"محاربًا" - ترجمة من عربي إلى تركي

• savaşçı
• gaziydi

Aşil gibi büyük bir savaşçı olmanıza gerek yok, büyük bir kral veya bir kahraman olmanıza da.
ليس عليك أن تكون محاربًا عظيمًا كا أكليس أو ملك عظيم أو بطل

savaşçı olmak düşmanını sadece kılıcınla mağlup etmek değildir kılıcını ona çekebilmek için geçerli bir sebebinin de olması gerekir.
الغرض من كونكَ محاربًا ليس فقط صرع خصمك بالسيف، بل إيجاد سبب وجيه لاستِلال سيفكَ في المقام الأول

Büyük olanı harika bir stratejist. Küçük olanı ise yiğit bir savaşçı.
الأخ الأكبر هو مخطّط حربيّ بارع والأخ الأصغر يُعتبر محاربًا شجاعًا

Acımasızlığı ve gaddarlığı ile meşhur ortaçağ savaşçı prensiydi.
لقد كان أميرًا محاربًا في العصور الوسطى بسبب وحشيته وقسوته

Bu kadar yara almış olarak gördüğüm son kişi Irak'ta yaralanan bir gaziydi.
آخر شخص رأيته يحمل إصابات ممثالة كان محاربًا أصيب في العراق.

Ortaçağ boyunca insanlara ilham veren savaşçı bir kraldı o.
. لقد كان محاربًا و ملكًا ،لقد ألهم أجيالًا من الرجال في العصور الوسطى

savaşçı eğitimimi alırkenki hâlimi hatırlıyorum. Tıpkı senin gibi başlamıştım, karımın ölümü yüzünden yıkılmış hâldeydim.
أذكر أنّي حين كنت أتدرّب لأغدو محاربًا بدأت مثلك، محطّمًا بموت زوجتي.

Çin, Pers İmparatorlğu, Moğolistan, Yunanistan her yeri dolaştım ama senin gibi bir savaşçı daha önce hiç görmemiştim.
لقد ارتحلتُ عبر العالم الصين، فارس، منغوليا، اليونان لكنني لم أرَ قطّ محاربًا مثلك

Sen son umudumuzu yeniden canlandırdın. Sen ondan müthiş bir savaşçı yaptın ve onu bize geri getirdin.
لقد بعثتما الروح في أملنا الضائع صنعتما منه محاربًا لا يُشَقّ له غُبار

savaşçı olmayı seçiyorum o zaman! Savaşçılarla birlikte!
أختار أن أكون محاربًا بين المحاربين

Kahraman değilim savaşçı da.
أنا لستُ بطلًا أو محاربًا

Kahraman değilim savaşçı da.
لستُ بطلاً أو محاربًا

"Savaş, onu bir savaşçı yaptı."
خلال الحرب أصبح محاربًا

- Ben maskeliyi öldürmesi için bir savaşçı istemiştim.
لقد طلبت محاربًا

Bak, ben bir savaşçı değilim.
انظري، لستُ محاربًا.

Sen de savaşçı olmayı seçtin.
وأنت اخترت أن تكون محاربًا.

Artık elimde kalan tek seçenek hareketlerimin sonuçlarıyla yüzleşmek ve bir savaşçı olarak son âna dek görevimi yerine getirmek!
لكن خياري الوحيد الآن هو مواجهة عواقب أفعالي. وبصفتي محاربًا... سأنجز واجبي حتى النهاية الأمرّة!