Yapmanız gereken şey, insanların saçmalıklara inanmasını sağlamak. | TED | ما يجب عليك فعله هو حث الناس على تصديق السخافات. |
Yapmanız gereken şey medya şirketlerine iş olarak bakmanız. | TED | ما يجب عليك فعله هو التّعامل مع شركات وسائل الإعلام كاستثمار. |
Rivayet. Bu avukat lafı. yapman gereken türden şeyler işte bunlar. | Open Subtitles | هذا ما يقوله المحامون هذا هو ما يجب عليك ان تفعله |
Çabucak onu yakalıyoruz. Bunun için ne gerekiyorsa onu yapın. | Open Subtitles | أمسك به بأسرع وقت ممكن أفعل ما يجب عليك فعله |
Evet, aslında bir bakıma öyle. Çünkü yapman gereken de bu. | Open Subtitles | بلى, في الواقع, في طريقةٍ ما, إنه كذلك, لأن ذلك ما يجب عليك فعله. |
Roma'daki tüm İtalyanların tepesini attırdık, git ve yapman gerekeni yap. | Open Subtitles | ولالن قد تبولنا على كل الايطاليين في روما افعل ما يجب عليك فعله |
Bilmeniz gereken tek şey, Hintliler kışı atlatmaları için Seyyahlara yardım etmişlerdi. | Open Subtitles | كل ما يجب عليك تذكره أن الهنود ساعدوا المهاجرين لينجو من الشتاء |
Şeytani dürtüler.İşte bu,üstüne gitmen ve yoğunlaşman gereken şey. | Open Subtitles | تملك الروح الشريرة، تلك هي ذلك ما يجب عليك إتباعه |
Sanırım şimdi yapman gereken şey kendini toparlayıp işin peşini bırakıp unutmak ve hayatına devam etmek. | Open Subtitles | أعتقد أن ما يجب عليك فعله الآن هو حمل نفسك و نفضها من هذا الشيء , نسيانه و المضي قدما |
böyle bile hissetsen anlaman gereken şey şu: | Open Subtitles | حتى إذا كنت تشعر بتلك الطريقة ما يجب عليك فهمه |
Tek endişelenmen gereken şey ne zaman içkinin biteceği ve işinden olacağın seni yargılayacak tek insan sen kaldığında- | Open Subtitles | كل ما يجب عليك القلق بشأنه هو متى سينتهي الكحول من مخازنك ويتركك أصدقاؤك |
Lumpy senin üniversiteye erken başlamanı istemişse, yapman gereken şey budur. | Open Subtitles | إذا "لامبي" أرادك بأن تبدائي تخصصك مبكراَ فذلك ما يجب عليك |
Ama illaki de duralım dersen tek yapman gereken yere uzanmak, dede. | Open Subtitles | لكن تريد التوقف ما يجب عليك فعله هو أن تسقط أيها العجوز |
yapman gereken, bir ajansı arayıp bir düzen kurana kadar, oradan bir garson ayarlamak. | Open Subtitles | ما يجب عليك فعله هو الذهاب إلى وكالة ما وإحضار نادلة إلى هنا للقيام بالعمل حتى تتدبر أمورك |
Onun ringe çıkması için ne gerekiyorsa yap. yapman gereken bu. | Open Subtitles | أفعل كل ما يلزم لتدخلة إلى الحلبة هذا هو ما يجب عليك فعلة |
Kimin yaptığını bulmak için ne gerekiyorsa yap... | Open Subtitles | أفعل كل ما يجب عليك فعله لمعرفة من فعلها |
Evet, gidene kadar kendimi de şaşırtmıştım ve yapmanız gereken de bu, kendiniz ve şirket adına. | Open Subtitles | نعم ، أنا أدهشت نفسي حتىقمتبالأمر، وهذا ما يجب عليك فعله بالنيابة عنك و عن شكرتك. |
- Yapman gerekeni yap. | Open Subtitles | يجب عليك أن تفعل ما يجب عليك فعله |
yapman gereken tek şey; en iyi şekilde onu sevmeyi seçmektir. | Open Subtitles | كل ما يجب عليك فعله هو أن تختار طريقة لحبّها بأفضل ما يمكنك |
Düşünmen gerekenler erkekler, rock roll ve babanın anahtarını çalmak. | Open Subtitles | كل ما يجب عليك التفكير به هو الشبان وموسيقى الروك أند رول وسرقة مفاتيح سيارة والدك |
Bana söylemen gereken şeyi söylemeden olmaz. | Open Subtitles | ليس قبل أن تخبرني ما يجب عليك أن تخبرني به |
Bir yakınını kurtarmak için yapman gerekeni yaptın. | Open Subtitles | انت فعلت ما يجب عليك فعله لكى تنقذ شخص مقرب اليك |