| Ama bu başka bir hayattı. Babana yaptığım gibi, yaşamaktan mahrum ettiğim bir hayat. | Open Subtitles | حياة سأحرمك منها مثلما فعلتُ مع أبيك تماماً |
| O elemanın da kendi ayakları üzerinde durma vakti geldi aynı bu ülkeye ellerim bomboş geldiğimde yaptığım gibi. | Open Subtitles | .. حان الوقت لهذا الرجل للخروج والوقوف علي قدميه مثلما فعلتُ عندما جئتُ لهذة الدولة بدون أي شئ |
| En son yaptığım gibi. | Open Subtitles | أقطع حلقها مثلما فعلتُ بآخر واحدة |
| ilk baskinda oldugu gibi bundan kurtulmani saglayacagim. | Open Subtitles | إنّ بإمكاني جعل الأمر يختفي مثلما فعلتُ مع الإغارة السابقة. |
| ilk baskinda oldugu gibi bundan kurtulmani saglayacagim. | Open Subtitles | إنّ بإمكاني جعل الأمر يختفي مثلما فعلتُ مع الإغارة السابقة. |
| Aynı sana yaptığım gibi ona da sırtımı döndüm. | Open Subtitles | لقد أدرتُ ظهري عنه، مثلما فعلتُ معكَ. |
| Ön kolun biraz yukarısındaki doğru alanlara biraz baskı uygularsan tıpkı sana yaptığım gibi, orta antebrakiyal damarda bir hava kabarcığı oluşur. | Open Subtitles | إن ضغطت عن اليمين فوق ساعدك... مثلما فعلتُ بك توًّا، فتصاب بجلطة في وريد ساعدك. |
| - Benim yaptığım gibi. | Open Subtitles | مثلما فعلتُ أنا- أنا لستُ أنت بحق الجحيم- |
| En son yaptığım gibi. | Open Subtitles | مثلما فعلتُ بآخر واحدة |
| Eğer isterseniz, Dedektif Wolfe'a yaptığım gibi elinizdekine dokunup üzerinde kalan enerjileri yorumlayabilirim. | Open Subtitles | لذا لو كنتُ... لو كنتُ لمست مالك تلك مثلما فعلتُ للتو مع المحقق (والف)، |