Bana sorarsanız, konunun narinliği göz önünde bulundurulduğunda avukatın olmadan konu hakkında bir şey söyleme, benim tavsiyem budur. | Open Subtitles | أتعلم ماذا؟ الموضوع حساس جداً لا تعلًق بأي شيء عن الموضوع من دون أن يكون محاميك حاضراً هذه نصيحتي |
O, bizim aradığımız suç ortağı ve senin de avukatın. | Open Subtitles | هو الشريك الذي كنّا نبحث عنه. و هو محاميك اللعين. |
O, bizim aradığımız suç ortağı ve senin de avukatın. | Open Subtitles | هو الشريك الذي كنّا نبحث عنه. و هو محاميك اللعين. |
Avukatınız kasayı soydu, siz de bunun için onu öldürdünüz. | Open Subtitles | أعتقد بأن محاميك سرقة صندوق أماناتك وأنت قتلته جراء ذلك |
Bir ay önce, ayı ayaklarının üzerinde yükselseydi muhtemelen avukatını çağırırdın. | Open Subtitles | منذ شهر، لو نظر إليك دبّ لربما وليت له أحد محاميك |
Avukatınla doğru dürüst itirafta bulunursan seni bağışlayacağım diye anlaştık ama sen dalga geçiyorsun. | Open Subtitles | تركت محاميك أن يقنعني لكي ينقذك إذا قمت بأعتراف صادق لكنك الآن تلعب الألعاب. |
Nasıl oldu da avukatın seni tek gün yatmadan çıkardı? | Open Subtitles | كيف محاميك أخرجك بدون أن تقضي يوم واحد؟ لا أعرف. |
avukatın New York'tan buraya sana öğüt vermeye mi gelmiş? | Open Subtitles | "قطع محاميك الطريق من "نيويورك فقط لكي يعطيك نصيحة ؟ |
avukatın sorularımıza cevap vermek zorunda olmadığını söyledi mi? | Open Subtitles | هل أوضح لك محاميك بأنك غير مضطر للإجابة على أسئلتنا ؟ |
Eğer doğru soruları o sormazsa, senin avukatın soracak. | Open Subtitles | إذا لم يسأل الأسئلة المناسبة فإن محاميك سوف يفعل |
Galiba Yahudi avukatın bir kazaya kurban gitmiş. | Open Subtitles | لقد سمعت أن محاميك اليهودي قد تسبب له في حادث |
Bak... eğer bu avukatın işinin ehli ise, kefaleti de ödersen, yarın bir aralar buradan çıkarsın, tamam mı? | Open Subtitles | أسمعى إذا كان محاميك يستحق ثمنه فسوف تخرجي من هنا |
Sadece Avukatınız mola talebinde bulunabilir, Bayan Van de Kamp. | Open Subtitles | فقط محاميك يمكنه ان يطلب استراحة سيدة فان دي كامب |
Avukatınız biliyordu ki, hikâyenize ben inanırsam jüri de inanırdı. | Open Subtitles | محاميك عرف أنك إذا أقنعتني بقصتك فإنني سأُقنع هيئة المحلفين |
Şu an gerçekten tanışmak istiyorum. avukatını kullanıp annenle görüşmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد حقا أن الاقيه ألان، وأن استخدم محاميك وأقابل والدتك الآن |
Çin yasalarına bağlısın. Sadece Avukatınla görüşebilirsin. | Open Subtitles | أنت خاضع للقانون الصينى يمكنك مناقشة القضية فقط مع محاميك |
O senin kızın, ben de avukatınım. Kimin kim olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | هذا أبنتك وأنا محاميك أستطيع التفريق بين الأشياء |
Ben sadece seni bir avukat bakış açısıyla bilgilendirmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | انني متأكد ان محاميك قد يريدك ان تحصل على واحد |
"Yasal olarak, Avukatınızın ne yapacağına karar vermesi ve duruma hakim olması gerekir. | Open Subtitles | ومن وجهة النظر القانونية فإن محاميك عليك ان يقرر |
Avukatının savunmasından etkilenmiş ve senin bir şansı daha hak ettiğine inanıyor. | Open Subtitles | لقد أبهره جدال محاميك و هو يظن أنك تستحق أكثر من فرصة |
Avukatına haber ver, aslında seni engelleyebilirim ya... | Open Subtitles | يمكنك أستدعاء محاميك على الرغم من أننى أستطيع منعك |
Burada kendinizi kasarak, parası ödenmiş avukatınızı beklerken, kendinizi çok akıllı zannediyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | ستبقى هنا مُلتزِمًا به تنتظر محاميك تظن نفسك حكيما ، أليس كذلك ؟ |
Belki avukatınızla beraber benimle konuşursanız daha rahat edersiniz. | Open Subtitles | ربما ستكون أكثر راحة بالحديث معي بوجود محاميك |
Avukatınıza yeterli para vermediğiniz için mi kendiniz getirdiniz, yoksa böylesi daha mı eğlenceli? | Open Subtitles | ماذا؟ ليس معك نقود كي تجعل محاميك يحضره أم أن الأمر أكثر متعة هكذا؟ |
Avukatlarını üzerime salmadan ve Grace'i benden almadan önce sana bir şey hatırlatmak istiyorum. | Open Subtitles | حسنا,قبل ان تلصقى محاميك عليِ و محاولة اخذ جريس منى, اريد ان اذكرك بشىء. |
Ve yüzyıllarca sersem avukatların tarafından korunman da teknik bir ayrıntı. | Open Subtitles | وهذه النقطة وحدها كفيلة بإرباك محاميك للأبد |
Senin avukatından naber, iyi mi bari? | Open Subtitles | ماذا عن محاميك هنا، هل هو جيد؟ |