ويكيبيديا

    "محظوظا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şanslısın
        
    • şanslıydım
        
    • Şansım
        
    • şans
        
    • şanslıydı
        
    • şansı
        
    • şanslıysan
        
    • Şansın
        
    • şanslıysam
        
    • şanslıyım
        
    • şanslısınız
        
    • şanslıydın
        
    • şanslıymış
        
    • şanslıysa
        
    • şanslıysanız
        
    Bir Fransız savaşçıyla karşılaşınca hayatını kurtarırsan şanslısın, miğferi unut. Open Subtitles عندما تقابل الفارس ، ستكون محظوظا للفرار بحياتك
    Başvurunu kabul ederlerse şanslısın demektir. Open Subtitles هل سيكون محظوظا إذا كنت من أي وقت مضى حصلت بيانات الاعتماد الخاصة بك مرة أخرى.
    Ama bana ve çalışma ahlâkıma inanan biriyle karşılaşacak kadar şanslıydım. Open Subtitles لقد كنت محظوظا كيفاية لالتقي شخصا آمن بي و بأخلاقيات عملي
    Evet. Ayrıca seninle Şansım yaver gitmezse, hemen bir çiftçi kızı bulabilirim. Open Subtitles وإن لم أكن محظوظا معكِ ، يتوجب علينا الركض نحو إبنة المزارع
    Eminim, bunun marangoz için büyük bir şans olduğunu düşünüyorsun. Open Subtitles بالتأكيد تعتقدون ان النجار كان محظوظا بسير الأمور بهذا الشكل
    Sanırsınız ki marangoz işler yolunda gittiği için şanslıydı-- sadece o bankaya gittiği için şanslıydı. Open Subtitles بالتأكيد تعتقدون ان النجار كان محظوظا بسير الأمور بهذا الشكل ان يدخل صدفة الى ذلك المصرف
    şansı hedeflemeyen kimse buraya gelmemeli. Open Subtitles يجب ألا يأتي أحد الي هنا إلا إذا أراد أن يصبح محظوظا
    Eğer kazanacak kadar şanslıysan, ölüm hakkını yarın alacak. Open Subtitles سيأخذ نصيبه من القتل اذا كنت محظوظا لتربح
    Bu gece Şansın yerinde olmalı. Bu şans işime yarayabilir. Open Subtitles اعتقد أنك شعرت هذه الليلة بانك محظوظا يمكننى استخدام بعضا منه الان
    Eğer şanslıysam, büyüdüğümde senin gibi Air Supply dinlerim. Open Subtitles إذا كنت محظوظا,سأكبر وابقى استمع لفرقة اير سبلاي مثلك
    Şimdi, eğer işler şu andaki gibi kalırsa, birkaç günüm bile olsa şanslıyım. Open Subtitles الآن ، فى ظل الوضع الحالى سأكون محظوظا إن ظلت حية ليوم واحد
    Bay Wilson, en önemli kadromuzu dolduracak kadar şanslısınız. Open Subtitles يا سيد جاى بيرد ولسون على الوظيفة الهامة جدا لقد كنت محظوظا بالقدر الكافى للحصول عليها.
    Canına öyle bir okurlar ki lisansını kurtarabilirsen şanslısın. Open Subtitles وسوف تقلى مؤخرتك بسرعة عليك أن تكون محظوظا للحفاظ على الترخيص الخاص بك.
    - Eh en azından bir zamanlar ona sahip olduğun için şanslısın. Open Subtitles حسنا، على الأقل كنت محظوظا أن يكون له. القوس نجاح باهر، وصديق قديم.
    Çok şanslısın, Open Subtitles اما ان تكون محظوظا جدا او غير محظوظ جدا جدا
    Öncü aracın önünde olduğum için şanslıydım, yoldan çıktım hemen. Open Subtitles كنت محظوظا بوجودي بقرب الشاحنة الرئيسية لذا إنطلقت على الطريق
    Kiracı bir çiftçi olan babanın çocuğu için devlet üniversitesine gitmenin çok zor olmadığı bir zamanda büyüyecek kadar şanslıydım. TED كنت محظوظا أن أترعرع في زمن لم يكن من الصعب فيه على ابن مزارع مستأجر أن يشق طريقه نحو جامعة الولاية.
    Şansım yaver giderse, gelecek Başkanınla bir ilişkim olsun istiyorum. Open Subtitles وبعد ذلك، لو كنت محظوظا علاقة وطيدة مع رئيسكم القادم
    Çocukken benim olsun diye yalvardığım ve şans eseri sahip olduğum herşey artık her köşe başında var. TED الاشياء التي كنت محظوظا و أتضرع من أجل الحصول على عندما كنت طفلا هى الآن في كل مكان.
    Köpekbalığı tok olduğu için bu yavru şanslıydı. Open Subtitles هذا الجرو الصغير كان محظوظا ربما لأن القرش ملىء بطنه للتو
    Kentin her yerinde herkesin şansı yaver gidiyordu. Open Subtitles جميع أنحاء المدينة، والناس كانوا يحصلون على محظوظا.
    şanslıysan Apophis, Tok'ra tarafından kullanıldığını öğrenmeden ölmüş olursun. Open Subtitles اذا كنت محظوظا ستموت قبل أن يعلم أبوفيس أنك كنت مستغل من التوك رع
    Arkadaşın ölürken senin biraz Şansın vardı. Open Subtitles اعتبر نفسك محظوظا لأن الفرصة لا زالت بحوزتك
    Eğer o kadar şanslıysam, niye hala bana numarayı veremedin? Open Subtitles إذا كنت محظوظا لم لم تزودني الرقم الى الآن
    Kabul edelim ki, şu ana kadar şanslıydın. Open Subtitles حسنا، فلنواجه الأمر لقد كنتَ محظوظا حتى الآن
    İki kapı görevlisini doğramış. Cinayete teşebbüs suçundan sıyrıldığı için şanslıymış. Open Subtitles قطّعَ حارسان وكان محظوظا لهروبه من تلك الجريمة
    Eğer şanslıysa, dalgaların 200 fit altında genç ölür. Open Subtitles و لو كان محظوظا سيموت قبل 200 قدم تحت الامواج
    Eğer gitmişse, gitmiştir. Eğer gerçekten şanslıysanız, aşağıdan büyüyen birşeyler bulabilirsiniz. TED إذا انها ذهبت، انها ذهبت، وإذا كنت محظوظا حقا قد تحصل على شيء متزايد من أسفل القاع.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد