ويكيبيديا

    "محاميّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Avukatım
        
    • Avukatımla
        
    • avukatımı
        
    • Avukatıma
        
    • Avukatımın
        
    • avukat
        
    • avukatlarım
        
    • avukatları
        
    • avukatla
        
    • avukatımdan
        
    • Avukatlarımın
        
    • Avukatlarımla
        
    • Avukatımsın
        
    • avukatlığından
        
    Olan bitenden haberim olsun, Avukatım işleri ayarlayana kadar, tamam mı? Tamam. Open Subtitles أتمانعين إطلاعي بالأخبار مع ذلك، بما أن محاميّ هو الذي رتّب الأمر؟
    Yarım saate benimle buluşmazsan seni sonra arayacak kişi Avukatım olacak. Open Subtitles وإذا لم تأتِ خلال 30 دقيقة فالمكالمة التالية ستكون من محاميّ
    Eve dönerken Avukatım Mario’yu aradım. TED في طريق عودتي إلى المنزل هاتفت محاميّ ماريو.
    Bu sabah Avukatımla görüştüm. Bu işi halletmenin en iyi yolunun ne olduğunu sordum. Open Subtitles قابلت محاميّ هذا الصباح، أردت نصيحته حول أفضل طريقة للتعامل مع الأمر
    Senin bitirmen gereken bir rapor var, benim de avukatımı görmem gerek. Open Subtitles لديك تقرير يجب انهائه و يجب أن أقابل محاميّ
    Sorularınızı Avukatıma sorun. Open Subtitles إذا كانت لديكما أسئلة فوجهاها إلى محاميّ
    Yalan söyledim çünkü o gün Avukatımın yanındaydım. Open Subtitles كذبتُ لأنني كنتُ عند محاميّ بعد ظهر ذلك اليوم
    Bir film izliyorsun diyelim filmde son derece yakışıklı bir avukat var espirili, cana yakın bir film eleştirmeniyle çıkıyor.. Open Subtitles ماذا إن كنت تشاهد فيلماً ، عن محاميّ وسيمجداً..
    Fidye! Şayet Avukatım burada olsaydı. Open Subtitles ان هناك جائزة كبيرة مقابلها لو ان لديّ محاميّ هنا
    "Avukatım, başlamak için gereken parayı ödünç verecektir." Open Subtitles محاميّ سوف يوفر لك المال لتغطية النفقات الأولية
    "Kübalı Avukatım da satıcılık işleri bulmama yardım ediyor." Open Subtitles محاميّ الكوبي يساعدني ايضا لاحصل على وظيفة بائع
    Eee, Avukatım 14 ay diyor, ama iyi halden belki 10. Open Subtitles قال محاميّ 14 شهراً ولكن بحسن السلوك، ربما 10.
    Avukatım beni kutlama için güzel bir yemeğe götürdü. Karnım hala tok. Open Subtitles دعاني محاميّ إلى غذاء فاخر للاحتفال ومازلت متخمة
    Avukatım bu şehirdeki esas arkadaşlarımın siz olduğunu söyledi. Open Subtitles يقول محاميّ إنك الصديق الوحيد المتبقيّ لي في البلدة
    Geciktiğim için pardom. Avukatımla görüşmedeydim. Open Subtitles آسف على التأخير، كنت في إجتماع مع محاميّ
    - Peki. Biliyor musunuz, bundan böyle Avukatımla konuşabilirsiniz. Open Subtitles يمكنكم من الآن وصاعدا أن تتحدثوا مع محاميّ
    Anlamadığım şey madem beni ifşa etmek istiyordun neden bana yardım etmek için avukatımı sıkıştırdın? Open Subtitles ما لا أفهمه هو لماذا سوف تضغط على محاميّ لمساعدتي؟ إذا كان القصد من هذا كله هو كشفي ؟
    Daha fazla sorularınız varsa Avukatıma yöneltebilirsiniz. Open Subtitles ، إذا كانت لديك أسئلة أخرى يُمكنك التواصل مع محاميّ
    Haberi benim yerime Avukatımın vermesini düşünmüştüm. Open Subtitles لقد أوشكت أن أجعل محاميّ . بأن يرسل الأخبار نيابة عني
    Gözaltında, babası çok başarılı bir avukat olan bir şüphelimiz var. Open Subtitles لدينا مشتبه بها في الحجز.. والدها من أشهر محاميّ المدينة.
    Evet, avukatlarım beni bir mültecinin arkadaşı olarak görmek istemediklerinden Open Subtitles محاميّ لا يريدون أن يكون لدي شريك هارب من العدالة
    Oliver, onu sen temsil etmezsen, diğer avukatları istemeyeceğini söyledi bana. Open Subtitles قال أنكِ إن لم تمثليه، فإنه لا يرغب بأي محاميّ آخر
    Bir avukatla görüşür görüşmez kendisine hoşgörü gösterilmesi karşılığında tam ifadesini verecek. Open Subtitles في أقرب وقت سيجلس مع محاميّ ليعطينا الإفادة الكاملة كبديل لتساهل البيع
    avukatımdan başka hiç kimseye tek bir kelime bile söylemem. Open Subtitles لن أتفوّه بكلمة أخرى لأيّ شخص سِوى محاميّ
    Avukatlarımın bu davaya girmek istememelerine şaşmamalı. Open Subtitles لا عجب أن محاميّ لا يريدون الذهاب للمحكمة
    - Daha erken gelecektim. - Avukatlarımla toplantı maratonuna katıldım. Open Subtitles كنت أودّ القدوم باكرًا كنت في اجتماعات مارثونية مع محاميّ
    Avukatımsın ve benim için çalışıyorsun, bunu yapamazsın. Open Subtitles إنكِ محاميّ. إنك تعملُ لدي. -لايُمكنُكَ فعلُ ذلك.
    Johnnie Cochran, sadece avukatlığından değil de siyahi olduğu için mi alındı? Open Subtitles قمتَ بتعيين (جوني كوكران) ليس لأنه محاميّ جيد لكن لأنه أسود؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد