Neden onlara sayfaları göstermek dururken işle ilgili bunca soru soruyordum? | TED | لماذا أسأل أسئلة متعلقة عن العمل بدل أن أعرض عليهم صفحات؟ |
Buraya yedi kez geldi. Hepsi de kiloyla ilgili sorunlardan. | Open Subtitles | حضر إلى هنا سبع مرات جميعها مشاكل متعلقة بسبب الوزن |
Soruşturma ile ilgili aramaları bana ya da Ajan Jareau'ya yönlendirebilirsiniz. | Open Subtitles | اي اتصالات مستقبلية متعلقة بهذا التحقيق ستوجه لي أو للعميلة جارو |
Alkolle alakalı olmadığını öğrenince baş dönmelerinin sebebini merak ettim. | Open Subtitles | شعرت بالفضول حول نوبات الدوخة لأنها لم تكن متعلقة بالكحول |
Her şehir, sahilin arkasındaki iç bölgeye genelde gıda üretimi olmak üzere karışık şekillerde bağlı. | TED | وكل مدينة متصلة بمحيطها الريفي النائي بطرق معقدة عادة، بطرق متعلقة بإنتاج الطعام. |
Her şeyden öte, izcilerin ayağı yere basar, bu demektir ki bir birey olarak kişisel değerleri bir konu hakkında nasıl haklı ya da haksız oldukları ile alakalı değildir. | TED | وفوق هذا، الكشافة أصوليون، ما يعني أن قيمتهم كأشخاص ليست متعلقة بموقفهم حيال موضوع معين. |
Bu kaçırma olaylarıyla ilgili herhangi bir bilgisi olanların bizi aramasını istiyoruz. | Open Subtitles | نطلب من الناس الاتصال بنا بأى معلومات لديهم متعلقة بعمليات الاختطاف هذه |
Genetik, hayvanların ön ayakları ve arka ayakları ile ilgili bir deney yapıyorlardı. | TED | كانوا يجرون تجربة ذات صلة بالجينات متعلقة بالأطراف الأمامية والخلفية للحيوانات |
Açık bir şekilde ortada ormanların yok oluşu ile ilgili bir problem var. | TED | كان ذلك وبوضوح مشكلة متعلقة بازالة الغابات. |
Bu yüzden Virtual Earth(Sanal Dünya) girişimi, ve buna benzer diğer girişimler, bizim mevcut arama yapma metaforumuzun geliştirilmesi ile ilgili. | TED | فمبادرة الأرض الإفتراضية، وغيرها من المبادرات المماثلة جميعها متعلقة بتوسيع، كما تعلمون، طريقتنا الحالية للبحث |
Ama aslında mahremiyet saklayacak negatif bir şeyleriniz olması ile ilgili değildir. | TED | لكن في الحقيقة، إن الخصوصية ليست متعلقة بإخفاء الأمور السلبية. |
Bunlar iPhone ile ilgili çok zekice, devrimsel şeyler ve bunların hepsi devlet tarafından desteklendi. | TED | هذه أجزاء ذكية للغاية وثورية متعلقة بالآيفون. وهي ممولة جميعها من طرف الحكومة. |
Ve bu aynı zamanda bir kalite ve tıp ve bilimin doğruluğu, dürüstlüğüyle ilgili bir konudur. | TED | وهي مسألة متعلقة بجودة وتكامل العلوم والطب. |
Fakat bu iki söz de, balıkları boğulmaktan kurtarmak, veya bir adamı boğulmaktan kurtarmak, bana göre niyetle ilgili şeyler. | TED | ولكن كلتا المقولتين ,انقاذ سمكة من الغرق أو إنقاذ إنسان من الغرق, بالنسبة لي متعلقة بالنوايا. |
Aslında, bu semboller geçitle alakalı olmayabilir. | Open Subtitles | في الواقع، فإنه من الممكن ألا تكون هذه الرموز متعلقة بالبوابة |
Solunuma ve nabza bağlı ufak değişiklikler var. | Open Subtitles | مياه، انحرافات مرئية متعلقة بالنفس و النبض |
Bu ilgi alanları hakkında hesaplar bulmak ve takip etmek için bir sürü şey yapmak zorundalar. | TED | ويبذلون الكثير من الجهد لإيجاد ومتابعة حسابات متعلقة باهتماماتهم. |
Bu aralar Mason'a çok ilgi göstermeye başladın? Artık edepsizlerden biri oldun galiba? | Open Subtitles | انت متعلقة بمايسون هذه الأيام أليس كذلك؟ اتشعرين انكِ مثل تلك النساء الآن؟ |
Çocuk doğduktan sonra, birkaç tane dava açmış... nafaka ve velayet sorunları. | Open Subtitles | بعد أن أنجبت الطفل، رفعت مجموعة من الدعاوي متعلقة بمسائل الدعم والحضانة. |
Aslında, tamamı ahenksiz ve müzikle hiç ilgisi yok gibiler. | TED | في الحقيقة انها تبدو ابحاث متعلقة بشيء غير الموسيقى وهي تفتقد تماماً الفكرة الاساسية عن الموسيقى |
Delirdiğimi düşüneceksiniz ama bu felaketlerin kristal kafatasıyla bir alakası var. | Open Subtitles | أعلم أنكم تظنونني مجنوناً ولكن هذه الكارثة متعلقة بشأن الجمجمة الكريستالية |
Bana küçücük, işle alâkalı olmayan bir iyilik yapar mısın? | Open Subtitles | هل تمانع أن تخدمني خدمة صغيرة بسيطة غير متعلقة بالعمل؟ |
- Bu yüzden ona çok bağlandı. | Open Subtitles | لهذا هي متعلقة به كثيراً |
* Kafayı takmışım, abayı yakmışım sana * | Open Subtitles | * أنا متعلقة، أنا متعلقة بك * |