Hadi dostum, yardımcı ol biraz, çok geç kaldım. Adın ne? | Open Subtitles | هيا ، ساعدني قليلاً ، إنني متأخر للغاية ، ما اسمك؟ |
Saat çok geç oldu, bu saatte açık yer yoktur. | Open Subtitles | الوقت متأخر للغاية. لا أعلم إن كنتُ سأفتح الباب الآن. |
çok geç, Sevgiler Gününde çok özel bir adamlayım. | Open Subtitles | أنت متأخر للغاية, سأشارك عيد الحب مع رجل مميز |
Hayır, çok geç oldu. Eve gidip yatmalıyız. | Open Subtitles | كلا ، الوقت متأخر للغاية علينا الذهاب للمنزل والنوم. |
- Tamam, sonra geliriz madem. - çok geç, müsait değiliz. | Open Subtitles | حسنا ، سأعود في وقت لاحق - متأخر للغاية ، فهذا ليس مناسبا لنا - |
çok geç oldu ve artık uyuman gerek, tamam mı ? | Open Subtitles | والوقت متأخر للغاية لذا أحتاجك أن تنام ، إتفقنا؟ |
Vakit çok geç oldu, bu yüzden uyuman lazım, tamam mı? | Open Subtitles | والوقت متأخر للغاية لذا أحتاجك أن تنام ، إتفقنا؟ |
Miğferi bir beden bulmadan önce bulmaya çalıştın ama artık çok geç. | Open Subtitles | لقد سعيتَ لأن تستحوذ على الخوذة من قبل ولكنّكَ متأخر للغاية |
Açıklamak isterdim ama çok geç kaldım. Gitmem lazım. -Hiç vaktim yok. | Open Subtitles | حسناً, أحب أن أشرح لكم, لكني متأخر للغاية وعليّ الذهاب ليس لديّ وقت لهذا |
Ya çok erken davranıyorum ya çok geç. Buraya da bu yüzden geldim. | Open Subtitles | اما يكون وقتي مبكر للغاية او متأخر للغاية لهذا جئت |
çok geç kaldın. Ben olsam bu insanları hafife almazdım. | Open Subtitles | ـ انك متأخر للغاية ـ لن اقلل من قدر هؤلاء الناس |
İki gece önce buraya geldi. Saat çok geç olmuştu. Ona o gece için gösterinin bittiğini söyledim. | Open Subtitles | منذ ليلتان، جاء بوقت متأخر للغاية ،أخبرته أن العرض إنتهى |
Hüküm verildi. Burada çevirdiğin olay neyse artık bunun için çok geç. | Open Subtitles | القرار لقد صدر و أن الوقت اصبح متأخر للغاية لعروضكِ المضحكة التي تعرضها علي |
Hüküm verildi. Burada çevirdiğin olay neyse artık bunun için çok geç. | Open Subtitles | القرار لقد صدر و أن الوقت اصبح متأخر للغاية لعروضكِ المضحكة التي تعرضها علي |
Şimdi de bu yeni işe çok geç kalacaksın. | Open Subtitles | أجل، حسنٌ، ستكون متأخر للغاية على عملك الجديد هذا |
Üzgünüm ama bunun için çok geç. | Open Subtitles | أنا آسفة لك و لكنك متأخر للغاية |
çok geç. Şansın var. | Open Subtitles | الوقت متأخر للغاية لقد حظيتى بفرصتك |
çok geç çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعمل حتى وقت متأخر للغاية |
çok geç kaldık. | Open Subtitles | أنت متأخر للغاية. |
- çok geç kaldın. Arcnet'i insanlara verecek. | Open Subtitles | أنت متأخر للغاية |