kadınların yaptığını yaptık, iş yükünü paylaştık. | TED | لدى العديد منا وظائف، ولدى العديد منا أطفال، ولكن ما قمنا به هو ما يقمن به النساء، وتقاسمنا العمل. |
Cennetin üzerine ant içeriz ki saygısızlığımız bir daha tekrarlanmayacak. Kardeşimizin şerefini korumak adına yaptık. | Open Subtitles | أن ما قمنا به بأقصى اعتدال ممكن كان لحفظ شرف أختنا وشرفنا |
Aslında bu hayvanların davranışlarını gözlemleyerek... ...bilimsel bir çalışma yaptık ve bu inanılmaz... ... hayvanlar tarafından gerçekleştirilen... ...2000'in üzerinde ölüm gördük. | TED | و جوهر ما قمنا به, هو اننا درسنا العلم , نظرنا للسلوك, لقد نظرنا ما يفوق 200 عملية افتراس بواسطة هذه الحيوانات المدهشة. |
Ve bir de caz paradigması var. biz de şunu yaptık: profesyonel cazcıları NIH'ye getirdik | TED | ومن ثم هناك المخطط الذي في الاسفل .. انه مخطط الجاز ان ما قمنا به هو اننا احضرنا عازفي جاز محترفين الى مؤسسة الصحة الوطنية |
Peki biz ne yaptık? Alaska'ya gittik, boz ayıların üzerinde bulunduğu gerçekten yüksek, neredeyse ulaşılamaz, dağ yamaçlarına ve mağaralarına. | TED | لذلك ما قمنا به هو أننا ذهبنا إلى ألاسكا، و فيها تأوي الدببة الرمادية إلى المنحدرات الجبلية العالية، التي قد يصعب الوصول ، لحماية نفسها. |