ويكيبيديا

    "متقدمة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ilerlemiş
        
    • önde
        
    • gelişmiş
        
    • ileri
        
    • yüksek
        
    • ileride
        
    • ilerici
        
    • öndeyim
        
    • modern
        
    • öndesin
        
    • öndeydi
        
    Bundan, Samanyolu'nda teknolojik olarak ilerlemiş şu ana dek sadece bir tane medeniyet olduğunu sanırım anlıyoruz ki o da biziz, benzerimiz yok. Open Subtitles و أعتقد أن هذا يُفضي إلى أن هناك حضارة واحدة فقط متقدمة تقنياً في درب التبانة و لطالما كانت واحدة و هي نحن.
    Ve bugün, 45 yıl sonra, bundan daha az olmayan anlaşırlılık ve perspektife ihtiyacımız var, fakat yaptığımız ilerlemiş bir teknolojiye sahip. TED واليوم، بعد 45 عاما نحن بكل وضوح لا نقل حاجة لمثل هذا الصفاء في التفكير والنظرة ولكن لدينا تقنيات متقدمة
    Sona doğru bir noktada, göreceksiniz ki dördüncü ABD'li koşucu Torri Edwards önde. TED خلال السباق وقبل النهاية ستشاهدون بأن توري ادواردز المتسابقة الرابعة للمنتخب الأمريكي متقدمة.
    - gelişmiş bir ülkeydi... - Size bunu kim söyledi? Open Subtitles لدى أيسلندا مؤسسات جيدة جدا لقد كانت دولة متقدمة جدا
    İşte bu yüzden Bill Gates Çin'de ileri reaktör geliştiriyor. TED لهذا السبب فإن بيل جيتس في الصين لتطوير مفاعلات متقدمة.
    İkisinden biri, kimsenin bilmediği yüksek rakamlı bir savaşçının kılıcı. Open Subtitles إنه سيف يعود لمحارب ذو مرتبة متقدمة لا يعرفها أحد
    Gelişme evriminde insandan çok daha ileride. Open Subtitles شكل متطور من البشر في مرحلة متقدمة جداً من الارتقاء
    Kalıtsal olduğuna şüphe yok, ama ilerlemiş bir durum yok. Open Subtitles لإنها حالة وراثية بلا شك و لكنها متقدمة إلى حد ما
    İlerlemiş aldatma, şizofrenik ve narsist istem dışı öfke. Open Subtitles شيزوفرينيا هاذية متقدمة مع هياج نرجسى لا إرادى.
    Ameliyat için çok geç, kanser çok ilerlemiş. Open Subtitles تاخر الوقت بشدة لاجراء عملية السرطان وصل لمرحلة متقدمة
    Geçen hafta konuştuğum kasabaya kıyasla bu kasaba birkaç ışık yılı önde. Open Subtitles عموما هذه المدينة متقدمة كثيراً مقارنة مع التي تحدثت عنها الأسبوع الماضي
    Ama Akeelah 21 puan önde ve sadece birkaç harfi kaldı. Open Subtitles لكنها متقدمة ب 21 و لديه فقط بعض الحروف المتبقية
    Babamın kahrolası saatlerinin yarım saat önde olduğunu unutmuş herhâlde. Open Subtitles إنها تنسى أن ساعة أبي كانت دائماً متقدمة بنصف ساعة!
    - Tanrım. Bu uçakların teknolojisi çok gelişmiş. Tamamen bilgisayarlı. Open Subtitles تقنيات هذه الطائرات متقدمة , كلها يتم التحكم بها بالكمبيوتر
    Bilimsel yetiştirme ve gelişmiş eğitim bu develeri, seçkin yarış makinalarına çevirmiştir. Open Subtitles التكاثر بإشراف علمي وتدريبات إحترافية حوّلت هذه الإبل إلى آلات سباق متقدمة
    Mikro devreler çok daha gelişmiş ama bu tuhaf, melezleşmiş bir nano teknoloji. Open Subtitles الدوائر الدقيقة متقدمة عن اي شيء موجود الآن ولكنّها غريبة، تقنية دقيقة هجينة
    Üçüncüsü, ileri düzey gönderim araçları kullanacağız, bununla amaç, mevcut ilaçları vücutta tam da gitmesi gereken yere göndermek. TED الثالث، نحن نبني وسائل توصيل متقدمة لتوجيه الأدوية القائمة بدقة إلى حيث الأماكن التي تحتاج الوصول إليها في الجسم.
    Sen ve ekibin oldukça ileri bir yabancı kültürden yabancı bir aygıt çaldınız. Open Subtitles , أنت و فريقك سرقتم أداة أجنبية . من ثقافة أجنبية متقدمة جداً
    Hedefi teknoloji olarak görülebilir ama yüksek teknoloji değil. Open Subtitles الاهداف تبدو انها تكنولوجية، لكنها ليست ذات تكنولوجبا متقدمة متنوعة
    Bu kadar çok kötü adamın yüksek ünvanı olması çok şaşırtıcı. Open Subtitles هل تعلمين، من المدهش امتلاك الأوغاد الممتازين لدرجات متقدمة
    Tek yapmam gereken öğrencimden bir ders ileride olmak. Open Subtitles علي أن أبقى متقدمة بدرس عن الطالب
    Benim geldiğim yer, Amerika'nın en liberal, toleranslı ve ilerici yerlerinden birisi: Seattle, Washington'luyum. TED أنا من أكثر بقعة متحررة، متسامحة، متقدمة في الولايات المتحدة، سياتل، واشنطن.
    Senden çok öndeyim. Open Subtitles انا متقدمة عليك هنا الحمض النووي لرجل مجهول
    Ülkelere en başta, zengin oldukları için, güçlü oldukları için, başarılı oldukları için , modern oldukları için, teknolojik olarak ilerde oldukları için saygı göstermiyoruz. TED لا نعجب بالدول لأنها غنية، ولا لأنها قوية أو لأنها ناجحة، أو لأنها عصرية، أو لأنها متقدمة تكنولوجيًا.
    Beş puanla öndesin, insanlar oy verirse tabii. Open Subtitles ,أنت متقدمة بخمس نقاط ولكن إذا صوت الناس لك فقط
    Fakat zaman daralıyordu ve doğa her zaman bir adım öndeydi. Open Subtitles لكن الوقت كان ينفذ والطبيعة كانت دائما متقدمة بخطوة واحدة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد