Firmasına ortak olmayı beklediği için çok stresli bir dönemde. | Open Subtitles | ويمر الوقت مجهدة للغاية انتظار لجعل الشريك في شركته. |
Bir akademiyi yönetmek ne kadar stresli hiç bir fikrin var mı senin? | Open Subtitles | ألديك فكرة كم هي مجهدة إدارة الأكاديمية؟ |
Çok stres altında olduğumu ve yardım almam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قال إنني مجهدة للغاية ويجب أن أحظى ببعض المساعدة. |
İşin sonunda bir aferin almanın memnuniyeti için yoruldum. | Open Subtitles | أنا مجهدة من كل الرضا الذي يعتريني من اتمام مهمة بشكل جيد |
Sürekli yorgunum. Bazı şeyleri unutuyorum. | Open Subtitles | لقد كنت دائما مجهدة جدا لانسى بعض الاشياء |
Biraz yorgun göründüğünü söyledi ama bunun haricinde durumu iyiymiş. | Open Subtitles | لقد أخبرني انها تبدو مجهدة ولكن بخلاف هذا فهي بخير |
Taksiye binmeni istiyorum. Araba kullanamayacak kadar yorgunsun. | Open Subtitles | أرغب أن تستقلي تاكسي أنتِ مجهدة للغاية لكي تقودي |
Hayır Lena, sadece streslisin. Bu... | Open Subtitles | لا لينا أنتِ فقط مجهدة |
Birine bakmak çok stresli bir iş olabilir, biliyorum. | Open Subtitles | الرعاية ممكن أن تكون وظيفة مجهدة جدا , أعلم |
Yeni bir işe başladım, ...çok stresli bir iş, ...her gün kendi çöp kutumu Liz Lemon bana bağırmadan doldurmak zorundayım. | Open Subtitles | و هى مجهدة بشكل كاف لدى سلة قمامة خاصة بي يجب أن أملأها كل يوم "بدون أن تصيح بي "ليز ليمون |
Peki, biraz stresli olabilirim belki. | Open Subtitles | حسناً . أنا مجهد الحياة بأمكانها أن تكون مجهدة |
Teslim süresi stresli geçebiliyor. | Open Subtitles | مواعيد التسلم تبيت مجهدة أحيانًا رغم ذلك. |
Sadece birkaç ay önce yayımladığımız bir çalışmada, bu soruya cevap bulduk. Çünkü bu çalışmayı farklı kılan yönü insanları stresli bir duruma solacak şekilde düzenlenmesiydi. | TED | في دراسة نشرناها منذ بضعة أشهر مضت، لدينا إجابة على هذا السؤال، لأن ما كان غير عادي حول هذه الدراسة هو رتبنا للناس الحصول على خبرة مجهدة للغاية. |
Her zaman işinizin çok stresli düşünmüşümdür. | Open Subtitles | أنها مجهدة للغاية من العمل كثيرامايعتقدونأن... |
Muhtemelen bunu çok kötü durumlarda, stres altındayken tecrübe ediyorsun. | Open Subtitles | ربما بحالات معينة، تختبر استجابة مجهدة غير متجانسة |
Bunu bu yolla yapamazsın ama her zamankinden daha fazla stres altındasın ve domates hakkında konuşuyoruz, değil mi? | Open Subtitles | حسناً, لا تفهمى ذلك بطريقة خاطئة لكنك بدوتى مجهدة اكثر من المعتاد ونحن نتكلم فقط عن الطماطم, صحيح؟ |
Sanırım burada gerçek dünyada, bu tarz bir şey stres dolu. | Open Subtitles | أعتقد أنه في العالم الحقيقي تعد تلك الأمور مجهدة |
- İyiyim. Biraz yoruldum. | Open Subtitles | أنا بخير ، مجهدة فحسب |
- Çok yoruldum. | Open Subtitles | آسفه -أنا مجهدة للغايه |
Sadece... Biliyorsun, yorgunum ve... | Open Subtitles | فقط, انت تعرف, انا مجهدة وتعبة قليلاً... |
Çok yorgunum. Dinlenmeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | اننى مجهدة و اريد بعض الراحة |
Annen çok yorgun. Çok fazla çalışıyor. Annen öyle demek istemedi. | Open Subtitles | أمك متعبة جداً ، إنها مجهدة هي لا تقصد هذا الكلام |
Tatlım, öyle deme. Sadece yorgunsun. | Open Subtitles | لا تقولي ذلك يا عزيزتي أنت مجهدة و حسب. |
Virgina, çok streslisin. | Open Subtitles | فيرجنيا) , أنتِ مجهدة جداً) |