Peki sizce bu da pervasız bir hareket değil mi? | Open Subtitles | ألا تعتقدين أن ذلك ليس إلا شي متهوراً لفعله ؟ |
Senden pervasız olmamanı istemiyorum biliyorum ki, yaradılışına aykırı olan bir şeyi yapmaya söz veremezsin. | Open Subtitles | لا أطلب منكَ أن لاتكون متهوراً لأني أعلم أنك لاتستطيع قطع وعدٍ يخالف طبيعتك |
Çok pervasızca hareket ediyor. | Open Subtitles | لقد أصبح متهوراً |
Motorsikletler alkol, kavgalar çok pervasızdı, delinin tekiydi. | Open Subtitles | ما بين ركوب الدراجات النارية والثمالة وإفتعال المشاجرات... كان متهوراً للغاية، كان مجنوناً. |
Kendimi kötü hissediyorum. düşüncesiz ve özensiz davrandım. Gönlünü almak istiyorum. | Open Subtitles | لقد كنت متهوراً وأنانياً وأريد أن أعوض عليك |
Ama her şey burada başlayacak ve bu yüzden düşüncesizce davranamazsın. | Open Subtitles | لكنّ الأمر برمته يبدأ هنا ولا يمكنك أن تكون متهوراً حياله |
Doğru araç-gereci ele geçirebilmiş olsa bile böyle bir şeyi tekrar yapabilecek kadar gözü kara değildir özellikle de bulunduğu koşullarda. | Open Subtitles | حتى إن كان بإمكانه الحصول على الأدوات المناسبة أنه ليس متهوراً لهذا الحد ليفعل شيئاً كهذا مجدداً لاسيما وهو بهذه الحالة |
Saçma bir şey yapma dostum, tamam mı? | Open Subtitles | لا تكن متهوراً يا رجل. |
Çok pervasız ve ne yapacağı tahmin edilemez hale geldi. | Open Subtitles | أصبح متهوراً جداً، متقلب جداً. |
Toplayıcının pervasız birine dönüştüğünden endişeliyim. | Open Subtitles | أنا قلقة لأن المُتلقي، أصبح متهوراً |
Ancak başkalarının hayatına asla pervasız kalmadın. | Open Subtitles | لكنك لم تكن متهوراً بحياة الآخرين |
Ama bence gerçekten kendimize şunu sormalıyız sorumsuz, pervasız ve alkol sorunları olan birisini OAB başkanı yapmak istiyor muyuz? | Open Subtitles | ولكن أظن أنه يجب أن نسأل أنفسنا هل ندع شخصاً متهوراً ولا يتحمل المسؤلية ومعتوهٌ مدمنٌ للكحول أن يكون رئيس مجلس الآباء والمعليمن؟ |
pervasız davrandım. Neden onu dinlemedim ki? | Open Subtitles | لقد كنت متهوراً لماذا لم أستمع إليه؟ |
Daha önce söylemiştim, değil mi? Çok pervasız birisin. | Open Subtitles | لقد حذرتك، كم أنت متهوراً |
Alt tabakadan gelen mizacınla pervasızca davrandın. | Open Subtitles | وطبيعتك جعلتك متهوراً |
- Hastaya pervasızca davrandı. | Open Subtitles | -لقد كان متهوراً مع المريض |
- Hastaya pervasızca davrandı. | Open Subtitles | -لقد كان متهوراً مع المريض |
Yaşarken olduğu gibi ölürken de pervasızdı! | Open Subtitles | مات كما عاش متهوراً |
Jack konu Emily olunca çok düşüncesiz. | Open Subtitles | جاك يصبح متهوراً عندما يكون الأمر عن إيميلي |
Yaptığınız şey düşüncesiz, umursamaz, meslek ahlakına aykırı... | Open Subtitles | مافعلتموه كان عملاً متهوراً و غير مهني |
En çok değer verdiğim şeyler konusunda düşüncesizce davrandım. | Open Subtitles | فاصبحت متهوراً مع أكثر الاشياء أهمية لدي. |
düşüncesizce ve akılsızcaydı bundan dolayı üzgünüm. | Open Subtitles | لقد كان عملاً متهوراً |
Petrol çıkarmak için o kadar gözü dönmüş olmasaydım. | Open Subtitles | لو لم أكن متهوراً أكثر من اللازم لاستخراج البترول |
Aptalca bir şey yapma. | Open Subtitles | لا تفعلي شيئاً متهوراً... |