Bu onu normal icra makamları tarafından Dokunulmaz kılıyor. | Open Subtitles | الامر الذي يجعله محصن, ضد أي قاضي. |
Güvende ve Dokunulmaz hissediyordum. | Open Subtitles | أشعر بالأمان ، أنا محصن |
Ben ateşe karşı vaftiz edildim. Bu güvenli. | Open Subtitles | أنا محصن ضد النار، وهذا يَشْعرُني بالأمان. |
64 santimlik güçlendirilmiş granit taş bu, öyle değil mi? | Open Subtitles | إنه محصن بـ25 بوصة من الغرانيت والبناء، أليس كذلك؟ |
Teorime göre... bu, onun kontrolünü kesecek ama yine de bağışıklık sahibi olacaksın. | Open Subtitles | نظريتي هي أن سوف تضعف إرادته و لكن لا يزال محصن |
Buradaki kapı güvenlikli gövdeye sahip, biraz daha uzun sürebilir. | Open Subtitles | الباب هنا محصن لذا قد يستغرقون وقتاً أطول، لكن هذا لن يفيدكم |
Bu yüzden senin bağışıklığın var. Çünkü bu zaten senin bir parçan. | Open Subtitles | ولهذا أنت محصن من هذا المرض, لأنها جزء منك |
Arkadaşının acı çektiğini görmeye de bağışık değilsindir. | Open Subtitles | ربما انك غير محصن ضد رؤيه صديقتك وهى تعانى |
Dokunulmaz olduğu düşünülmüştür. | Open Subtitles | أعني أنه كان يعتبر شخص محصن. |
Dokunulmaz olduğu düşünülmüştür. | Open Subtitles | أعني أنه كان يعتبر شخص محصن. |
Ness değilim. Dokunulmaz değilim. | Open Subtitles | انا لست نيس انا لست محصن |
Dokunulmaz. | Open Subtitles | انا محصن |
Ben ateşe karşı vaftiz edildim. Bu güvenli. | Open Subtitles | أنا محصن ضد النار، وهذا يَشْعرُني بالأمان. |
Ekonomik olarak güvenli,anne. Onun bir işi var! | Open Subtitles | إنه محصن مالياً بالفعل، يا أمي هو يملك وظيفة |
Sistemimiz güvenli. Girilmesi imkânsız. Dolandırıcılık programı yok. | Open Subtitles | نظامنا محصن, لا يمكن إختراقنا هذا ليس برنامج عالمي |
Gezza Mott'un bölgesi bu ulustaki en güçlendirilmiş mekan. | Open Subtitles | مجمع (غيزا موت) الآن هو أكثر مكان محصن في البلاد |
Kuzey taraftaki kapı güçlendirilmiş. | Open Subtitles | باب الجهة الشمالية محصن |
Bana önceden bulaşmıştı, Ben bağışıklık kazandım. | Open Subtitles | انا بالفعل احمل المرض.انا محصن |
Gables'da güvenlikli bir sitede yaşıyor, ...Everglades'deki bir denizüssü ile görüşüyor. | Open Subtitles | يعيش في مركز محصن في الغابلس ومستشار في قاعدة بحرية في الايفرغليدز |
Baba, bağışıklığın olduğunu söyle. | Open Subtitles | أبي .. هل أنت محصن ضد هذا المرض؟ |
...emniyet teşkilatı da buna bağışık değil. | Open Subtitles | و... مطبقي القانون لم يكن محصن ضد هذه المأساة. |