ويكيبيديا

    "مثلما يفعل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yaptığı gibi
        
    • tıpkı bizim gibi
        
    Hatta diğer insanların yaptığı gibi sosyal medyada kişiliğimi tekrardan inşa etmeyi denedim. TED حتى أني حاولت إعادة بناء هويتي على وسائل الاعلام الاجتماعية مثلما يفعل الآخرون.
    Burada muhteşem olan şey teknoloji sayesinde telefonun görebilmesinin ve anlayabilmesinin mümkün olması, tıpkı insan beyninin yaptığı gibi. TED والشيء الرآئع خلف ذلك هو التقنية المستخدمة التي تسمح للهاتف بالمشاهدة والتحليل مثلما يفعل المخ البشري.
    Bilgisayarların yaptığı gibi TED هي لا تفعل ذلك بالوحدات والأصفار مثلما يفعل الكمبيوتر
    Mutluluk içinde yaşarsın tıpkı bizim gibi Oompa Loompa Doompa Dee Do Open Subtitles ~ و كنت ستعيش سعيدا أيضا ~ ~ مثلما يفعل ~ ~ الـ أومبا لومبا دومبا دي ~
    Mutluluk içinde yaşarsın tıpkı bizim gibi Oompa Loompa Doompa Dee Do Open Subtitles ~ لتعيش في سعادة و هناء ~ ~ مثلما يفعل ~ ~ الــ أومبا لومبا دومبادي~
    Arkandan vuruyorlar, tıpkı bazı Amerikalıların yaptığı gibi. Open Subtitles ثم يلتفون من حولك ويضربوك من الخلف مثلما يفعل الامريكان
    Gittikleri heryere, bu insanın yaptığı gibi, karmaşık dünyalarının izlerini götürüyorlar. Open Subtitles وأينما ذهبوا , كانوا يتركون اثر يدل على عالمهم المعقد مثلما يفعل هذا الرجل الآن
    Aynı ağabeyimin yapıyor olduğu gibi, aynı onun hep yaptığı gibi. Open Subtitles تماما مثلما يفعل أخي تماما مثلما يفعل دائما
    Sabah Sam'le çene çalıyorduk bilirsiniz iki arkadaşın yaptığı gibi. Open Subtitles فقط، نتحدث بحماقة مثلما يفعل الأخوة كما تعرفون،
    Yönetmen, yazar, senarist ya da çekim tahtasını tutan herifin işini yaptığı gibi. Open Subtitles فقط مثلما يفعل المخرج ما يفعله و الكاتب و فتاة النص و الشخص الذي يحمل الكلاكيت
    Beni incitmemek için ailenin yaptığı gibi yalan söyledin. Open Subtitles لكنك كذبت لتحميني حتى لا أتأذى مثلما يفعل والديك معك
    Bu durumda, bu bilgi yeni makine mimarileri tasarlamamıza veya hasarı iyi bir şekilde telafi edebilecek akıllı algoritmalar tasarlamamıza imkan tanıyor. Aynen insan atletlerin yaptığı gibi. Yedekleme yapan makineler yapmaktan iyidir. TED في هذه الحالة، هذه المعرفة تسمح لنا بتصميم تصاميم هندسية لآلات جديدة أو بتصميم خوارزميات ذكية تتعامل مع الأضرار برشاقة، مثلما يفعل الرياضيون البشر، بدلاً من بناء آلات بفائض.
    Yeni bir şey yaratma gibi tamamen meşgul edici sürece bu adamın yaptığı gibi kendinizi adadığınızda, bedeninin nasıl hissettiğini ya da evdeki sorunları takip etmeye yetecek dikkatiniz kalmaz. TED عندما تكون منهمكًا بقدر كبير في عملية تستغرقك تمامًا مثل عملية إبتداع شيء جديد، مثلما يفعل هذا الرجل فلا يكون لديه ما يكفي من الانتباه لمراقبة كيف يشعر جسمه، أو التفكير في مشاكله في المنزل
    Adam her zaman yaptığı gibi ağaca çıkar. Open Subtitles ويصعد أحد الرجال فوق الشجرة ... مثلما يفعل الغوريلا دائماً
    Arkandan vuruyorlar, tıpkı bazı Amerikalıların yaptığı gibi. Open Subtitles ويضربوك من الخلف مثلما يفعل الامريكان
    Benim garsonumdu ve ben onu herkesin hayatta yaptığı gibi başımdan defettim. Open Subtitles انا طردته مثلما يفعل اى شخص فى حياته
    Mutluluk içinde yaşarsın tıpkı bizim gibi Oompa Loompa Doompa Dee Do Open Subtitles ~ ولكنت تعيش الآن سعيدا ~ ~ مثلما يفعل ~ ~ الـ أومبا لومبا دومبا دي ~

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد