ويكيبيديا

    "محظوظان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şanslıyız
        
    • şanslısınız
        
    • şanslı
        
    • şanslıydık
        
    • şanslıydınız
        
    • şanslıymışsınız
        
    Sanırım gerçekten fazlasıyla şanslıyız, öyle değil mi? Open Subtitles نتحطم مثل الفطائر أعتقد أننا محظوظان حقا
    Bence Hakim Heller'a denk geldiğimiz için çok şanslıyız. Open Subtitles أعتقد بأننا محظوظان بالفعل بتعاملنا مع هذه القاضية هيلر
    Ben bir şeyler dediğim zaman insanlar güldüğü için şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظان أن الناس تضحك عندما أنطق بأشياء
    Çok şanslısınız. Botun kıç tarafını sıyırmışsınız. Open Subtitles انتما محظوظان لأنكما اصطدتما بمؤخرة القارب
    şanslısınız ki yüzü görülmüyor yoksa savcıya verirdim. Open Subtitles لكنكما محظوظان أني لم أميز وجهه لأني إذا استطعت.. فيحق لي تسليم هذا الأمر لمكتب المدعي العام
    Şöyle bir düşünürsen birbirimizi bulacak kadar şanslı olduğumuza dua etmeliyiz. Open Subtitles واذا فكرت في الأمر نحن محظوظان جداً لأننا وجدنا بعضنا البعض
    Anne baban çok şanslı. Keşke senin gibi bir çocuğum olsaydı. Open Subtitles والداكِ محظوظان أتمنى لو كان لي بنت مثلكِ
    Bu fırsatı genç yaşta yakaladığımız için çok şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظان جداً لحصولنا على هذه الفرصة ونحن صغار
    Daha kötüsü de olabilirdi. şanslıyız ki araba daha önce su kaynatmadı. Open Subtitles كان يمكن ان يكون اسوء من ذلك نحن محظوظان ان السيارة لم تسخن قبل ذلك
    O sırada yolda olmadığımız için şanslıyız herhalde. Open Subtitles حسنُ، برأي أننا محظوظان لعدم كوننا على الطريق في وقتها.
    Ah, böyle arkadaşlarımız olduğu için çok şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظان جداً لأننا لدينا أصدقاء مثل هؤلاء
    Böyle bir evimiz olduğu için şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظان ان لدينا منزل كهذا
    Böyle bir evimiz olduğu için şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظان ان لدينا منزل كهذا
    Siz ikiniz etkilenmediğiniz için şanslısınız. Open Subtitles أنتما الاثنين محظوظان أنه لم يتم تحويلكم
    Kavga etmemelisiniz çünkü yaşadığınız için şanslısınız. Open Subtitles لم يتوجّب عليكما القتال أنتما محظوظان لأنّكما أحياء
    Birbirinize sahip olduğunuz için ne kadar şanslısınız bilmiyorsun. Open Subtitles أنتما لا تعرفان كم أنتما محظوظان لأنكما معاً.
    Siz çocuklar çalışacak bir işiniz olduğu için çok şanslısınız. Open Subtitles أنتما محظوظان للغايـة لأن لديكما مسرحية تعملان عليها
    Diğer iki kişi ya gerçekten şanslı ya da gerçekten suçlular. Open Subtitles إذن الشخصان الآخران هم محظوظان جداً أو مذنبان جداً
    Sana söylüyorum bak, eğer doğru kostümleri seçersek bu Cadılar bayramında hanımlar konusunda şanslı olabiliriz. Open Subtitles انا متاكد اذا اخترنا الازياء المناسبة هذا الهالوين سنكون محظوظان مع السيدات
    Siz ikiniz anca bizim kadar şanslı olabilirsiniz. Open Subtitles انتما الاثنين فقط يجب ان تكونا محظوظان مثلنا
    Bu aileye sahip olduğum için, onlarda bana sahip oldukları için şanslıydık. Open Subtitles كنت محظوظا بالحصول على هؤلاء الوالدين . وكانوا محظوظان بالحصول علي
    Sen ve Bra'tac sadece şanslıydınız. Open Subtitles أنت و * بريتاك * كنتما محظوظان فحسب
    Bütün söyleyebileceğim, çok şanslıymışsınız yahu. Open Subtitles حسناً, كل ماسأقوله، هو، أنكما محظوظان.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد