Aşkın adıyla içtim | Open Subtitles | شَرِبْتُ باسم محبّة |
Aşkın adıyla içtim | Open Subtitles | شَرِبْتُ باسم محبّة |
Sevgilim kendi kararını veremeyecek kadar pısırık, ve bunu içimdeki bütün sevgiyle söylüyorum. | Open Subtitles | إن حبيبي جبانٌ جداً على أن يتّخذ القرارَ بنفسه وأنا أقول ذلك بكلّ محبّة |
Ve bunu kalbimdeki bütün sevgiyle söylüyorum. | Open Subtitles | وأنا أقولُ ذلك بكلّ محبّة |
Babasının sevgisini bekleyen mavi elbiseli... küçük bir kız hatırlıyorum. | Open Subtitles | فأنا مثلاً أتذكّر فتاةً صغيرة بفستانٍ أزرق تريد محبّة والدها |
Oğlumuzun sevgisini istiyorsun. Onu almaya çalışma. | Open Subtitles | إنْ كنت تريد محبّة ابنك فلا تنتزعها |
Gördüğüm kadarıyla ikiniz arasında hiç sevgi yokmuş. | Open Subtitles | لا توجد محبّة بينكما ، حسبما أرى |
Fakat birini böyle sevmek, -sanki bütün varlığım onun da beni sevmesine bağlıymış gibi- benim ya da onun için pek de iyi değildi. | TED | لكن محبّة شخصٍ هكذا -- كما لو أنّ سعادتي بأكملها متوقفة على محبته المقابلة لي -- لم تكن مناسبة بالنسبة لي أو له. |
Yukarda yaşadım Aşkın adıyla içtim | Open Subtitles | " عِشْتُه فوق... شَرِبْتُ باسم محبّة" |
Tekrarlıyorum, kalbimdeki bütün sevgiyle söylüyorum. | Open Subtitles | وأؤكّد أنني أقولها بكلّ محبّة |
Tanrı sevgisini yayarak. | Open Subtitles | من خلال نشر محبّة الرب. |
Onlara hizmetçilik yapmadıkça bana sevgi duymazlar. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}،بدون وجودي لأخدمهم .فلنْ يكنّون لي أيّة محبّة |
Tatlıdan daha da tatlı sevgi Ekşiden daha ekşi sevgi | Open Subtitles | " بَقِيَ وعد و رابطة مع العاشق محبّة" |
Murray ve ben sana gerekli tüm imkanları sağlayabilecek sağlam ve sevgi dolu bir aileye ihtiyacın olduğunu hissediyoruz. | Open Subtitles | ،أنا و(موري) نشعر أنك تحتاج لإسطبل وعائلة محبّة ذات الإمكانيات لمنحك كلّ الفرص التي تستحقّها |
Gülmek ve birbirimizi sevmek ve insanlar öldüğünde gerçekten gitmediklerini bilmek. | Open Subtitles | "الضحك و محبّة بعضنا" "و أن تعرفي أنّ الناس لا يرحلون بمجرّد موتهم" |
Birlikte olamayacağın birini sevmek çok ama çok ağır bir yük. | Open Subtitles | محبّة شخصٍ لا تستطيعين التواجد معه... عبءٌ فظيع جدّاً. |
Birine âşık olmak ile birini sevmek arasındaki farkı hiçbir şekilde anlayamazdı. | Open Subtitles | لم يستطع أن يفهم الاختلاف بين محبّة أحد... و بين أن يكون مغرماً به. |