güzel bir bayanın arkadaşlığı oldukça hoş sanırım Birsürü vardır diyordum? | Open Subtitles | أظن أنه لشيء مبهج أن تكون سيدة برفقتك من أجل التغيير |
Evet, oldu ve sahnede komedinin bir parçası olmak hoş bir şey değildi. | Open Subtitles | نعم,هذا ماحدث,ولم يكن أمراً مبهج أن تكون جزءً من عرض كوميدي على المسرح. |
Ancak Mallory'nin evden çıkıp bu büyük maceralara katılmanın neşeli ve eğlenceli olduğu tezi benim kendi tecrübelerimle çok da iyi uyuşmuyor. | TED | نقاش مولاري حول الخروج من المنزل ، والشروع في هذه المغامرات العظيمة هو مبهج وممتع، عمومًا، هذا لا ينسجم مع تجربتي أنا. |
Yani komik, ben buraya taşındığımda bu küçük kamera sisteminden hiç bahsetmemiştim. | Open Subtitles | هذا مبهج ، لأنني عندما انتقلت لهنا لم تذكر أي شيء عن نظام الملااقبة |
Gördüğünüz gibi, sürgülü cam kapılardan içeri süzülen serin hava sayesinde ütü yapmak bile çok keyifli burada. | Open Subtitles | ترين، حتى الكوي مبهج هنا، حيث يمكنك الشعور بنسمة باردة تنساب من النافذة المفتوح. |
"Sonunda buluşacağımızı düşünmek çok heyecanlı ve korkutucu bir taraftan beni altına yatıracağın anı düşünüyorum... " | Open Subtitles | التفكير بأن نتلاقى, أيها اللطيف" "هو مرعب و مبهج في نفس الوقت "بشكل واحد, أتخيلك تلقيني للأسفل و" |
ve sonra da iki küçük ama hoş önlerine takılmış küçük dağlar. | Open Subtitles | وبعد ذلك إثنان أصغر، مبهج لحد الآن الجبال الصَغيرة إلتصقتْ على الجبهةِ. |
Ama eşarpların sonunda çiçek demeti çıkarmam çok hoş değil miydi? | Open Subtitles | ولكن، كم كان مبهج عندما سحبت باقة ورد بنهاية تلك الأوشحة |
Saat 11'e geliyor, sanırım çok hoş bir gün bu. | Open Subtitles | انها تقترب من الحادية عشر جاك وانا اعتقد انه سيكون يوم مبهج |
Üstünden çıkar, sinirli manyak, üstüne giy, hoş, yaklaşılabilir. | Open Subtitles | اخلعه ، ضعه في الحقيبة دعه يرتديه ، مبهج ، مقبول |
Dene şunu. - eğlenceli olacak. Eminim, çünkü İnkalar da kullandı. | Open Subtitles | أنا متأكد إنه شيء مبهج لأن الأنكا كانوا يفعلون ذلك |
Ve bu yaptığım gerçekten çılgınca eğlenceli bir iş. | TED | انه عمل جنوني و مبهج في آن واحد. |
Fena sayılmaz. FS. Bu çok komik. | Open Subtitles | ليست جميلة الشكل ل ج ش , هذا مبهج جدا |
O zaman da komik bir şeyler çizerim. | Open Subtitles | اذاً أقوم برسم شيء مبهج |
Bu göl biraz brendi ile çok daha keyifli bir yer olabilir. | Open Subtitles | حسنه بقليل من البراندى هذا سيجعله مبهج |
Bana hiçbir şey borçlu değilsin. Çok keyifli bir geceydi. | Open Subtitles | لست مدينة لي بشيء إنه شيء مبهج |
Hiçbirşey. Sadece cool, sakin, neşeli başka bir Bahama günü. | Open Subtitles | لا شئ على الاطلاق ,مجرد يوم صافى هادئ مبهج من ايام الباهاما |
- Çok heyecanlı, değil mi? | Open Subtitles | حسنا ،انا اعنى،هذا مبهج. |
11 yıldır ilk kez dünyayı ayık gözlerle görüyorum... ve bu çok keyif verici. | Open Subtitles | ,لأول مرة على مر 11 عاماً أرى العالم بعيون غير ثملة و هذا مبهج |
Hem mahkeme salonunda hem de yatak odasında beni faka bastırdı. Acayip canlandırıcı. | Open Subtitles | سيطرة علي في المحكمة وفي غرفة النوم شيئ مبهج |
Kral olursam dili dili | Open Subtitles | عندما أكون الملك، مبهج، مبهج |
O Enfes biri. | Open Subtitles | انه مبهج انه يريدني |
Diğer tarafta küçük ama zevkli bir restoran da vardır. | Open Subtitles | وكان هناك a مبهج نَظْر المطعمِ الصَغيرِ فقط عبر الحدودِ. |