Bir çuval dolusu ıslak saç kadar keskinsin fakat yine de terbiyelisin. | Open Subtitles | أنت بذكاء حقيبة شعر مبتل ولكنك رجل محترم |
Bundan 2 hafta sonra da dolabınızda palet bulundurup masanızda da ıslak şekilde oturdunuz. | Open Subtitles | ولمدة اسبوعين بعد ذلك كان لديك زعنفة في خزانتك وجناح مبتل على مكتبك |
Ama ben her zaman su varsa, bu işin ıslak olduğunu söylerim. Haksız mıyım ? | Open Subtitles | و لكنني أقول بما أنه ماء فأنه مبتل , صحيح ؟ |
Sırılsıklam da ıslandı. Üzerine örtecek bir şeyler getirsene! | Open Subtitles | ،إنه مبتل حتى النخاع هل لديك شيء لنغطيه به؟ |
İliklerime kadar ıslandım Bayan McFadden ve hemen hasta olan biriyim. | Open Subtitles | إني مبتل حتى النخاع ولدي مقامة ضعيفة للمرض |
Zaten ıslanmış bir adamı, yağmur yağacak diye uyarmaya benzedi bu. | Open Subtitles | هذا كالمشي في مطر بينما أنت مبتل أصلاً |
Chicago'dan ıslak sakallı ve kirli ayakkabılı bir yabancı.. | Open Subtitles | غريب مبتل بالمطر من شيكاغو، بلحية مبللة وحذاء متسخ... |
Burası ıslak ve soğuk. | Open Subtitles | إنه مبتل إنه بارد هناك ماء خلف هذا |
En iyi ıslak ve çıplak performans ödülü gibi mi? | Open Subtitles | جائزة أوسكار لأفضل أداء مبتل عار الصدر؟ |
Su yeteri kadar ıslak olduğunu ne zaman fark eder? | Open Subtitles | ومتى علم المـاء لنه مبتل كفاية؟ |
İşler sana hızlı gelecek, sıcak gelecek... ve ıslak gelecekler. | Open Subtitles | الأحداث ستتوالى علينا بشكل ،سريع وملتهب وكذلك بشكل مبتل! |
Üstüm başım ıslak ve Hellions hayranıyımdır. | Open Subtitles | فهذا القميص مبتل قليلًا وأنا من محبي فريق "الهليونز" |
- Burası ıslak ve çamurlu. | Open Subtitles | -ما الخطب يا فتاه؟ -المكان هنا مبتل ومليء بالطين |
İkinizin tanıştığı zamanı hatırlıyorum da Sırılsıklam eve gelip kendini yatağa atmıştı. | Open Subtitles | أتذكر عندما تقابلتم أول مرة جاء وهو مبتل من المطر ورمى نفسه على السرير |
Vay canına, Sırılsıklam olmuşsun resmen. Terlemeyi kes mi? Nasıl kesecekmişim söylesene? | Open Subtitles | ـ عجباه، إنّك مبتل ـ "توقف عن التعرق"، كيف ليّ فعل ذلك؟ |
- Aha ıslandım. - Çok özür dilerim. | Open Subtitles | آوه ، انا مبتل آوخ ، أنا متأسفه |
Odunların hepsi ıslanmış. Yakabilmemizin imkanı yok. | Open Subtitles | الحطب كله مبتل ، لا سبيل لإشعاله |
Pantolonumu ıslattım. Koltuk ıslandı. | Open Subtitles | لقد بللت سروالي، الكرسي مبتل تماماً |
- Duke, neden ıslaksın. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أتنفس دوك لماذا انت مبتل ؟ |
Islanmışsın. | Open Subtitles | انت مبتل تماماً ايها الرجل |
Burası kaygan. Adımına dikkat et. | Open Subtitles | -المكان مبتل هنا إنتبه لخطواتك |
Sakinim, dostum. Sadece biraz ıslağım. | Open Subtitles | أنا مسترخ بالفعل ولكني مبتل |
Havuzun filtresinden çıkardığımızda tabanca ıslaktı. | Open Subtitles | السلاح كان مبتل عندما أخرج من مصفى الحوض |
Islandın mı? Biraz. | Open Subtitles | . أنت مبتل - . قليلاً - |
- Çok ıslanmışsınız. | Open Subtitles | إنك مبتل تماماً |
sırılsıklamsın. Burada bir şey var. | Open Subtitles | أنت ترشح يا صديقي، أنت مبتل جدّاً. |