Dwight, bilmem haberin var mı artık bir şey içerken normal insanlar gibi bardak yerine garip sırt çantaları kullanmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لا أعرف إذا كنت تعلم و لكن من المفترض أن نشرب من علب على الظهر عوضاً عن الأكواب مثل الناس الطبيعية |
Çözün beni ve bu konuda mantıklı insanlar gibi konuşalım. | Open Subtitles | أزيلو القيود ثم بعد ذلك سنتحدث بعدها مثل الناس الراشدين |
Mesela insanlara iş birliğinin faydalarını ve toplumun avantajlarını hatırlatmak, varlıklı bireylerin tıpkı yoksul insanlar gibi eşitlikçi olmasını sağlayabilir. | TED | على سبيل المثال تذكير الناس بفوائد التعاون أو مزايا المجتمع، تسبب في أن يكون الأفراد الأثرياء متساوون مثل الناس الفقراء |
Görgülü insanlar gibi, masaya oturmalısınız. | Open Subtitles | ستحصلون عليها عندما جلسون على المنضدة مثل الناس المحترمين |
Bitkilerinde insanlar gibi duyguları vardır. | Open Subtitles | النباتات لها مشاعر، كما تعلمون، تماما مثل الناس. |
Kaçıp kaçmayacağınızı görmek istedi. Öyle karar verirler. İnsanlar gibi. | Open Subtitles | كانت تود رؤية إن كنتِ ستركضين كما يفعل الكثير مثل الناس |
Yani, sen taşını bırakacaksın ben de kılıcımı, ve birbirimizi medeni insanlar gibi öldürmeye çalışacağız? | Open Subtitles | أتعنى أنك ستلقى صخرتك و أنا ألقى سيفى و سيحاول كل منا أن يقتل الآخر مثل الناس المتحضرين ؟ |
Çöplüğün de çocukları olur mu? Tıpkı gerçek insanlar gibi? | Open Subtitles | وهل الحثالة أمثالكم يرزقون بالأطفال مثل الناس الحقيقيون ؟ |
Ne yani normal insanlar gibi feribotta mı takılıyordu? | Open Subtitles | ولم يذهب رأس الهمبرغر في العبارة مثل الناس العاديين؟ |
İlk başta, medeni insanlar gibi konuşabileceğimizi sandım. | Open Subtitles | في باديء الأمر، اعتقدت بأننا يمكن أن نناقشه مثل الناس المتحضرين |
Neden normal insanlar gibi uyuşturucu satmıyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا لا تتعاملون فى المخدرات مثل الناس الطبيعيين ؟ |
Ancak o zaman sen ve ben normal insanlar gibi konuşabiliriz tamam mı? | Open Subtitles | و بعدها يمكننا أن نتحدث مثل الناس العاديين, حسنا؟ |
Çöplüğün de çocukları olur mu? Tıpkı gerçek insanlar gibi? | Open Subtitles | وهل الحثالة أمثالكم يرزقون بالأطفال مثل الناس الحقيقيون ؟ |
SGC'de bugün hizmet eden insanlar gibi, yarının gençliği de bir gün insanoğlunun özgür ruhunu savunmak zorunda kalacak. | Open Subtitles | مثل الناس الذين الآن يخدمون في قيادة بوابة النجوم الشباب اليوم او غداً ولأجل الدفاع عن الحرية والبشرية |
O yüzden, şu andan itibaren, ya normal insanlar gibi içkilerinizin parasını ödersiniz ya da bana adil bir şans tanırsınız. | Open Subtitles | ولذلك من الآن, ستدفعون ثمن مشروباتكم مثل الناس الطبيعيين أو تعطوني فرصة عادلة على الأقل |
Tıpkı biz insanlar gibi. Hayatta birbirimize saygı göstermeliyiz. | Open Subtitles | تماما مثل الناس يجب أن يحترموا خصوصيه بعض |
Sıradan insanlar gibi yaşar ve bir aile kurarız. | Open Subtitles | و نحن الإثنين سنعيش حياتنا و ننشئ عائلة مثل الناس الطبيعيين |
Sıradan insanlar gibi yaşar ve bir aile kurarız. | Open Subtitles | كلانا سنعيش حياتنا ونكون عائلة، مثل الناس الطبيعيين |
Neden bende filmlerdeki insanlar gibi günleri işaretlemiyorum ki? | Open Subtitles | لماذا لا أشطب الأيام مثل الناس بالأفلام؟ |
Biz İkizler'in güneyindeki insanlara benzemeyiz. İkizler'in kuzeyindeki insanlara da benzemeyiz. | Open Subtitles | "لسنا مثل الناس جنوب قلعة "التوأم "ولسنا مثل الناس شمال قلعة "التوأم |
Sonuç olarak -- bu yöntemin işe yaramasının sebebi -- insanlar robotlarla iletişim kurarken yine insan gibi davranıyorlar. | TED | وخلاصة القول السبب في ان هذا يعمل لأنه تبين الناس تتصرف تماما مثل الناس حتى عند التفاعل مع روبوت |
Bıçaklar insanlara benzer. Her şey şartlara bağlı. | Open Subtitles | السكاكين مثل الناس كل شيء عن التواصل |