Ne dersen de ama çok iyi bir yeminli muhasebeciyim. | Open Subtitles | قولي ما تشائين عنّي شخصيّا, لكنّني محاسب عظيم. |
Ben Jet Dorado değilim. Ben muhasebeciyim. Bu benim gerçektir. | Open Subtitles | لست النفاثة الذهبية أنا محاسب فحسب، وهذه هي حقيقتي |
Kahrolası ruhsuz herif, Kral'ın muhasebecisi çıkıyor. | Open Subtitles | ثم فعلها ذلك الداعر اعتقد ان الفاعل محاسب الملك من ؟ |
Sen de muhasebecisin o yüzden çok... | Open Subtitles | أنت محاسب أيضاً، لذا لا يبدو.. |
Biliyorum muhasebe açısından bakınca doğru bir durum değil ama, ama para geliyor ya önemli olan bu. | Open Subtitles | أعلم انها وجهة نظر خاطئة من محاسب, ولكن كما ترين, في النهاية المال ياتي الينا كما ترين. |
Bana iğrenç, dolandırıcı ve üç kuruşa her şeyi yapacak vicdansız bir muhasebeci lazım ve sen bildiğim tek kişisin. | Open Subtitles | أحتاج إلى محاسب لا يراعي الأنظمة و بلا ضمير والذي سيفعل المستحيل ليربح ولسوء الحظ ، أنت الوحيد الذي أعرفه |
- Neden ben? Ben muhasebeciyim zaten midem de hasta! | Open Subtitles | Jankele - انا محاسب وأعاني من قرحه بالمعده. |
Efendim hanımefendiye açıklamaya çalıştım ama dinlemedi, ben muhasebeciyim. | Open Subtitles | حاولت ان اشرح للسيده اننى محاسب |
Efendim hanımefendiye açıklamaya çalıştım ama dinlemedi, ben muhasebeciyim. | Open Subtitles | حاولت ان اشرح للسيده اننى محاسب |
Bir sürü müşterisi olan bir muhasebeciyim. | Open Subtitles | وانا محاسب قانوني بجدول عملاء ممتليء |
Bakın, daha önce de söyledim ben yalnızca bir muhasebeciyim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك من قبل أنا مجرد محاسب |
Scranton, Pennsylvania'da çalışan bir muhasebeciyim ve eşcinselim. | Open Subtitles | أعمل محاسب في "سكرانتون - بنسلفانيا" كما أني شاذ |
Adı, Claude Sherman, United Equinox Electronics'in muhasebecisi. | Open Subtitles | انه كلود شيرمان محاسب لدى ايكونكس المتحده للالكترونيات أجل,لقد عمل لدى |
Muhtemelen bir kampanya muhasebecisi kapatmıştır. | Open Subtitles | على الأرجح محاسب الحملة الانتخابيّة يغلق الحساب. |
Sendika muhasebecisi Ron Nealy, ithal sigara içiyordu. | Open Subtitles | ذهب بلجيكا. محاسب الإتحادَ، رون نيلي، |
İyi muhasebecisin ama çok fazla konuşuyorsun. | Open Subtitles | أنت محاسب جيد، ولكنكَ تتحدث كثيرًا. |
muhasebe açısından yanlış, biliyorum. | Open Subtitles | أعلم انها وجهة نظر خاطئة من محاسب, ولكن كما ترين, |
Sadece bir muhasebeci olduğumu biliyorum ama bütçe moda gibidir. | Open Subtitles | اعلم انني مجرد محاسب لكن الأزياء تكلف الكثير من الميزانية |
Bir muhasebeciyle dövüşmeye benzer bu. Vergilerim ödenmesi gerektiğinde ararım seni. | Open Subtitles | كلا, سيكون ذلك مثل قتال محاسب سأتصل بك عندما أحتاج لدفع ضرائبي |
Karnından bıçaklanan, bir muhasebeciydi. | Open Subtitles | كان الضحية محاسب طعنة في البطن |
Yeminli mali müşavirinin karısı ona bir melek gözüktüğünü söylemiş. | Open Subtitles | زوجة محاسب الضرائب أدّعت بأنه تم لمسها عن طريق ملاك |
Üç eleman var; bir kasiyer, iki tamirci. | Open Subtitles | ثلاثة موظفين، محاسب ومكانيكيّان |
İlk bakışta gay bir muhasebeciye benzediğini bende biliyorum. | Open Subtitles | اعلم انه من النظره الاولى يبدو مثل محاسب مرح |
"hiçbir muhasebecinin hayatı lehimize çeviremeyeceğini unutan adamlarla." | Open Subtitles | "وأنه لا يمكن لأي محاسب أن يجعل حياتنا أبدية" |
Bu restorana geldim bu nedenle de artık muhasebecilik yapmama gerek yok. | Open Subtitles | جئت إلى هذا المطعم ولهذا ليس من الضروري أن أكون محاسب بعد الآن |
Hiç uyuşturucu kullanmadım. 60'larda sadece bir muhasebeciydim. | Open Subtitles | لم اتناول مخدرات من قبل كنت محاسب |
Kendi fikrini bir müşteriye barda anlatan tecrübesiz bir müşteri temsilcisi o. | Open Subtitles | إنه محاسب تنفيذي مبتدئ والذي جلب أفكاره الخاصة ونقلها إلى العميـل في حانة |
- Zengin oldun anlamına geliyor, muhasebecini ara. - muhasebecim yok ki. - O zaman, bul bi tane. | Open Subtitles | هذا يعني بانك أصبحت غنية, اتصلي بمحاسبك الشخصي ليس لدي محاسب |